Siyonist barbarlığa ABD ve Avrupa’nın açıktan ve tam destek vermesi, bu devletlerin dünyanın önde gelen sömürgeciler ve faşistler olduğu gerçeğini akıllara getiriyor. Tunuslu siyasi analist Sami Hamdi, ABD, Fransa, İngiltere, Almanya ve İtalya’nın barbarlığa desteğini bu geçmişlerine dayandırırken, ABD’li Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham’ın “Dini bir savaşın içindeyiz” sözlerine de dikkat çekti.
Tunuslu siyasi analist ve The International Interest Genel Müdürü Sami Hamdi, AA muhabirine, İsrail’in Gazze’de uluslararası hukuk ihlallerini ve Batılı devletlerin yaklaşımını değerlendirdi.
Hamdi, ABD, Fransa, İngiltere, Almanya ve İtalya’nın, işgal rejimine, insan hakları ve uluslararası hukuk ihlallerine rağmen açıkça destek verdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Bu devletler ABD, İngiltere, Fransa, İtalya ve Almanya. Bu devletlerden üçü (ABD, İngiltere ve Fransa) son yüzyılın en acımasız sömürge imparatorluklarının mirası. Diğer ikisi ise (İtalya ve Almanya) son yüzyıldaki en kötü faşizm geçmişine sahip ülkeler. Burada bir çeşit kas hafızası veya sömürgecilikle girdikleri rezonansı görüyoruz. Bu yüzden İsraillilerin yanında hiç sarsılmadan duruyorlar.”
Batılı 5 büyük devletin siyonist rejime verdiği desteğin Müslümanlara karşı ırkçılığın yansıması olduğunu aktaran Hamdi, Batı’nın Filistin-İsrail geriliminde tam bir çifte standart ortaya koyduğunu dile getirdi.
‘Batı kendi ilkelerini çiğniyor’
Hamdi, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Rusya’nın Ukrayna’daki savaş suçlarını kınarken çok net olmasına karşın Filistinlilere karşı işlenen suçlarda aynı tepkiyi göstermediğine dikkati çekerek, Batılı kuruluşların Filistinlilere karşı savaş suçlarına sessiz kalmasının yeni bir durum olmadığını söyledi.
Batı ülkelerinde Filistin halkıyla dayanışma gösterilerinin baskılandığına vurgu yapan Hamdi, “Filistin bayrağını yasaklamayı düşünen İngiltere, Filistin yanlısı protestoları yasaklamaya çalışan Fransa veya Roma’da polisin Filistin yanlısı protestoları engellemeye çalışması. Bu yasaklar, Avrupa’nın vaaz ettiği tüm değerlere ve uluslararası hukuka aykırı.” ifadesini kullandı.
Hamdi, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal ettiğini gösteren videolar kamuya açık şekilde yayınlanmasına karşın AB ülkelerinin ve ABD’nin siyonist rejimi sıkı şekilde desteklemekte ısrar ettiğine değinerek, çifte standart, ikiyüzlülük ve bundan doğabilecek potansiyel siyasi ve diplomatik sonuçların küresel güney ile Avrupa ilişkilerini etkileyebileceğine işaret etti.
‘Batılıların gazetecilik etiği diye bir şey kalmadı’
Medya kuruluşlarının, Filistinlilerin İsraillilere karşı işlediği suçlardan bahsederken herhangi bir destekleyici veri göstermeye ihtiyaç duymadığını dile getiren Hamdi, “Bu çatışmayla Batılıların gazetecilik etiğini tehlikeye attığını gördük. İsrailliler ne olduğunu söylüyor, Filistinliler ne olduğunu gösteriyor ancak buna rağmen Batılı gazeteciler, İsrail’in söylediklerini aktarıyor, İsrail’in yaptıklarına dair kanıtları görmezden geliyor.” diye konuştu.
Hamdi, AA muhabirinin ulaştığı siyonist ordu sözcülüğünden yetkililerin Hamas tarafından “kafası kesilen bebekler” iddiasını doğrulayacak bilgiye sahip olmamasına verilen tepkilere atıfta bulunarak, “Böyle bir olay olmamasına sevinmek yerine yaşadıkları hayal kırıklığının sebebi Filistinlilerin barbar olduklarını ortaya koyamamalarıydı. Yaptıkları haberlerden İslamofobi ve beyaz olmayanlara karşı ırkçılık akıyordu.” görüşünü paylaştı.
Filistinlilerle ilgili yapılan manipülatif haberlerin altında Müslüman karşıtlığının yattığının altını çizen Hamdi, “Bu zihnin bilinçaltında Arap-Müslüman yerine İsrailliyi kendisine daha yakın görme yattığı için İsrail’le ilgili olumlu haberler yapılıyor.” dedi.
Ukrayna nedeniyle ortaya çıkan çelişki!
Hamdi, ABD’li Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham’ın “Dini bir savaşın içindeyiz.” ifadesini hatırlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu ifadeler tam olarak küresel güneyi (Asya, Afrika ve Latin Amerika) rahatsız eden ifadeler. Küresel güneyde yaşanan tartışma şu, dünya bize Ukrayna’yı desteklememiz gerektiğini çünkü bunun haklı bir dava olduğunu söylüyordu. Görünen o ki Ukrayna’yı savunmanın amacı kurallara dayalı küresel düzeni kurtarmak değilmiş çünkü kurallara dayalı küresel düzen açıkça Filistinliler için geçerli değil.”
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *