Ağrı Dağı bölgesinde rüzgar erozyonun önlenmesi için Iğdır Üniversitesine tahsis edilen 320 dekarlık arazinin ilk etapta 10 dekarına, katma değeri yüksek tarımsal ürünlerden kapari, yer fıstığı, lavanta, Antep fıstığı, üzüm ve karpuz ekildi.
Iğdır Üniversitesi, Aralık ilçesinde rüzgar erozyonunun yaşandığı toprakları, tarımsal üretimle korumaya başladı.
Türkiye’nin en fazla rüzgar erozyonunun yaşandığı alanlardan biri olan ilçenin Ağrı Dağı eteklerindeki arazilere yönelik, üniversite tarafından çalışma yapıldı.
Erozyonun engellenmesi için üniversiteye tahsis edilen 320 dekarlık arazinin ilk etapta 10 dekarında katma değeri yüksek tarımsal ürünlerden kapari, yer fıstığı, lavanta, Antep fıstığı, üzüm ve karpuz yetiştirilmeye başlandı.
Proje kapsamında bölgede rüzgar erozyonuna bağlı hava kirliliğinin önlenmesi için de çalışma yürütülecek.
“Erozyon şartlarında bitkilerin performansını deniyoruz”
Iğdır Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bünyamin Yıldırım, AA muhabirine, Aralık’taki rüzgar erozyon sahasının Türkiye’nin en büyük erozyon sahalarından biri olduğunu söyledi.
Aralık ilçesinin Ağrı Dağı eteğindeki pilot alanda, erozyonla mücadele kapsamında geliştirdikleri projelerini hayata geçirdiklerini ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:
“Aslında bize 320 dekarlık alan tahsis edildi fakat biz şu an için 10 dekarlık alanda çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu alanda erozyonu önleyici bitki çeşitleriyle çalışmayı planladık. Bunlar aynı zamanda katma değeri yüksek bitkiler. Bu erozyon şartlarında bitkilerin performansını görerek deneme çalışması sürdürüyoruz. Daha sonraki aşamada ise bize tahsisi edilen arazide, hem verim aldığımız ürünleri yetiştireceğiz hem de rüzgar erozyonunun önüne geçmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”
Çalışma, bölge halkına örnek olacak
Yıldırım, çalışmalara yöre halkını da teşvik etmek istediklerini belirterek, alacakları verim ve uyguladıkları yöntemin bölge insanına da örnek olacağını dile getirdi.
Yöre halkına eğitimler vermeyi planladıklarını anlatan Yıldırım, “Bu alanımızın komşusu olan çiftçilerimiz de var. Onlar da buradaki verimliği görünce bizim denediğimiz ve erozyonu da önleyici ürünler yetiştireceklerdir.” diye konuştu.
Yetiştirdikleri bitkilerin erozyona karşı dayanıklılıklarını görmek istediklerini vurgulayan Yıldırım, “Iğdır’ın çevresel hava kirliliği gibi bir sorunu var ve o sorunun en önemli kaynağı da bu rüzgar erozyon bölgesidir diyebilirim. Burada ne kadar erozyonu önleyecek tedbirler alınırsa, o kadar Iğdır’ın çevresel sorununu çözmeye çalışmış oluruz. Bu bilinçle hareket edeceğiz. Buranın florasını keşfediyoruz, ne kadar endemik bitki yok olmuş ve ne kadar bitki çöl ve toprağın tuz ve susuz oranına dayanabilmiş onu tespit edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *