Aslında herkes kendi kafasındaki Afganistan’ı, Taliban’ı, şeriatı konuşuyor. Sonuçta ortaya hak, hakikat adına birşey konulmuyor. Bunun zaten böyle olması isteniyor ki kargaşa olsun da zihinler bulansın. Bu konuda başardıkları kesin baksanıza ağızlardan dökülenlere..
Taliban Afganistan’ın yönetimini ele geçirdiği günden bu yana zihinler epey bir muhaberat tazyikine maruz kaldı. Her türden medya organında yine her şeyden anlayan uzmanlar, pfor.lar, ilahiyatçılar; Abd’yi tenzih ederek, Afganistan’ı, Taliban’ı, Şeriat’ı, İslam’ı.. bir güzel masalara yatırdılar. Suriye, Irak ve başka diyarlarda olduğu gibi yine egemen kan emiciler sorgulan(a)madı, zira öyle bir tahrifat var ki gerçeği görmek istemiyorlar.
Yönetimi Taliban değilde Abd ele geçirseydi tüm malum güruh sevince boğulurdu. 20 yıldır Afganlılara çektirdiği zulüm bir anda unutuluverdi, görülmez oldu, zaten üstüne kondurulmuyordu ki. Batı seviciler demokrasi sözünü duyar duymaz hemencecik secdeye kapandıklarından, uğruna dökülen kan ve göz yaşını da adaktan sayıyorlar. Bu topraklar daha ne kadar kurban verecek bu puta?
Afganistan’dan kaçışan insanların havaalanındaki görüntülerini kaos, can pazarı, özgürlüğe kaçış olarak adlandıranlar; Suriye’den can, mal, ırz yüzünden kaçanları misafir etmekten imtina edenlerdir. Sanmayın ki Afganistan’dan gelmek isteyenlere kucaklarını açsınlar. Tek dertleri algılarla oynamak. Kendileriyle çelişen yaklaşımları ne kadar da manidar. Tüm dertleri bir kenara bırakıp ‘Afgan kadınların durumu ne olacak?’ sorusu; Hz. Musa’ya, ‘öncekilerin durumu ne olacak?’ diye soran Firavun’un kurnazlığı ile aynı değil midir?
Sahaya gidip olayları yerinde takip etmeye çalışan gazeteciler canlı yayına bağlanıp, ‘burada sokaklar normal seyrinde, hayat devam ediyor’ dese de karşısındaki hâlâ çarpıtmaya çalışarak, bit yeniği arayan sorular soruyor. İstiyor ki kan gövdeyi götürsün de Abd’nin elini çektiği yerin ne kadar kötü hale geldiğini belgelesin.
İsimleriyle müsemma ilahiyatçıların ise Afganistan hakkındaki yorumları sefil bir hâl sergiliyor. Kafalar iyiden iyiye modern, seküler fikirler üretir durumda, göz kırpıyorlar o cenaha. Neresinden tutsanız elinizde kalacak beyanatlar dökülüyor ağızlarından ve klavyelerinden. Sanırsınız ki karşınızdaki en azılı düşmanınız. Öyle yerden yere vuruyor ki kafirin silahından beter, sanki tüm sorunların kaynağı müslümanlar. Elbette elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına müsibetler geliyor. Ama tüm günahı onlar mı işlediler? İnanın diğerlerinden farkları yok yaklaşımlarında. Tek farkları kendilerini din ve müslümanlar üzerinde söz sahibi görmeleri. Zaten onun için mikrofon uzatılıyor ki duymak istediklerini söylesinler.
Aslında herkes kendi kafasındaki Afganistan’ı, Taliban’ı, şeriatı konuşuyor. Sonuçta ortaya hak, hakikat adına bir şey konulmuyor. Bunun zaten böyle olması isteniyor ki kargaşa olsun da zihinler bulansın. Bu konuda başardıkları kesin baksanıza ağızlardan dökülenlere..
Peki Afganistan’daki duruma ne demeli, nasıl değerlendirmeli, kimin safında durmalı? Hatırlanırsa Suriye’de Kasım Süleymani suikastı yaşanmıştı. Olay benzer değil fakat sonrasında gelen tepkiler aynilik arzetmekte. Abd suikastı düzenlemişti. Sonuçta büyük şeytanın, müslümanların yaşadığı topraklardaki operasyonuna yine sevinenler ve üzülenler olmuştu. Aynı yorumları ve yaklaşımları burada da görmüştük. Aklı selim insanları tenzih ederiz. Onların sesleri kısılıyor, bastırılıyor.
Dememiz o ki duygularımıza hükmedilmesine müsaade etmemeliyiz. Afganistan’da yaşanan olaylara ne sevinmeli, ne de üzülmeliyiz. İtidalli yaklaşmalıyız. Taliban önümüzdeki günlerde neler yapacak, nasıl hükmedecek bekleyip, bakıp göreceğiz. Adına İslam Emirliği konulması bu isim altında zulüm işlenmeyeceği anlamına gelmemelidir. İslam’ın muhkem hükümleri, mezhepsel tavır, bazı had cezalarının tatbiki, dış güçlerle (başta Çin) ilişkilerdeki siyaseti.. gibi meselelerde atacağı adımlar isim hanesine iyi-kötü yazılacaktır.
Abd mağlup mu oldu, kontrollü geri mi çekildi?, onca yıldır milyar dolarlar döktüğü, silah ve mühimmatlar sağladığı/sattığı ülkeyi bıraktı mı? Yönetimi Taliban’a tamamen verdi mi danışıklı dövüş mü? Taliban gerçekten ele geçirdiyse Afganistan’a uygulayacağı rejim ne? Direnişi gerçekten kazandı mı? Peki Abd başta olmak üzere sömürgeci devletler hiç yenilmezler mi?!…
‘Müslümanım’ diyenlerin yaşadıkları topraklar her an bir operasyona gebe. Her müdahale sonrası hali pür melalimiz ortaya dökülüyor. Öyle bir akın ki zihinlerimiz kuşatılıyor, neticesinde celladına aşık tipler zuhur ediyor.
İnsan zihinsel, düşünsel, eylemsel nerede duruyorsa tarafı orasıdır. Sizce bu gibilerin tarafı ne olabilir? Duruşumuzu düzeltmeden asla bir başlangıç olmayacaktır.
(Venhar)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *