Kendi isteğiyle Türkiye’ye gelen sanığın kaçma şüphesinin bulunmadığına kanaat getiren mahkeme, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma ihtimalini ve tutuklu kaldığı süreyi göz önüne alarak Keynes hakkında tahliye kararı verdi.
ABD vatandaşı olduktan sonra Alpaslan Demir olan ismini değiştiren ve FETÖ gizli haberleşme programı ByLock’un lisans sahibi olduğunu kabul eden David Keynes, “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan tutuklu yargılandığı davada, yurt dışı çıkış yasağı konularak tahliye edildi.
Cumhuriyet Savcısı tahliye talep etti
İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 3 Kasım’da, “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan tutuklu yargılanan David Keynes ile ilgili dosya üzerinden aylık tutukluluk incelemesini yaptı.
Mahkeme, cumhuriyet savcısının 27 Ekim’deki mütalaasında sanığın tahliyesini talep ettiğini belirterek, Keynes hakkındaki delillerin büyük oranda toplandığını kaydetti.
Soruşturma ve kovuşturmaya maruz kalacağını bilerek kendiliğinden yurt dışından Türkiye’ye gelen sanığın kaçma şüphesinin bulunduğuna dair somut bir olgunun olmadığına kanaat getiren mahkeme, hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması ihtimalinin olması ve tutuklu kaldığı süreyi göz önüne alarak Keynes’in tahliyesine hükmetti.
Heyet, sanık hakkında yurt dışına çıkış yasağından oluşan adli kontrol tedbiri uygulanmasını karara bağladı.
Bu arada, davanın 6 Ekim’deki duruşmasında sanık Keynes’in savunması alınmış, tahliye talebi reddedilmişti.
İddianameden
ABD’den geldiği Türkiye’de 9 Haziran’da tutuklanan Keynes hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanığın yurt dışında bulunduğu sırada, kendi isteğiyle Türkiye’ye gelmek ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak için dilekçe sunduğu belirtiliyor.
ByLock programıyla ilgili beyanlarda bulunan sanığın bu programla ilgili bazı kişileri de teşhis ettiği anlatılan iddianamede, mailine Apple uygulama mağazasından gelen bazı e-postaları kendi rızasıyla sunan Keynes’in, bu haliyle TCK’nin 221. maddesi kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması hususunun mahkemece değerlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
İddianamede, Keynes’le ilgili “örgütün evlerine gidip konakladığı, şakirtlik programına alınarak örgütün şakirdi haline geldiği, örgüt içerisinde görevler üstlendiği, kütüphane sorumlusu ve belletmen görevlerinde bulunduğu ve örgütün en önemli yapılanma alanı olan TSK mahrem yapılanmasında ‘öğretmen’ (grup abisi) konumuna kadar yükseldiği” anlatılıyor.
Keynes’in yaşadığı olumsuzluklardan örgütü sorumlu tutması ve örgütle ilgili mahrem bilgileri köşe yazarına vermesi üzerine bizzat Fetullah Gülen’le görüştürüldüğü anlatılan iddianamede, bu kişinin sahip olduğu mahrem bilgilerden dolayı uygun olanaklar sağlanarak Amerika’ya gönderildiği aktarılıyor.
David Keynes’in, örgüt elebaşının talimatıyla örgüt içi gizli yazışmalarda kullanılacak kriptolu yazışma programı ByLock alan adının kiralanmasıyla ilgili, Google ve Apple marketlerine yüklenmesinde kimlik ve kredi kartı bilgilerini kullandırtarak yardımda bulunduğu kaydedilen iddianamede, sanığın FETÖ kapsamında “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *