“Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder yap dediler.” (Furkan, 74).

Bu, müminlerin duasıdır. Allah’tan diledikleri budur müminlerin. Furkan suresinin Mekke’de nazil olduğunu hatırlayalım. Henüz İslam’a yeni girmiş mümin erkeklerin duasıydı bu. Gözlerini aydınlatacak, sevinç ve sürurları olacak eşler ve zürriyet istemişlerdi. İlk Kur’an neslinin bu duası kıyamete kadar bütün müminlerin duasıdır.

İslam kadını göz aydınlığı olarak görmektedir. Mümin eşlerin ve sevimli çocukların oluşturduğu ailenin verdiği huzur, sağladığı sükûnet her türlü takdirin ötesindedir. Mümin erkek ve göz aydınlığı mümine kadınların ailelerinde insan şerefine aykırı tartışmalar, gerilimler olmaz. O evde değerler birimi para değil, takvadır. Kadın da, erkek de o evde, layık oldukları en yüksek konumda bulunurlar.

Allah’ın müminlere öğrettiği bu duayı, Cenabı Hakkın mümin erkeklere göz aydınlığı eşler ve çocuklar vereceğinin müjdesi olarak okumak gerekir. Bu durumda mümin erkeklere iş düşmektedir, sorumluluk öncelikle onlardadır. Göz süruru olacak eşi arayıp bulmak, evlenecek olan Müslüman erkeğin işidir. Eşler (karı-koca) Allah’ın rızasını önceleyince, onlara Allah’ın göz aydınlığı çocuklar vermesi umulur.

İslam’ın insanla ilgili ölçüleri maddeci değil, ahlakidir. İnsanın fiziki güzelliği, endamı bir hiçtir dense yeridir. Asıl güzellik ve endam ruh güzelliğindedir. İnsan davranışlarıyla, ahlakıyla güzel olmalıdır. Hatice (ra) hep ahlakındaki güzellik, ilgi ve alakalarındaki asaletle anılmıştır. Onu Hatice-i Kübrâ yapan, yaşındaki değil, kişiliğindeki büyüklüktü. Kitaplarda onun fizikî güzelliğinden bahsedildiği pek vaki değildir.

Eşini ve çocuklarını gözünü aydınlatan, sevincini artıran, Allah’ın lütfu olarak gören bir aile reisi elbette bu sevincini eşine ve çocuklarına yansıtacak, evinin, huzurun egemen olduğu örnek bir İslam ailesi olmasına sebep olacaktır. Örnek İslam ailesi Rasûlullah’ın ilk evliliğinden başlayarak, günümüze kadar muhkem şekilde yerini korumuş, Allah’ın izniyle bundan sonra da koruyacaktır. Son yıllardaki aileye saldırılar hiçbir zaman amacına ulaşmayacaktır. Örnek İslam ailesi her zaman var olacaktır.

Çocuklar ailenin olduğu gibi bütün mahallenin, toplumun ve ümmetin en büyük servetidir. Çocuklar sadece ebeveynin değil, tüm ümmetin sevinç kaynağıdır. Geleceğini güvenceye almak isteyen toplumun, çocuklarına göz-kulak kesilmesi gerekir. Gözümüzün nuru çocuklarımızı küffarın şerrinden korumamız bir hayat-memat meselesidir.

Muttakilere imam olmak ancak saliha eşler ve fıtratını koruyabildiğimiz sevimli çocuklarla mümkün olacaktır. Çünkü toplumun gelecekteki büyükleri bugünün çocukları olacaktır. Muttakilere imam olmaya aday olan İslam ailesi, yabancı kültürlerin ailemize tasallut etmesine kesin olarak kapalı olmalıdır.

(Venhar)