Yeni Anayasa çalışmalarını desteklediklerini bildiren Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, anayasanın teknik değil etik yönüne ağırlık verilmesini istedi, “Anayasa, devlet organlarından da önce, vatandaşların sahiplendiği bir toplumsal sözleşme metni olarak düzenlenmelidir.” dedi.
Yargıtay Yeni Hizmet Binası ve 2021-2022 Adli Yıl Açılış Töreni’nde konuşan Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, “Vatandaşlarımıza ve tüm insanlara adalet, özgürlük, sağlık ve refah getirmesi dileğiyle yeni adli yılı açıyorum.” diye konuştu.
Konuşmasında, temel değerler ve güncel konulara değinen Akarca, “İnsan hakları, demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri üzerinde yükselen Yargıtay’ın vizyonu, en ileri adalet standartlarını uygulayarak yüce Türk milletine nesiller boyunca hizmet etmektir.” dedi.
‘İnsan hakları kavramı güçlülere hizmet etti’
Yaşanılan yüzyılda insan hakları açısından dünyanın bir gurur tablosu çizmediğine işaret eden Akarca, “insan hakları” kavramının güçlü devletlerin zayıf devletlere müdahale etmesinin bir aracı olarak kullanıldığını dile getirdi. Akarca, bu anlayışın insanlığa barış, refah ve mutluluk getirmekten oldukça uzak olduğunu bildirdi.
Mehmet Akarca, gündemde olan yeni anayasa çalışmalarına da destek verdiklerini bildirdi. Yeni anayasa çalışmalarında hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı gibi konularda yüksek standartların belirlenmesi gerektiğine işaret eden Akarca, şöyle devam etti:
‘Yeni anayasa, toplumsal sözleşme olarak düzenlenmeli’
“Yeni bir anayasa hazırlanması, iktidar ve muhalefet partilerinin gündemine yeniden girmiştir. Biz de bu arayışı destekliyoruz. Türkiye’nin daha iyi bir Anayasa yapabilecek köklü bir demokrasi kültürüne sahip olduğuna yürekten inanıyoruz. Böyle bir girişimde bulunurken hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı gibi konularda yüksek standartlar hedeflenmelidir. Anayasanın teknik yönündense etik yönüne ağırlık verilmelidir. Vatandaşların doğrudan ilgi alanına girmeyen, devlet teşkilatına ilişkin detaylarla Anayasanın hantallaştırılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Anayasa, devlet organlarından da önce, vatandaşların sahiplendiği bir toplumsal sözleşme metni olarak düzenlenmelidir. Anayasa, hukuk kültürümüzün mayası olmalıdır.”
“Hukukun kalitesi, hukukçunun kalitesine bağlıdır”
Konuşmasında hakim ve savcıların niteliğine değinen Akarca, terfi ve atamalarda liyakatin esas olduğunu belirterek, “Yargı sisteminin temeli, liyakatli hakim ve Cumhuriyet savcılarıdır. Mesleğe alınan kişinin niteliği, yargı sisteminin başarısı için bir ön koşuldur. Aynı şekilde tayin, terfi ve atamalarda da liyakat sistemi esastır. Yargı bağımsızlığı, hakimlerin performansının ölçülmesine engel bir ilke değildir. Tam aksine performansın izlenmesine ve yönetilmesine yönelik mahkeme araçlarının şeffaf şekilde uygulanması, hakimlerin bağımsızlığına ve tarafsızlığına ilişkin halkın güvenini artıracak bir unsurdur.” diye konuştu.
Yargı sisteminin kalitesinin bağlı olduğu diğer bir değişkenin ise hukuk eğitimi olduğuna işaret eden Akarca, “Hukukun kalitesi, hukukçunun kalitesine bağlıdır.” dedi.
Akarca, sözlerini şöyle tamamladı:
“Hepimizin bildiği üzere, ‘Adalet Mülkün Temelidir.’ Halkın refahı, toplumun huzuru, bireyin özgürlüğü, güçlü bir ekonomik düzen ve iyi işleyen bir demokrasi ancak adaletle mümkündür. Konuşmamda belirttiğim üzere Yargıtay, her geçen gün aziz Türk milletine daha nitelikli bir yargı hizmeti vermenin heyecanı içindedir. Gelecek yıl, bu yıldan daha ileri bir noktada olacağımıza yürekten inanıyorum.”
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *