Rusya lideri Putin ve Beyaz Rusya lideri Lukaşenko arasında 9 Eylül’de Kremlin’de yapılan görüşmede iki ülke arasında uzun yıllardır gündemi meşgul eden Birlik Devleti (Union State) Programını ve bunun geliştirilmesi meselesini ele aldılar.
İki ülke, yoğunlukla para politikalarını içeren ve iki ülkenin entegrasyonunu artırmaya yönelik olan 28 maddelik yol haritasında anlaşıldığını açıkladı.
Putin, siyasi entegrasyonun geçerli olabilmesi için önce ekonomik temelin atılması gerektiğinin altını çizerken, Lukaşenko, “Entegrasyon Belarus ve Rus halkı için kötü bir şey içermiyor, karşılıklı çıkar özelliği taşıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Lukaşenko ayrıca iki ülke arasındaki ilişkilerdeki tüm düğümlerin çözülmediğini ve Beyaz Rusya halkı isterse daha fazla ‘siyasi’ entegrasyonun olabileceğini belirtti.
Merkez Bankaları ‘ortak para birimi’ istemedi
Bununla beraber iki ülkenin merkez bankalarının aldığı kararla ‘ortak para birimi’ konusunun rafa kaldırıldığı açıklandı. Ortak para birimine geçiş programı ilk olarak 2004 yılında açıklanmış ve 2007 yılına kadar her yıl ertelenmişti. 2008 yılında ise Lukaşenko Beyaz Rusya Rublesinin Rus Rublesi yerine Amerikan Dolarına sabitlendiğini açıklamıştı.
İki ülkenin ortak para birimine geçmesi noktasında Rusya daha kararlı yaklaşırken, Belarus cephesinin yaklaşımı ise böyle bir durum söz konusu olacaksa ortak para biriminin Rus Rublesi değil, iki ülke adına basılan yeni bir para birimi olması gerektiği yönünde.
Mutabık kalınan 28 Maddelik anlaşmanın içeriğinde ise ekonominin çeşitli alanlarında Rus ve Belarus yasalarını uyumlu hale getirmek, iki ülkenin ekonomik varlıklarının faaliyetleri için eşit koşulları sağlamak, ortak finansal ve enerji piyasaları ve ortak bir ulaşım alanı oluşturmayı amaçlamak, aynı zamanda ortak bir sanayi ve tarım politikası geliştirme ve uygulama konuları bulunuyor.
Birlik Devleti (Union State) Nedir?
Günümüzdeki halini 1999 yılında yapılan ‘Rusya ve Beyaz Rusya Birlik Devletinin Kurulmasına İlişkin Antlaşma’ ile alan Birlik Devleti yapısı çoğunlukla iki ülke arasındaki makro ekonomik politikaların geliştirilmesine odaklanmaktadır.
Bu anlaşma iki ülkenin birleşmesine giden bir adım olarak değerlendirilse de siyasi konular dış unsurlardan dolayı birincil gündemi oluşturmuyor. Muhtemel bir birleşme, bilhassa Belarus’un jeopolitik konumundan dolayı, yalnızca bu iki devleti ilgilendirmekle kalmıyor.
Küresel dünyada birleşmelerin değil ayrılmaların revaçta olmasına karşın iki devlet arasındaki birleşme dikkat çekici.
Beyaz Rusya’nın Jeopolitik Durumu ve Lukaşenko
1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlığını ilan eden Beyaz Rusya yaklaşık on milyon nüfusa sahip. Ülkenin komşularını Polonya, Litvanya, Letonya, Rusya ve Ukrayna oluşturuyor. Ülkenin Rusya ile Avrupa arasındaki konumu, bir anlamda tampon bölge durumu, ülkenin stratejik önemini artırmaktadır.
Sovyetlerden ayrılmayı takip eden yıllarda yoksulluk sorunuyla boğuşan Beyaz Rusya, 1994 yılında Lukaşenko’nun iktidara gelmesiyle Rusya ile daha yakın ilişkiler içinde bulunarak toparlanma sürecine girdi.
Bu yakınlıktan rahatsız olan AB ve ABD ülkeye ticari ambargo uygulamakta, bu sebeple Beyaz Rusya, ticaretinin çoğunluğunu eski Sovyet ülkeleri ile sürdürmektedir. Buna rağmen ülke adeta bir denge politikası izlemekte ve zaman zaman Rusya ile ipler gerildiğinde, Rusya’yı neredeyse AB ve NATO’ya şikayet edecek seviyeye gelebildiği gibi, Lukaşenko’nun temmuz 2021’de belirttiği şekliyle ‘’Gerekirse tüm Rus askeri birliklerini ülkemize davet edeceğiz’’ diyerek batı cephesini tehdit edebilmektedir.
26 yıldır iktidarda olan Lukaşenko, seçimlerde hile yaptığı ve ülkede ifade özgürlüğünü kısıtladığı iddiaları ile içine kapanık politikalarından dolayı batılı çevrelerce ‘Avrupa’nın son diktatörü’ olarak anılmaktadır.
(Haber: Tuna Ateş)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *