Mahsa Amini protestolarının etkisinin azalması ile birlikte İran rejim muhalifleri birlik arayışlarını hızlandırdı. ABD’de düzenlenen bir etkinlikte söz alan eski şahın oğlu Rıza Pehlevi monarşinin geri gelmesini değil İran tarihindeki ilk laik demokratik sistemin kurulmasında rol oynamak istediğini vurguladı.
İran’da geçen eylülde 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin “ahlak polisi”nin sorgusunda hayatını kaybetmesinin ardından başlayan ülke tarihinin en önemli kitlesel protestoları İran muhalefetinde de birlik arayışlarını artırdı.
Euronews’un aktardığına göre, İran rejimine adeta kafa tutan protestolar fazlasıyla bölünmüş ve derin anlaşmazlıklar yaşayan İran muhalefetinde rejimin devrilmesi yönündeki umutları ve bu yönde atılması beklenen adımlar konusunda üzerlerindeki baskıyı artırdı.
Her ne kadar protestoların başlamasından 5 ay sonra gösteriler azalmış da olsa, muhalefet destekçileri yeni bir protesto dalgasının başlamasının an meselesi olduğu kanısında.
Hapisten yeni çıkan avukat Nasrin Sotoudeh geçen hafta CNN’e verdiği demeçte, “Protestolar biraz azaldı ama bu insanların artık öfkeli olmadığı anlamına gelmiyor. Onlar hala rejim değişikliği istiyorlar” ifadelerini kullandı.
Sürgündeki muhalefetten bu yönde ilk adımsa Washington’daki George Town Üniversitesi’nde başlatılan konferans ile atıldı. İran muhalefetinin önde gelen isimlerini bir araya getirmeyi amaçlayan etkinlikte Amerika Birleşik Devletleri’nde kampanya yürüten Masih Alinejad, İran’ın 2020’de bir Ukrayna uçağını düşürmesi nedeniyle mağdur olan aileleri temsil eden Hamed Esmaeilion ve devrilen Şah’ın oğlu Rıza Pehlevi vardı.
Konferansa video mesajla katılan Nobel Barış Ödülü sahibi Şirin Ebadi, “Şimdi iç çekişme zamanı değil. Rejim 44 yıldır birlik olmadığımız için ayakta duruyor” dedi.
“Rekabeti bir kenara bırakıyoruz”
Etkinlikte söz alan önemli muhalif isimlerden Rıza Pehlevi ise monarşinin geri gelmesini değil İran tarihindeki ilk laik demokratik sistemin kurulmasında rol oynamak istediğini vurguladı.
“Bugün birbirimizle rekabeti bir kenara bırakıyoruz, bu hareketin liderliğinin kontrolünü ele geçirmeye çalışmıyoruz” diyen Pehlevi, bir tüzük hazırlandığını ve bir geçiş konseyinin ardından serbest seçimlerin yapılmasını istediklerini ifade etti.
Pehlevi’nin yeni muhalif oluşumun başına geçme olasılığı muhalifler arasında tam bir konsensus oluşturmasa da protesto hareketi üzerine çalışan araştırmacı Arash Azizi Pehlevi hakkında, “Bugün muhalefetin en tanınmış figürü olduğu ve ülke içinde ve dışında en görünür ve örgütlü desteği çektiği tartışılmaz” dedi.
Bununla birlikte muhalefetin başarısında koalisyonda tüm grupların temsili en kritik nokta olarak öne çıkıyor. Oysa yeni oluşum örneğin, İran içinde bir destekçi ağına sahip olduğunu ileri süren monarşi karşıtı İran Halkın Mücahitleri Örgütü (MEK) ile arasına mesafe koymuş durumda.
Birlik ve beraberliğin gerekliliğini vurgulayan aktör ve aktivist Nazanin Boniadi, “Birleşmemiz için tek bir itici güç varsa, o da çok bölünmüş olduğumuz ve demokrasi için birlikte çalışamayacağımız fikrini çürütmektir” diyor.
Hamaney Tebriz kıyamının yıldönümünde konuştu
Tesnim Haber Ajansı’nın aktardığına göre, İslam İnkılabı Lideri Hamanei, dün Tebriz halkının kıyam yıldönümünde konuştu. Hamaney, 11 Şubat’ta yapılan Devrim Zafer Yürüyüşünü tarihi diye niteleyerek, İran milletine yoğun katılımından ve desteklerinden dolayı teşekkür etti.
Tebriz halkından binlerce kişiyi kabul eden Hamaney, Azerbaycan halkını İran’ın özgürlük ve birlik bayraktarı olarak niteledi. Hamaney, İran’ın bu yılki 22 Behmen Zafer yürüyüşüne görkemli ve tarihî katılımına işaretle, bu gerçek coşkulu ve anlamlı hamasetin milletin devrim hattında hareket edip, sapmadığını gösterdiğini ifade etti.
Düşmanların gürültülü propagandasına, vatandaşların hissettikleri sorunlar, soğluk hava şartları ve diğer olumsuz nedenlere rağmen İran’ın imanlı ve basiretli halkının tüm bunları gözardı edip, doğudan batıya, kuzeyden güneye kadar sahaya inerek, seslerini yüksek şekilde herkese duyurduklarını, bu büyük ulusal hareket için şükretmek gerektiğini söyledi. İslam İnkılabı Rehberi beyanatının devamında bunca düşmanı olan bir ülkenin kendisi ve milletini düşünmesi gerektiğine işaretle, akıl ve şeriata göre, savunma yönlerini tamamen önemsediklerini ifade etti.
Hamanei ayrıca ulusal birliği ülke gücünde diğer bir etkin faktör olarak niteleyerek, halkın toplumsal faaliyetlerinin öneminin altını çizdi. Tebriz’in ve Azerbaycan halkının 29 Behmen kıyamına dikkat çeken İslam İnkılabı Rehberi, bu ayaklanmayı, İran tarihinde belirleyici bir kesit olarak niteleyerek, “Eğer Tebriz halkı Kum halkının ayaklanmasının 40. gününde ayaklanmasaydı, önemli kıyam unutulmuş oldurdu” diye konuştu.
Devrimin 44. yıldönümü
11 Şubat 1979’da gerçekleşen İslam Devrimi zaferinin 44. yıl dönümü nedeniyle İran genelinde çeşitli etkinlik ve yürüyüşler yapıldı.
İran’da her sene İmam Humeyni’nin Paris’ten dönüş tarihi olan 1 Şubat ile devrimin ilan edildiği 11 Şubat arasındaki 10 gün boyunca çeşitli kutlama etkinlikleri düzenleniyor. Başkent Tahran ve ülkenin diğer kentlerinde 11 Şubat’ta kalabalık törenlerle devrim kutlaması gerçekleştiriliyor.
Zaferi kutlamak için Tahran’da hazırlıklar günler öncesinden başlıyor, kentin dört bir köşesi, ana cadde ve meydanlar süsleniyor. Tahran kenti Ayetullah Hamanei, Kasım Süleymani ve İmam Humeyni posterleri ile İran bayraklarıyla donatıldı.
Tahran İslami Tebliğat Kurumu Koordinasyon Konseyi Başkanı Hüccetülislam Muhammed Hüseyin Musapur, İslam Devrimi etkinliklerine dair yaptığı son açıklamada, “İslam Devrimi zaferinin 44. yıl dönümü nedeniyle Cumartesi günü ülkenin 1400 kenti ile 38 bin köyde yürüyüşler yapılacak.” demişti.
Azadi meydanındaki kutlamalara geniş katılım
İran’da İslam Devrimi Zaferi’nin 44. yıl dönümü kutlamaları başta başkent Tahran olmak üzere birçok kentte sabah saatlerinde başladı. Tahran’da Azadi meydanında düzenlenen 11 Şubat yürüyüş merasimi halkın yoğun katılımıyla gerçekleşti.
Tahran’daki törene İran Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi başta olmak üzere Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir, Hükümet Sözcüsü Ali Bahadıri Cehromi, Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, Devrim Muhafızları Ordusu Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacizade, Emniyet Gücü Genel Müdürü Tuğgeneral Ahmed Rıza Radan, İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, Petrol Bakanı Cevad Ovci ve bir dizi hükümet ve askeri yetkililer katıldı.
11 Şubat yürüyüşüne katılan İran halkı ABD ve İsrail aleyhine slogan atarak, İslam Devrimi Kurucu Lideri İmam Humeyni ve Ayetullah Hamanei’ye bağlılık yemini etti. Devrim Muhafızları Ordusu ise yerli imkanlarla üretip kullanım haline getirdiği balistik füzesi “İmad” ile insansız hava aracı (İHA) Şahed-136 gibi silahlarını sergiledi.
Tahran’daki törene katılan Cumhurbaşkanı Reisi, Azadi Meydanı’nda halka hitap etti. Reisi, İslam Devrimi Zaferi etkinliklerine vatandaşların yoğun şekilde katıldığına dikkat çekerek, 11 Şubat zafer gününü “ulusal birliğin tezahürü” olarak nitelendirdi.
Yüzbinlerce insanın devrime bağlı kaldıklarını göstermek için sokaklara döküldüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Reisi, “11 Şubat sadece bu büyük günü anmak için değil. Bugünkü miting halk desteğinin bir kez daha düşmanları hezimete uğrattığını ve Devrim Cephesi’nin zafer elde ettiğini anlatmak içindir.” dedi.
Reisi, ABD Kongresi’nin terör grubu Halkın Mücahitleri Örgütü (HMÖ) girişimini eleştirerek, “Dün ABD Kongresi münafıkların terör örgütünü kara listeden çıkarıp onlara alan açmış oldu. Bu adım, Amerikalılar için utanç verici bir lekedir.” ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Reisi, sözlerine şöyle devam etti:
“Düşmanlar uğradıkları yenilginin ardından tehdit ve yaptırımları yoğunlaştırdı. İran milletine azami baskı uyguladıklarını açıkladılar, ancak bu alanda da başarısız oldular. Maksimum baskı politikasının başarısız olduğunu kendileri itiraf ettiler.
Büyük İran milleti yaptırımları etkisiz hale getirdi. İran üretim ve bilim alanında durmadan ilerlerid. Ülkenin petrol satışı, petrol dışı ürünlerin üretimi ile ihracatı durmadı. İşleri rayına oturtmayı başardık. Ticarette başarılar kazandık. Tehdit ve yaptırımlara rağmen, ülke ekonomide büyüdü.
Düşmanlar bu durumu görünce ülkenin ilerleme kaydettiğini anladılar. Başka bir komploya başvurup kaos projesini başlattılar. Böylece ülkeyi çıkmaza sokabileceklerini düşündüler.
ABD’nin İran politikasını eleştiren Reisi, “Nükleer meselede de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İran’ın uluslararası standartlardan sapmadığını 15 kez doğruladı, ancak siz nükleer savaş başlığınıza sahipsiniz. Aynı şey terörizm için de geçerlidir; IŞİD’i siz yarattınız, ancak İran İslam Cumhuriyeti ve Şehit General Kasım Süleymani, terör örgütü IŞİD’e karşı savaştı.”
Reisi, Washington yönetiminin insan hakları ihlallerine işaret ederek, ABD’yi bölge halkına özellikle Filistin ve Afganistan halkına zulüm yapmakla suçlayarak, “Kadın hakları ve terörle mücadele alanında iddialıyız.” diye konuştu.
ABD ve düşmanlara seslenen Reisi, İran halkının düşmanları hayal kırıklığına uğrattığını belirterek, “Halkımız yoğun katılımıyla bugün destan yazdı. Bu, İran için umut mesajı verirken düşmanlara umutsuzluk mesajı gönderir.” dedi.
Reisi: Düşman, halkın bu manalı mesajını aldı
13 Şubat’ta Bakanlar Kurulu toplantısında bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Reisi, İslam İnkılabının 44. zafer yıl dönümü münasebetiyle ülke çapında düzenlenen yürüyüşlere halkın geniş, coşkun ve kalabalık bir şekilde katılmasından dolayı takdir ve teşekkürlerini ifade etti.
Reisi yaptığı konuşmada “Halkın 22 Bahman (11 Şubat) yürüyüşlerine muazzam ve muhteşem bir şekilde katılması, bu milletin İslam nizamı ve inkılabın ülkülerine bağlılıklarının bir ifadesiydi. Ve bu coşkulu katılım, düşmanların bütün komplo ve fitnelerini boşa çıkardı” diye konuştu.
Reisi ayrıca “Aziz halkımız İslam İnkılabı Liderinin buyruğuna Lebbeyk diyerek 22 Bahman yürüyüşlerine katılarak kendi aralarındaki birlik ve bütünlüğünü düşmanlarına göstermekte ve İslam İnkılabı, nizam ve Velayetin arkasında olduğunu bir kez daha ispatlamakta kararlıydı. Ve
tabi düşman halkın bu manalı mesajını aldı” dedi.
Hameney’den protestocu mahkumlar için af kararı
İslam İnkılabı’nın 44. zafer yıl dönümü ve Recep ayı münasebetiyle Yargı Erki Başkanı Hüccetülislam vel Müslümin Muhsin Ejei, İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamenei’den son kargaşa olayları mahkumlarının af kapsamına alınmalarını istedi.
Yargı Erki Başkanı Ejei konuyla ilgili olarak İslam İnkılabı Liderine yazdığı mektubunda “Son kargaşa olaylarında gençler başta olmak üzere kimileri düşmanların telkinleri ve anti propagandalarına aldanıp yanlış girişimlerde bulunup suç işlediler ve bu hem kendileri ve hem aile ve yakınları için sıkıntılara yol açtı. Bunlardan büyük bir kısmı düşmanların, devrim ve halk karşıtlarının gerçek amaçları ortaya çıktıktan sonra bugün yaptıklarından pişmanlık duymaktalar” dedi.
Yargı Erki Başkanı, mektubunun başka bir bölümünde, “Sanık ve hükümlülerin dosyası, belirtilen şartları taşımaları halinde hangi aşamada olursa oldun kapatılacaktır.” ifadesini kullandı. Mektubun devamında affın şartlarından bazılarının casusluk yapmamak, adam öldürme ve kasten yaralama suçu işlememiş olmak ve özel davacı bulunmamak olduğu belirtiliyor.
İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei söz konusu teklifi kabul etti.
Hamaney aleyhine slogan atanlar da affedilecek
Hamaney’in kabul ettiği af teklifi uyarınca, sonuncusu 22 Şubat 2019’da olmak üzere daha önce çıkarılan geniş çaplı aflardan farklı olarak ilk defa yargılama aşamasındaki sanıklar da af ve ceza indiriminden faydalanacak.
Mahsa Amini gösterileri nedeniyle yargılanan ya da hüküm giyenlerin de faydalanacağı af kapsamında, çeşitli suçlardan mahkum olan on binlerce kişi yattıkları cezalar göz önünde bulundurularak serbest bırakılacağı ya da cezalarında indirime gidileceği belirtiliyor. Hamaney aleyhine slogan atan, yazı yazan veya sosyal medyada bu tür paylaşımlarda bulunanlar da af kapsamına girecek.
Söz konusu aftan, “yabancılar için casusluk, yabancı istihbarat servisleriyle doğrudan temasta bulunma, muharebe suçu işleme, kasten adam öldürme veya yaralama, askeri veya kamu tesislerini tahrip ve kundaklama, yıkıcı gruplara mensubiyet” gibi suçlardan hüküm giyenler ile ikiden fazla sabıka kaydı bulunanlar faydalanamayacak.
Aftan faydalanacak kişi sayısı yargı makamlarının yapacağı değerlendirme sonrası netleşecek.
Amini protestoları rejim karşıtı gösterilere dönüşmüştü
İran’ın başkenti Tahran’da 13 Eylül 2022’de “ahlak polisi” olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra gördüğü şiddet nedeniyle hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Amini 16 Eylül’de yaşamını yitirmişti. Amini’nin ölümü üzerine memleketi Sakkız’da 17 Eylül 2022’de başlayan gösteriler, ülke geneline yayılarak yönetim karşıtı protestolara dönüşmüştü.
Ülke genelinde kimi zaman zayıflayan ancak aylar boyu süren gösterilerde 10 binden fazla kişi gözaltına alınmıştı. Protestolar nedeniyle 1000’in üzerinde kişi yargılanırken 4 kişi idam edilmişti.
Avrupa merkezli İran İnsan Hakları Örgütü (IHR) ise 9 Ocak’ta yayımladığı raporda, Amini’nin ölümü sonrasında başlayan gösterilerde emniyet güçlerinin müdahalesi sonucu 481 protestocunun öldüğünü ileri sürmüştü.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *