Sudan’da isyancı lider Dagalu: Deve ticaretinden generalliğe

Sudan’da isyancı lider Dagalu: Deve ticaretinden generalliğe

Hızlı Destek Kuvvetleri’nin lideri Orgeneral Dagalu, batıda deve ticareti yaparken yolunun eski Devlet Başkanı el-Beşir’le kesişmesiyle generalliğe kadar terfi etmiş ama Beşir’in devrilmesinde de önemli rol oynamıştı. Kontrol ettiği altın madenleri sayesinde ülkenin en güçlü adamlarından biri olan Dagalu’nun BAE ve Rusya ile yakın ilişkisi var.

Doğu Afrika ülkesi Sudan’da orduyla çatışan Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) lideri Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu, deve tüccarlığından devlette ikinci adamlığa kadar yükseldi.

Sudan’ın sivil yönetim ve demokrasiye geçilmesine dair umutları, ordu ile paramiliter HDK arasında 15 Nisan’da patlak veren çatışmaların ve iç savaş riskinin ardından başka bahara kaldı.

Muhammetçik anlamına gelen “Hımıdti” lakabıyla tanınan Dagalu, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde yaşayan Arap kökenli Rizeygat kabilesinin ferdi olarak 1974’te dünyaya geldi.

Dagalu, 30 yıllık Ömer el-Beşir rejiminin devrildiği 2019’da kurulan ve devlet başkanlığı yetkilerine sahip geçici Egemenlik Konseyi’nin başkan yardımcılığına getirilerek dikkatleri üzerine çekti.

Deve ticareti

İlkokul eğitimini yarıda bırakan ve herhangi bir askeri okulda eğitim görmeyen Dagalu, Sudan ve Çad’ın bazı bölgelerinde faaliyet gösteren Cancavid milislerine katıldı, yirmili yaşlarında kabilesinin kontrolündeki bölgelerde ticari konvoyları haydutlardan korumanın yanı sıra ağırlıklı olarak Libya, Mali ve Çad arasında deve ticaretiyle uğraştı.

2003’te Darfur’da patlak veren iç savaşta dönemin Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir, bölge yerlisi olduğu için Dagalu’nun mensup bulunduğu Cancavid milislerinden destek aldı.

Beşir’in Dagalu’nun kuzeni Cancavid lideri Musa Hilal ile arasının bozulması, onu milis gücün liderliğine taşıdı.

Beşir’in dikkatini çekerek kısa sürede yükselen Dagalu, alaylı olmasına rağmen orgeneralliğe kadar terfi etti.

Darfur’daki çatışmada sivillere yönelik cinayet, tecavüz ve işkence de dahil olmak üzere savaş suçları işlemekle suçlanan Cancavid milisleri, 2013’te yaklaşık 5 bin üye ile Dagalu liderliğinde İstihbarat Teşkilatına bağlı olarak resmi hüviyet kazandı.

Kontrol ettiği altın madenleri gücüne güç kattı

Dagalu, Darfur ve Kurdufan bölgelerinde kontrol ettiği altın madenleri sayesinde ülkenin en zengin adamlarından biri oldu.

2022 verilerine göre altının, Sudan’ın ihracatının yüzde 44’ünü oluşturduğu göz önüne alınırsa Dagalu, bu mali güç ile askeri kuvvetini, on binlerce savaşçı ve askeri teçhizatla güçlendirdi.

Uluslararası ve bölgesel boyut kazandı

Yemen ve Libya’daki olaylarda önemli rol oynayan Dagalu, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile yakın ilişkiler kurdu.

Yurt dışında çok sayıda devlet başkanı ve liderle bir araya gelen Dagalu, 2019’da daha siyasi bir rol üstlenmesinin ardından halka yakın portre çizmeye başladı.

Rusya lideri Vladimir Putin, 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya operasyon emrini verdiği gün Dagalu’yu Moskova’da kabul etti. Dagalu, Türkiye, Mısır, BAE ve Etiyopya gibi birçok ülkenin liderleri ile görüşmeler yaptı.

Dagalu, yıllar içinde hem bölgede hem de uluslararası alanda güçlü bağlar kurdu, Suudi Arabistan ve BAE ile ittifak oluşturarak Yemen’deki İran bağlantılı Husi isyancılarla savaşmak için HDK güçlerini gönderdi.

Dagalu, sadece Darfur ve Sudan’da önemli bir figür olmaktan çıkarak uluslararası ittifakların parçası haline geldi.

Dagalu’nun HDK’si, başlarda dönemin Cumhurbaşkanı Beşir ve ordunun desteği, sonrasında da mali ve siyasi gücünün artmasıyla düzenli orduya paralel bir ordu haline geldi.

Bugün Dagalu’nun emrindeki HDK’nin asker sayısının 100 bin civarında olduğu tahmin edilirken milis gücün, 10 bin silahlı araç, uçaksavar ve topa sahip bulunduğu söyleniyor.

HDK’nin, özellikle ülkenin batısında Çad sınırındaki Darfur ve güneydeki Kurdufan bölgelerinde orduya nispeten daha etkili konumda yer aldığı kaydediliyor.

Ordu, çıkarları örtüştüğünde ortak hareket ettiği ve desteklediği HDK’yi, bağımsız hareket etmesi nedeniyle kendisi ve ülke için her zaman tehdit ve istikrarsızlık kaynağı olarak gördü.

Kendisini bugünlere getiren Beşir’i yolda bıraktı

Dagalu, eski Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in 2018’de başlayan rejim karşıtı ve demokrasi yanlısı gösterilerde desteğini istemesi üzerine güçlerini başkent Hartum’a sevk etti.

Ancak Dagalu, günün sonunda halktan yana tavır alarak elinden tutup bugünlere gelmesini sağlayan Beşir’in devrilmesinde önemli rol oynadı.

Dagalu, Nisan 2019’da ülkeyi yönetmek için kurulan Geçici Askeri Konsey ve Ağustos 2019’da asker-sivil ortaklığında devlet başkanlığı yetkilerini ele alan Egemenlik Konseyinde ikinci adam pozisyonunu korudu.

Sudan ordusu, kendisine paralel bir gücün varlığını kabul etmemesi sonrası geçen sene HDK’yi, orduya entegre etmeye karar verdi.

Ordu, çerçeve anlaşmayı HDK’nin entegre edilmesi şartıyla onayladı

Geçici Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, ordunun, 5 Aralık 2022’de sivil güçler ve silahlı hareketlerle imzalanan çerçeve anlaşmayı “milis güç olan HDK’nin orduya entegre edilmesi” şartıyla desteklediğini belirtti.

Burhan liderliğindeki ordu, HDK’nin entegrasyonunun 2 yılda yapılmasını öngörüyorken Dagalu ve HDK ise entegrasyonun 10 yılda yapılmasını istedi.

İki tarafın uzlaşmaya varamaması üzere HDK, 13 Nisan’da Hartum’dan yaklaşık 350 kilometre uzaklıktaki Meravi şehrindeki havalimanı ve askeri üssün yakınına çok büyük bir birlik sevk etti.

Hızlı Destek Kuvvetleri’nin doğrudan başkente gitmek yerine Hartum’dan yaklaşık 350 kilometre uzaktaki askeri üsse doğru ilerlemesi şaşırtıcıydı ancak hava desteğinden ve gücünden tamamen yoksun Hımidti’nin güçlerinin, savaş uçaklarının rolünü etkisiz hale getirmek için “MiG” tipi savaş jetlerinin bulunduğu üssü kuşattığı anlaşılıyor.

HDK güçleri, 2019’da ordunun başkentteki genel karargahı önünde demokrasi yanlısı protestocuların dağıtılması olaylarında 100’den fazla kişiyi öldürmekle suçlanıyor.

Devrik Cumhurbaşkanı Beşir ve döneminin diğer üst düzey Sudanlı yetkilileri, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından “soykırım” ve “insanlığa karşı suçlarla” itham edilirken insan hakları örgütleri tarafından son on yılda komuta ettiği güçler tarafından işlenen ihlallerle ilgili suçlamalara rağmen Dagalu hakkında herhangi bir suçlama yapılmadı.

HDK hakkında ‘isyancı güç’ kararı alındı

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *