Anladık mı?

Anladık mı?

Siyonist Yahudilerin hemen yardımına koşan kendisi gibi eli kanlıları; parasıyla, silahıyla, teçhizatıyla destek verdiklerini, istisnalar hariç tüm dünyanın nasıl da müslümanlara karşı tek ses olduğunu gördük. Herkesin maskesinin düştüğü, safını, rengini belli ettiği bir dönemden geçiyoruz.

7 Ekim sabahı müslümanlar olarak derin bir uykudan uyandırıldık. Gazze gibi küçük bir şehirde hapsedilen bir avuç müslümanın siyoniste karşı kıyamına şahit olduk.

Bihaber olduğumuz bir Filistin, Kudüs, Mescidi Aksa davamız olduğunu, bu mübarek beldenin kafirin istilası altında olduğunu anladık mı?

Aşılamaz denilen duvarları aşan, asla yenilmez denilen orduyu zaafa uğratan, habersiz kuş uçmaz dedikleri istihbarata rağmen gasbedilen toprağını, insanını, hakkını, namusunu almaya çalışan mücahitler gördük.

Bu çağda bile cihadın halen devam ettiğini, edeceğini, etmesi gerektiğini anladık mı?

Siyonist Yahudilerin hemen yardımına koşan kendisi gibi eli kanlıları; parasıyla, silahıyla, teçhizatıyla destek verdiklerini, istisnalar hariç tüm dünyanın nasıl da müslümanlara karşı tek ses olduğunu gördük.

Küfrün tek millet olduğunu, imanın da tek  olması gerektiğini, parça parça olduğumuzu, bunun yüzünden kardeşlerimize yardım edemediğimizi anladık mı?

Yaşadığımız devletlerin, rejimlerin, yöneticilerin, kralların, reislerin.. İslam gibi bir kaygılarının olmadığını, oluk oluk akan müslüman kanını durdurmak için dişe dokunur hiçbir eylemde bulunmadığını gördük. Batılı emperyalistlerle müttefik ve dost olup, anlaşmalarla nasıl da satıldıklarına, satıldığımıza şahit olduk.

Siyasetin, devletin, rejimin, yasaların  İslam şeriatının emrettiği şekilde olmayınca, zilletten kurtulamayacağımızı anladık mı?

İnsan hakları, savaş hukuku, özgürlük, demokrasi, NATO, BM, AB gibi Batılı değerlerin! nasıl da yalan olduğunu, kafir efendilerin bunları; adamına, coğrafyasına, ırkına ve dinine göre taksim ettiğini öğrendik.

Gözlerimizi kamaştıran, teknolojisine, gelişmişliğine meftun olduğumuz muasır Avrupa’nın gücünü sömürüden ve kandan aldığını anladık mı?

“Onlar da bizi arkamızdan vurmuşlardı, topraklarını satmalarının bedelini ödüyorlar, koskoca İsrail’in karşısında ne yapabilirler ki..” diyecek kadar alçaklarını duyduk. “Bu savaş da nereden çıktı borsa düştü, altın fırladı, işler kesada gidiyor..” diyen menfaatperestlerle aynı işi, aşı, havayı, suyu, toprağı paylaşıyoruz.

Tarihin nasıl da ters yüz edildiğini, menfaati için din kardeşinin, çoluk çocuğun, kadının, ihtiyarın katledilmesi bile umurunda olmayanlarla ayrışmamız gerektiğini anladık mı?

Yalanlarla, manipülasyonlarla, algılarımızla oynayarak korku duvarları örmüşler, mazlumları zalim, zalimleri mazlum göstermişler, kardeşi kardeşe düşman kılmışlardı. Sonunda kör, sağır, dilsiz bir hale gelinmişti.

Herkesin maskesinin düştüğü, safını, rengini belli ettiği bir dönemden geçiyoruz.

Hakikatin elbet bir gün ortaya çıkacağını, korkuların güvene çevrileceğini, mazlumdan yana olmayanın zalim olduğunu, hangi tarafta saf tutacağımızı anladık mı?

(Venhar)

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *