Mescid-i Aksa’ya 1500’den fazla fanatik Yahudi baskın düzenledi

İsrail güçlerinin korumasındaki 1531 fanatik Yahudi yerleşimci işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’nın avlusuna baskın düzenledi.

Yahudilerin, 5-13 Nisan tarihlerini kapsayan Hamursuz (Pesah) Bayramı nedeniyle Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınları devam ediyor. İsrail polisi, dün de gruplar halinde Mescid-i Aksa’nın avlusuna giren Yahudi yerleşimcileri korumaya alırken çok sayıda polis de Müslümanların ibadet ettiği Kıble Mescidi etrafında konuşlandı.

Mescid-i Aksa’dan sorumlu Filistin İslami Vakıflar İdaresinden yapılan yazılı açıklamada, baskına, 23 ayrı gruptan oluşan 1531 yahudi yerleşimcinin katıldığı belirtildi.

Müslümanlar tekbirlerle baskına karşı çıktı

Yahudilerin Aksa’nın avlusundan geçişleri sırasında orada bulunan Müslümanlar tekbirler getirerek baskını protesto etti.

Bir grup Filistinli ile aralarında Türklerin de bulunduğu farklı ülkelerden gelen Müslümanlar, fanatik yahudilerin geçtiği noktada cemaatle namaz kıldı.

İsrail polisinin geçen hafta iki gece üst üste Mescid-i Aksa’daki Müslümanlara orantısız güç kullanarak ses bombası, plastik mermi ve coplarla müdahale etmesi, işgal altındaki Doğu Kudüs’te gerilimi tırmandırmış, Batı Şeria’da da tansiyonu yükseltmişti.

Hamursuz bayramında “Aksa’ya baskın” çağrıları

Yahudiler, 5-13 Nisan’daki Hamursuz Bayramı sırasında Aksa’ya yönelik baskın çağrılarını artırmıştı. Bu dönemde baskın bekleyen Filistinliler ise ramazan ayında Müslümanlara Mescid-i Aksa’da itikaf çağrısında bulunmuştu.

Yahudi 15 haham da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’e mektup yazarak, Yahudi yerleşimcilerin Hamursuz Bayramı’nda Mescid-i Aksa’da kurban kesmeleri için izin verilmesini istemiş, kurban kesmeyi başaranlara 5 bin 500 dolar değerinde ödül verilmesini önermişti.

Tel Aviv’deki gösteriler

Tel Aviv’in ana arterlerinden Ayalon Otoyolu’nu trafiğe kapatan gruplarla polis arasında arbede yaşandı. Sosyal medyada yayılan görüntülerde, göstericilerden polis aleyhinde “Mescid-i Aksa’da ne yaptınız?” şeklinde slogan atılması dikkati çekti.

Haaretz gazetesi, protestoculardan 8 kişinin gözaltına alındığını yazarken, polis tarafından yapılan açıklamada, Tel Aviv’deki gösteride iki kişinin gözaltına alındığı kaydedildi.

Polisin yasa dışı olduğunu ilan ettiği gösteriye karşı müdahalesi sırasında göstericiler, “yasadışı gösteri diye bir şey yok” diyerek protestolarına devam etti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün akşam, tartışmalı yargı düzenlemesi ve ülkedeki son güvenlik durumuna ilişkin İsrail ordusunun Tel Aviv’deki merkezinde yaptığı açıklamada, daha önce görevden aldığı Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın görevine devam edeceğini duyurdu.

Netanyahu, İsrail’in bir terör dalgasıyla karşı karşıya olduğunu, önceki hükümet döneminde de birçok olayın yaşandığını söyledi.

Ertelenen yargı düzenlemesi

İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin’in 5 Ocak’ta açıkladığı “yargı reformu”, Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını sağlayan düzenlemeler içeriyor.

Başbakan Netanyahu, 27 Mart’ta yaptığı açıklamada, ülke çapında kitlesel protestolara ve grevlere neden olan yargı düzenlemesini ertelediğini duyurmuştu.

Erteleme kararına rağmen geri adım atmayan Netanyahu hükümeti, tartışmalı düzenlemeyi mayıs başında yeniden Meclis’e getireceğini ifade etmişti.

Ana muhalefet lideri ve eski başbakan Lapid: Netanyahu, ülke tarihinin en başarısız hükümetinin lideri

İsrail’de ana muhalefet partisi “Gelecek Var”ın lideri Yair Lapid, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, ülke tarihindeki en radikal ve başarısız hükümetin lideri olduğunu belirtti.

Lapid, Netanyahu’nun, ülkenin caydırıcılık gücünde yaşanan gerilemenin sorumluluğunu Naftali Bennett ve Lapid liderliğindeki önceki hükümete yükleyen açıklamalarının ardından Twitter hesabından bir dizi paylaşımda bulundu.

Yair Lapid, “Düşmanlarımız, sokaklarda kardeşlerimizin kanını akıtırken Başbakan halk karşısında kontrolü kaybediyor. Basın toplantıları düzenleyip, ülke tarihinin en radikal ve başarısız hükümetinin sebep olduğu sorunların suçunu başkasına yükleyecek yerde Netanyahu ve bakanlarının sorumluluk almalarının zamanı geldi.” ifadelerini kullandı.

Netanyahu’nun, Savunma Bakanı Yoav Gallant’ı görevden alma kararını iptal etmesine de değinen Lapid, bunun doğru bir adım olduğunu kaydetti.

Lapid’in Tel Aviv’de Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısı da, Yediot Ahronot gazetesinin internet sitesinde yayınlandı. Lapid, İsrail’deki son olaylardan endişe duyduğunu, ancak Netanyahu ile görüşmesinin ardından “daha fazla endişelendiğini” kaydetti.

Lapid, konuşmasında “Netanyahu, hükümetinin işleri kontrol edemediğini ve güvenilemeyeceğini kabul etmeli.” ifadelerini kullandı. Mescid-i Aksa baskını ile ilgili eleştirilerde bulunan Lapid ayrıca, “Netanyahu, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir’e verilen yetkileri geri çekmelidir. Ben-Gvir gibi bir TikTok palyaçosu, Tapınak Dağı gibi bir yeri yönetemez.” şeklinde konuştu.

Eski bakanlardan Netanyahu’nun açıklamalarına tepki

Öte yandan, eski Başbakan Naftali Bennett Twitter hesabından, Netanyahu’nun açıklamalarıyla ilgili olarak “İsrail’in ihtiyaç duyduğunun aksine bölücü ve utanç verici” yorumunu yaptı.

Bennett, İsrail Kanal 12 televizyonuna yaptığı açıklamada ise Mayıs 2021’de Gazze’ye düzenlenen saldırının yaralarını sarmaya çalışan bir ülkeyi devraldığını ve kendi döneminde Gazze sınırının en sakin dönemini yaşadığını kaydetti.

Eski Başbakan Bennett, “Netanyahu’ya geçmiş yılların en iyi siyasi durumunu bıraktık. ABD Başkanıyla güçlü ilişkiler, benim Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır liderleriyle şahsi ilişkilerim… Artık onlar Netahyahu ile görüşmek istemiyorlar. Dünya İsrail’e yüksek teknoloji sahibi bir ülke olarak bakarken artık ona acıyarak bakıyor.” dedi.

Eski Savunma Bakanı Benny Gantz ise Twitter hesabından Netanyahu’nun açıklamaları için “Ağlamakla liderlik olmuyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Eski Maliye Bakanı Avigdor Lieberman da Netanyahu’nun yaptığı açıklamalarla “başbakanlık görevini yerine getirmeye layık bir adam olmadığını ve yaptıklarının sorumluluğunu almadığını kanıtladığını” dile getirdi.

Liberman, Likud Partisine, Netanyahu’yu parti başkanlığından ihraç etme çağrısı yaptı.

Netanyahu, akşam saatlerinde yaptığı açıklamada, Bennett-Lapid hükümetini, ülkenin gaz rezervlerini hiçbir karşılık olmaksızın Lübnan Hizbullah’ına teslim etmekle suçlamıştı.

Ülkenin caydırıcılık gücünde yaşanan düşüşten önceki hükümeti sorumlu tutan Netanyahu, bu gücü yeniden kazanma, Doğu Kudüs ile sınırlarda sükuneti sağlama sözü vermişti.

Siyonist terör devleti

1948 yılından bu yana Filistin topraklarında işgalci olarak bulunan siyonist İsrail rejimi, ülkedeki birliği Müslüman ve İslam karşıtlığı üzerinden sağlıyor. Filistinli Müslümanlara oldukça küçük toprak parçaları bırakmakla birlikte Gazze’yi 2006 yılından bu yana abluka altında tutuyor. Bununla birlikte Filistinliler en küçük hakları için bile işgal rejiminden izin almak zorunda kalırken, İsrail güçleri herhangi bir ihtiyaç duyduğunda Filistin topraklarına saldırmaktan çekinmiyor. İsrail rejiminde yönetici partiler seçimlerde değişse de bu durum bugüne kadar hiç değişmedi.