Yeni konjonktürde Ortadoğu ülkelerinin yeni ‘konum’ arayışı

Yeni konjonktürde Ortadoğu ülkelerinin yeni ‘konum’ arayışı

Gazeteci-yazar Musa Özuğurlu’ya göre, Arap dünyasında, Ukrayna’daki çatışmayı küresel bir mücadele olarak görme eğilimi hâkim… “Önceki pozisyonları Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) yanında olduğu için oradan da ölçülü bir şekilde uzaklaşma eğilimi var.”

Soğuk Savaş’ın sağladığı görece koruma ortamının Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) çökmesiyle ortadan kalkması sonucu peşi sıra Batı’nın işgalleriyle sarsılan ve tek kutuplu dünyacı yaklaşımın insafına kalan Orta Doğu devletlerinin Ukrayna krizine bakışı, krizin yol açacağı sonuçları anlamak bakımından önem taşıyor.

Tek bir Orta Doğu ya da Arap dünyası yaklaşımı söz konusu olmamakla birlikte Ukrayna’daki çatışmaya bölge ülkelerinin tavrı, Batı’dan büyük oranda ayrışıyor. Bu da, bölge ülkelerinde yakın tarihi tecrübeler ışında gelişen temkinli bir iyimserlik geliştiğine işaret ediyor.

ORTA DOĞU “YENİ DÜNYAYI” GÖRÜYOR

Uzun yıllar Suriye’de gazetecilik yapan ve bölgeyi yakından izleyen gazeteci-yazar Musa Özuğurlu’ya göre, Orta Doğu ülkelerindeki genel eğilim, Doğu Avrupa’daki krizi “yeni dünya” dengeleri çerçevesinde okumak yönünde.

CRI Türk’te Manşet programında Orta Doğu ülkelerinin duruşunu değerlendiren Özuğurlu; “Bölge ülkelerinin Rusya gerçeğini göz ardı edemediklerini görüyoruz.” diyor ve şu yorumu yapıyor: “Bunu Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesi olarak değil küresel çapta bir mücadele olduğu, yeni bir dünyanın doğmakta olduğu ve yeni doğan bu dünyada Batı arasında bir çekişmenin olduğunu Arap ülkeleri düşünmeye başladılar. Gelecekle ilgili olarak da pozisyon almak istiyorlar. Ama bu doğrudan Rusya’nın yanında olacak şekilde değil. Önceki pozisyonları Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) yanında olduğu için oradan da ölçülü bir şekilde uzaklaşma eğilimi var.”

HANGİ ÜLKE NEREDE DURUYOR?

Suriye’nin pozisyonu açık, doğrudan Rusya’ya destek veriyor. Lübnan ve Kuveyt ise Rusya’nın tam karşıt konumlandı. Özuğurlu, Suudi Arabistan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’ın ise “daha ortadan gittiğini” söylüyor.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Rusya’nın kınanmasını öngören tasarıya 11 ülke evet oyu verirken Rusya hayır oyu vermişti. Çin ve Hindistan ile birlikte Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) çekimser kalarak BMGK’deki tasarıya destek vermemişti.

Özuğurlu, “dengeli” tutum almaya çalışan bölge ülkelerinin duruşunda ekonomik bağımlılıkların önemine dikkat çekiyor:

“Cezayir, Tunus, Libya, Lübnan, Mısır gibi ülkelerin aslında iki tarafa da bağımlılıklar var. Bunlar buğdayı hem Rusya’dan hem Ukrayna’dan ithal ediyorlar. Diğer yandan Suudi Arabistan petrol konusunda piyasaları domine etmek açısından Rusya ile birlikte hareket ettiklerini görüyoruz. Putin, Muhammed Bin Selman’ın Kaşıkçı cinayetinden sonra izole edilmesine rağmen ilişkisini kesmedi.”

Rusya’yı kınama tasarısı, BM Genel Kurul’na geldiğinde ise tablo değişti. BAE tasarıya evet oyu verdi. Rusya’yı kınayan tasarıya toplamda beş ülke itiraz etti. Suriye bu beş ülkeden birisiydi. Çekimser kalan 35 ülkenin arasında Cezayir, İran, Irak, Sudan yer aldı.

Genel kurulda Rusya’yı kınayan tasarıya destek veren Orta Doğu ülkeleri ise Suudi Arabistan, BAE, Libya, Mısır, Ürdün, Tunus, Katar, Umman, Kuveyt, Lübnan ve Yemen oldu.

Bu tabloyu yorumlayan Özuğurlu, Orta Doğu yönetimlerinin “Ortadan gitmeye çalıştıkları” tespitinde bulunuyor: “Dengeli bir tutum takınmaya çalışıyorlar. Bu ülkeler bir yandan Batı’yla ilişkilerini koparmak istemiyor. Aynı zamanda Rusya’yı da karşısına almak istemiyorlar.”

“Dengeli tutumun” Batı markajından kademeli bir uzaklaşmayı da içerdiğini düşünen Özuğurlu, ABD’nin küresel düzeyde Hint-Pasifiği ana stratejik bölge olarak belirlemesinin de önemine değindi: “ABD’nin bölgeyi ‘terk ediyor’ olması BAE, Mısır ve Suudi Arabistan’ı pozisyon almaya, Rusya ile ilişkileri geliştirmeye zorluyor. Boşluğun Rusya tarafından doldurulduğu gibi bir görüş hakim.”

Mültecilerle ilgili Batı’nın çifte standart yaptığı görüşünün Orta Doğu’da hakim görüş olduğunu aktaran Özuğurlu, “Arap Başkentlerinde saldırı karşıtı protesto yok neredeyse,” notunu ekliyor.

ARAP GAZETELERİ UKRAYNA İÇİN NE DİYOR?

Özuğurlu, Arap dünyasında önde gelen bazı gazetelerinde yer alan analizlerden ise şu notları aktardı:

“Mısır Al Youm, gazetesi ‘Arap ülkelerinin Rusya’nın kınanmasına karşı duruşu tarihi bir duruştur’ diyor. Burada BM Genel Kurulu’ndaki tasarıdan bahsedilmiyor. Arap ülkelerinin Rusya’yı doğrudan kınamamalarından bahsediyor. Buradan da kastı şu; yeni bir dünya kuruluyor, Arap ülkeleri de buna göre pozisyon almaya çalışıyor. Tarihi bir duruş demesi de aslında ABD’nin hegemon bir güç olarak Araplara her istediğini yaptıramadığı anlamına da geliyor.”

 “Suriye El Vatan gazetesinde; ‘Bu değişen dünyada artık tarafsızlık yok. Bu bir zorunluluk. Arap ülkelerinin Batı’nın yanında yer almayıp başka bir yöne gidebilecekleri’ yönünde bir değerlendirme var. Şöyle bir ifadede var El Vatan’da; ‘Türkiye, Suudi Arabistan ve BAE, Ukrayna’dan sonra dünyanın eskisi gibi olmayacağını görüp aynı yönde hareket ediyorlar.’ Şu anki tavrı tarafsızlık olarak değil, Batı’ya karşı, sizin emrinizde değiliz olarak görüyor yazar. Aynı paralel de bir yorum bu. Lübnan El Nahar gazetesi ise şu anda İsrail bile ‘ABD’nin yanında Rusya’nı karşısındayım gibi bir tavır içinde değilse bu da ABD’nin son dönemde yaptığı hatalardan kaynaklanıyor diyor.”

(CRI Türk)

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *