Independent Türkçe’den Abdulhakim Günaydın’ın haberi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 14 Mayıs tarihi baz alınırsa Türkiye, 3,5 ay sonra sandık başına gidecek. 104 gün sonra hem cumhurbaşkanlığı hem de parlamento seçimleri gerçekleştirilecek. Cumhur İttifakı çoktan adayını açıkladığı gibi halkla buluşma çalışmalarına aralıksız sürdürüyor.

Millet İttifakı yaklaşım bir yıldır art arda toplantılar düzenliyor, yapacaklarına dair “ortak metinler” açıklıyor. 6 partinin yer aldığı ittifakın henüz adını açıkladığı bir adayı bulunmuyor. Aday belirlememesi ve seçimlere hazırlıkların başlanmaması ise eleştirilere konu oluyor.

İttifakı destekleyenler bir diğer deyişle “dostça uyarıyorum” diyenler uyarılarını sürdürüyor.

“Kazanılacak seçim zora giriyor”

Uyarıda bulunan isimlerden biri eski Kültür ve Turizm Bakanı Fikri Sağlar. Muhalefet açısından kazanılacak seçimin zora girdiğine dikkati çeken Sağlar, “Muhalefetin adayı belirsiz. Meydanlarda miting yok. Heyecan, umut düşüşte. Halk tartışmalardan bezdi. Gündem halktan kopuk. Dostça uyarıyorum. Kazanılacak seçim zora giriyor !..” paylaşımında bulundu.

Independent Türkçe’ye konuşan Sağlar, yaklaşık bir yıldır toplanıp durum değerlendirmesi yapan Altılı Masa’nın bir takvim oluşturduğunu söyledi.

Seçimlere 4 aydan daha az bir süre kaldığını hatırlatan Sağlar, “Harekete geçilmesi gerekiyordu ve bugün bir adım atılıyor” dedi. Bundan mutluluk duyduğunu ama asıl önemli olanın açıklamadan sonra adayın tespit edilmesi gerektiği aktaran Sağlar, “Takvim açıklandığı andan itibaren adayla yola çıkılmalıdır. Ondan önce mitingler yapılmalıdır. Bu pazar, çarşamba, perşembe mitingler yapılmalıdır. Evet, ayrı ayrı ve tek tük yapılıyor ama herkesin bu taşın altına elini koyabilecek bir takvim oluşturulmalıdır” diye konuştu.

Açıklamalarının dostça uyarı olduğunu aktaran Sağlar, “Hepimizin isteği, arzu ettiği eksikliklerin tamamlanmasıdır. Hükümet programı bugün açıklanıyor. Çok önemli ve hep birlikte ne olduğunu izleyeceğiz. Zamanı gelince adayı açıklarsınız ama bundan hemen sonra halk ilke buluşmaya gitmek, miting yapmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Elbette eksiklikler var ama bunu tekrar etmenin yararı yok”

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise karamsar bir değerlendirme yapmayı uygun bulmadığı görüşünde. Altı siyasi partinin ortak bir çaba sergilediğini, bunun önemli ve değerli olduğunu dile getiren Günay, “Elbette eksiklikler var. Hepimizin kendi açısından gördüğü ‘şöyle olmasaydı, böyle olsaydı’ diyebileceğimiz eksiklikler var. Ancak geldiğimiz noktada geriye dönüp bu eleştirileri tekrar etmenin bir yararı olacağını düşünmüyorum” yorumunda bulundu.

Altılı Masa’nın 13 Şubat toplantısı veya sonrasında Millet İttifakı’nın adayını açıklayacağını düşündüğünü ifade eden Günay, devamında şunları kaydetti:

Temenni ederim ki muhalefetin adayı hem 6 siyasi partinin tabanına hem Adalet ve Kalkınma Partisi’nden bezmiş, gelecek ve sığınacak bir liman arayanlara hem HDP gibi dışarda kalmış öteki partiler gibi toplumun mağdur, mazlum ve masumlarının dahil bütün kesimlerinin ilgi gösterebileceği, herkesin hukukunu koruyabileceği konusunda güvence oluşturan, demokrasiye geçiş konusunda hayatına baktığımız zaman herhangi bir kaygı ve kuşku duymayacak bir isim olur. İsteğimiz bir isim etrafında kenetlenmesidir. Eksiklikler giderilir. Seçime birkaç ay kalmışken ‘şöyle veya böyle olsaydı’ diye birtakım eleştirileri şu eşikte yararlı görmüyorum”

“Geç kalınmış değil ama adayın kimliği önemli”

Eski İstanbul Milletvekili ve tarihçi Reha Çamuroğlu da Millet İttifakı içerisinde siyaseten olgunlaşmış ve oldukça tecrübeli insanlar olduğunu, geç kalınmadığını ancak adayın kimliğinin önemli olduğu görüşünde.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 2019’daki adaylık sürecini örnek gösteren Çamuroğlu, “İmamoğlu 2019 seçimlerinde aday olduğunda Türkiye onu tanımıyordu. Küçük bir ilçenin belediye başkanıydı ama kısa sürede herkes tanıdı ve hatta fanatik hayranı olacak kadar tanıdılar” dedi.

Aday açıklamada “geç kalındı” şeklindeki eleştirilere katılmadığını önemli olanın siyasi hataların yapılmaması olduğunun altını çizen Çamuroğlu, “Mesela bugüne kadar HDP’ye karşı hatalar yapıldı. Bunun önemli olduğunu düşünüyorum” dedi ve ekledi:

Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkanlar çok aleni olmasa da dini itikadını ve etnik kimliğini konu etti. Bu da bir hataydı. Neymiş ‘çok iyidir, tecrübelidir, dürüst ve namusludur ama’ bu ama bir hatadır. HDP’ye yaklaşım tarzı gibi bu da bir hataydı. Bunlar çok önemlidir. İstanbul, Ankara, Mersin ve Adana alındı. Kürt oyları olmasaydı buralar alınamazdı. Nankörlük iyi bir meziyet değildir. Neyin ne olduğunu görmek gerekir.”
Bazen çok şiddetli çıkan çatlak seslerin seçmende endişe yarattığına vurgu yapan Reha Çamuroğlu, “Millet İttifakı bu konuda çatlak sesleri susturabilmelidir. Çünkü kimisi ‘acaba bunlar yönetirken nasıl yönetir’ diye endişe ediyor. Bunun önünün kesilmesi gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.