Buna rağmen geçen hafta Ankara’da (18 Ağustos’ta) sürpriz bir ziyaret gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun ile görüştü.
Bu sürpriz görüşmenin ardından Erdoğan emirliklerin Türkiye’ye yönelik ciddi yatırım hedefleri olduğunun altını çizerek, “Devletler arasında bu tür gidiş gelişler, iniş çıkışlar olabilir ve olmuştur da. Bundan sonraki süreçte de (Abu Dabi Veliaht Prensi) Muhammed Bin Zayed ile de bazı görüşmeleri yapma durumlarımız olacaktır” dedi.
‘DÜZEN BOZAN EYLEMLERDEN HOŞLANMAZLAR’
Profesör Hasan Köni Birleşik Arap Emirlikleri’nin ABD ile eş bir Orta Doğu politikası güttüğünü söylüyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nin seçimle geldikleri için Müslüman Kardeşler’e karşı olduğunu söyleyen Köni, “Suudi Arabistan gibi monarşi ile yönetiliyorlar, Orta Doğu’da düzeni bozan eylemlerden hoşlanmazlar” diyor.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin Trump döneminde ABD ile ters düşmemek için sınırları dışındaki olaylara çok müdahil olmadığını söyleyen Köni, bu dönemde ABD’nin isteğinin aksine Katar’ın bölgede rol oynamaya çalıştığını anlattı. Bu rol oynama isteği Katar ile Türkiye’yi bir araya getirdi, hatta Türkiye’nin bu sebepten bir üssü de bulunuyor.
Türkiye ile Mısır’ın rekabetinin yeni ABD yönetimi ile bir basamak aşağı düştüğünü söyleyen Köni, Birleşik Arap Emirlikleri ile olan ilişkileri de bu eksende yorumluyor. Türkiye ile İsrail’in de arasının eskisi kadar gergin olmadığını söylemek gerek.
Köni, yeni Afganistan yönetimi için Taliban’ın ciddi maddi desteğe ihtiyacı olduğunu ve bu desteğin Batı tarafından verilmeyecek gibi durduğunu aktarıyor. Köni’ye göre bu desteği Çin’in vermesi ABD’nin Hint-Pasifik politikasına ters düşer. Taliban’ın yeniden finanse edilmesinin ABD isteği ile Körfez ülkelerine yaptırılabileceğini söylüyor Köni.
Köni, Biden yönetiminin Orta Doğu’da kurguladığı yeni düzenin 5-6 yıl boyunca kalıcı olacağını tahmin ediyor. Birleşik Arap Emirlikleri geçen aylarda Trump’ın da desteği ile İsrail’le üst düzeyden diplomatik ilişkilere başlamıştı. Hatta BAE, İsrail’de bir futbol kulübü de satın almıştı. Profesör Köni, “Bölgede İsrail’e dokunup da sağ kalan Arap devleti hiç hatırlamıyorum” ifadelerini kullanıyor.
KAHİRE VE TEL-AVİV’DE ELÇİLİK YOKTU
Profesör Mithat Baydur’a göre Trump’ın damadı Jared Kushner’ın Arap ülkeleri ile İsrail arasında arabulucu olarak ortaya çıkması Orta Doğu’da dengeleri değiştirmişti.
İsrail-Arap yakınlaşması olduğu dönemde Türkiye’nin Müslüman Kardeşler hareketine destek vermeye devam ettiğini söyleyen Baydur bu olaylar olurken Türkiye’nin Kahire ve Tel-Aviv’de büyükelçiliklerinin olmadığını anımsatıyor.
Türkiye’nin İsrail-Arap yakınlaşması ve Müslüman Kardeşler’e destek politikasının olduğu bir dönemde Katar ile ilişkilerini geliştirmek istediğini söyleyen Profesör Baydur, Katar’ın ülkesindeki ABD üssünden dolayı da askeri olarak ABD etkisinde olduğunu aktararak, “Katar’ın Türkiye ile olan ilişkilerinde çok fazla bağımsız hareket edebileceğini düşünmüyorum” diyor.
Türkiye’nin batı ile doğu arasında bir politika izlediğini aktaran Baydur, “Bir bakıyorsunuz Türkiye Rusya’nın derdi olan Ukrayna’ya yakın duruyor öbür taraftan Rusya’ya ‘S-400’ü bir şekilde aktive edeceğiz’ diyerek mavi boncuk dağıtıyor. Taliban ile görüşmeler için Türkiye’de yapılması teklif edildi ama Tahran’ın ev sahipliği kabul edildi. Doğu ve Batı ittifakı içerisinde ayrı ayrı Türkiye’ye karşı kuşkular olabiliyor” dedi.
(Haber Global)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *