Deprem sonrasında yetersiz kalındığı iddiasıyla eleştirilen Erdoğan’ın seçimlerde bölgede birinci parti çıkması, tepkileri depremzedelere yöneltti. Independent Türkçe, deprem bölgesi milletvekilleriyle yaşananları konuştu.
Independent Türkçe’den Mehmet Altunkılıç’ın haberi
Milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, “2023 Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilleri” seçimi için sandık başına giderken seçimler de büyük heyecana sahne oldu. İlk turda cumhurbaşkanını seçemeyen Türkiye, 28 Mayıs’ta ülkeyi önümüzdeki 5 yıl boyunca yönetecek adaya oy vermek için yeniden sandık başına gidecek. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ise önümüzdeki yasama yılında yeni yüzlere ve yeni partilere kapılarını aralayacak.
Seçim sonuçlarının en dikkat çeken yanı ise deprem bölgesi oldu.
Kılıçdaroğlu, deprem bölgesi ilan edilen 11 il arasında Diyarbakır’da yüzde 71’le, Hatay’da yüzde 48,1’le birinci parti çıktı. Erdoğan ise Elazığ’da yüzde 67, Malatya’da yüzde 69, Kahramanmaraş’ta yüzde 71, Osmaniye’de yüzde 62, Kilis’te yüzde 65, Gaziantep’te yüzde 59 ve Şanlıurfa’da ise yüzde 61 oy aldı.
Deprem sonrasında yetersiz kalındığı iddiasıyla eleştirilen Erdoğan’ın bölgede birinci parti çıkması, tepkileri depremzedelere yöneltti. Depremzedelere gönderilen yardımlarını helal etmeyenler olduğu gibi, insanlık onuruna yakıştırılamayacak şekilde galiz hakaret edenler de oldu.
AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman ile Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, sosyal medyada depremzedelere yönelik tepkileri Independent Türkçe’ye değerlendirdi.
Yayman: Bu yorumlar insanlık dışı, acı üzerinden siyaset olmaz
Seçim sonuçları nedeniyle depremzedelere yönelen eleştirilere tepki gösteren AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, “Bu yorumları çok çirkin, insanlık dışı olarak görüyoruz. Acı, yas üzerinden siyaset olmaz” dedi. İyiliğin insanı iyileştiren bir tarafı olması gerektiğinin altını çizen Yayman, “İnsan bir iyilik yaptığı için karşı taraftan bir şey istemez. Hele insanlar canlarını kaybetmişken, acı üzerinden bir çıkar, fayda beklemek dünyanın en alçak duygu hallerinden bir tanesidir” diye konuştu. Yazılanlara inanmak istemediğini dile getiren Yayman, şöyle konuştu:
Bu millet 85 milyon tek yürek olarak deprem bölgesine yardım etti. İnsanlarımızın fedakarlığının, iyilik severliğinin 3-5 kendini bilmez trol tarafından gölgelenmesini asla kabul etmeyiz. Bunlar milletimizi temsil edemezler. Biz meseleyi oy verme davranışı üzerinden ele almıyoruz. Deprem siyaset üstüdür. Biz meseleyi böyle görüyoruz ve bu bağlamda görülmesini öneriyoruz. Aksi takdirde bu kötü yorumlar insanın kendisini bağlar. Bunları asla kabul etmiyoruz.”
6 Şubat depreminin ilk anından itibaren kalbiyle, vicdanıyla, ruhuyla, yardımlarıyla bölgede olan tüm yardımsever insanlara şükran duyduklarını aktaran Yayman, sözlerini şöyle noktaladı:
O insanlar asla bu kendini bilmez, alçak sözler söyleyenleri kabul etmezler. Biz bunları milletimize asla genellemiyoruz. Bunlar birkaç kendini bilmezin hadsiz sözleridir. Milletimiz bunlara yok hükmünde muamele etmektedir. Bundan sonra da asla kaale almayacaktır.”
Eren: Acıları paylaştık ve bunu yapmaya devam edeceğiz
Yeşiller ve Sol Gelecek Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren hem parti hem de meslek-sivil toplum örgütleri olarak depremin meydana geldiği günden bugüne kadar yardım etmeye çalıştıklarını söyledi. “Acıları paylaştık ve bunu yapmaya devam edeceğiz” diyen Eren, “Bunu yaparken de asla seçimde o mağdur insanların partimize veya diğer partilere oy vermesi üzerinden bir çalışma yürütmedik. Böyle bir olay bugün yaşansa tutumumuz 6 Şubat’tan farklı olmayacak” ifadelerini kullandı.
Düşünce ve ideolojisine bakmaksızın insani temelde yaklaştıklarını aktaran Eren, “AKP’ye oy verilmiş olması, oradaki insanlara yaklaşımımızı değiştirmez. Keza dönüp kendimize bakmamız gerekir. Bu konuda sosyal medyada koparılan çıngar yerinde değil” şeklinde konuştu. “Asıl sorun, sosyal medyada bu çıngarı çıkaran insanların bölge insanına bugüne kadar temas etmemiş olmasıdır” ifadelerini kullanan Eren, şöyle devam etti:
Bölge insanını AKP’nin kirli politikalarına mahkum etmek, orayı terk etmiş olmaktır. Oradaki insanlara temas edebilmiş olsaydık, tablo farklı olabilirdi. Ancak sadece depremin yarattığı mağduriyet üzerinden tepki beklemek, sosyal medyada bu çıngarı çıkaranları sorumluluktan kurtarmıyor. Bunları yapmayıp sadece meydana gelen depremden dolayı bir tepkiye dönüşmesini beklemek çok haklı olmaz.”
“Siyasal tercihlerden bağımsız, insani açıdan yardıma devam etmek gerekir”
Bölge halkına yardımların kesintisiz devam etmesine vurgu yapan Eren, sözlerini şöyle noktaladı:
Halkımızı enkaz altında bırakan AKP, kendisi de o enkazın altında kaldı. Barınma, sağlık hizmetlerine erişimde sınıfta kaldı. Bununla birlikte oradaki insanlarımızla birlikte olmak, yardımda bulunmak gerekir. Eğer bundan vazgeçer, yardımları kesersek tam da AKP’nin istediği çizgiye gelmiş oluruz. Siyasal tercihlerden bağımsız, insani açıdan yardım etmeye devam etmek gerekir. Halkı cezalandırmak doğru bir politika değil. Aksine daha fazla halka gitmek ve o insanlarla birlikte olmak gerekir.”
Kurt: Keşke insanlıktan nasibinizi alsaydınız
AK Parti’den Adıyaman milletvekili seçilen Doç. Dr. Resul Kurt, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla eleştirilere tepki gösterdi. Kurt’un açıklaması şöyle:
Memleketim Adıyaman’ı seçim sonrası AK Parti’ye oy ve destek verdikleri için sosyal medyada ağır şekilde eleştirenler; Adıyaman, Anadolu irfanı ve ferasetin merkezidir, misafirperverdir. Bu faşist zihniyetinizi kınıyorum. Keşke insanlıktan nasibinizi alsaydınız.”
Albayrak: Var olmaması gereken ucube yaratıklarsınız
Sadece siyasiler değil toplumun büyük kesimi de depremzedelere yöneltilen hakaretlere tepki gösterdi. Oyuncu Sinan Taymin Albayrak, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, seçimlerle alakalı herhangi bir paylaşım yapmamaya özen gösterdiğini buna gerekçe olarak da karşılıklı atışmaları göstererek “Böyle bir ortamda olmak istemiyorum” dedi. Deprem bölgesinden iktidara verilen oylar nedeniyle yapılan çirkin ithamlara cevap veren Albayrak, şunları kaydetti:
“Bu yorumlar gerçekten midemi bulandırdı. Deprem bölgesindeki insanlara ‘Keşke hepiniz orada ölseydiniz, geberseydiniz, katilinize aşıksınız, katil seviciler’ diye hakaret edenlere söylüyorum: Sizler gerçekten var olmaması gereken ucube yaratıklarsınız. İnsanları ayırmaya meraklısınız. Siz sadece kendinize karşı olan, kendi demokrasinize uymadığını düşündüğünüz her insana hakaret eden; çocuklarına, torunlarına lanetler okuyabilen insanlarsınız. Lütfen, Allah aşkına birazcık olsun akıl, mantık, kalp devreye girsin. Siyasi görüşünüz ne olursa olsun, iktidarda kimi görmek istiyorsanız görün. Ama siz eğer şu anda deprem bölgesindeki insanlara ‘artık yardım etmeyeceğiz, yapanları da engelleyeceğiz’ dediğiniz zaman benim hedefimdesiniz. İğrenç yaratıklarsınız!”
Baysal: ‘Şartlı dayanışma’ olmaz, ‘yardım verirsem sen de bunu şöyle yap’ olmaz!
İnsan Hakları Aktivisti Nurcan Baysal, sosyal medya hesabından deprem bölgesindeki halka söylenen sözleri üzülerek takip ettiğini belirtti. Depremzedeler arasında her kategoriden insanların olduğunu vurgulayan Baysal, “Depremzedeler diye toptancı bakış tehlikeli. İçlerinde CHP, YSP ve TİP’e oy veren binlerce insan var. Belki de senin yardımın onlara gitti kardeşim” diyerek tepki gösterdi.
Asıl önemli meselenin yardım vermenin niteliği olduğuna dikkat çeken Baysal, şöyle konuştu:
“Şartlı dayanışma diye bir şey olmaz. Toplum mühendisliği olmaz, ben sana yardım verirsem sen de bunu şöyle yap, olmaz! Önce karşındakinin durumunu anlamaya çalışacaksın. Öfkeyle değil anlayarak dönüştürmeye çalışacaksın. ‘Elim kırılsaydı da göndermeseydim’ demek yerine, karşındaki ile başka bir ilişki kurman ve bu ilişki için emek sarf etmen lazım. Yanlış yapıyorsunuz. AKP’li diye depremzedeyi aşağıladığın ya da ‘bunlar cahil’ dediğin zaman, o sana gelmeyecektir, hatta ve hatta CHP’ye oy vermiş depremzedeyi bile kendinden uzaklaştırırsın. Öncelikle insanları aşağılamayacaksın! Karşılıklı diyalogdan başka bir yolumuz yok.”
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *