Diyanet İşleri Başkanı, bugünkü hutbesinde, son günlerde yaşanan afetlere dikkat çekti, birlik-beraberlik vurgusu yaptı. Hutbesinde devlet millet dayanışması çağrısı yapan Ali Erbaş, “Hazreti İbrahim’in atıldığı ateşi söndürmeye koşan karınca” örneği de verdi.

Muğla’da tarihi Şeyh Camiinde hutbe verip namaz kıldıran Ali Erbaş, son günlerde yaşanan afetlere dikkat çekerek, “Her şeyden önce sağduyumuzu ve sükûnetimizi muhafaza edelim” dedi.

Mehmet Akif’ten alıntı yaptı, İnşirah suresinden ayet paylaştı

Milletçe yaşanılan üzüntünün çok büyük olduğunu ifade eden Erbaş, “Bugün mahzunuz, üzüntümüz çok büyük. Kaybettiğimiz kardeşlerimiz, yanan ormanlarımız, yitirdiğimiz masum canlar her birimizin yüreğini dağlıyor. Ancak biliyor ve inanıyoruz ki bizi biz yapan değerlerin etrafında kenetlenip kardeşlik şuurumuzu diri tuttukça başaramayacağımız imtihan yoktur. Tarih boyunca Allah’ın yardımı, devletimizin kararlılığı ve milletimizin azmiyle nice zorluğu birlikte göğüsledik. Bugün de devlet millet dayanışması içinde aşamayacağımız engel yoktur.” diye konuştu.

Mehmet Akif Ersoy’un, “Girmeden tefrika bir millete düşman giremez; toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.” beytini de hatırlatan Erbaş, “Toplu vurdukça yüreklerimiz üstesinden gelemeyeceğimiz zorluk yoktur. Nitekim Rabbimizin müjdesi açıktır: “Şüphesiz zorlukla beraber kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber kolaylık vardır.” ifadelerini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanı, “Gün, ayrışma değil kenetlenme günüdür. Gün, birliğimizi, beraberliğimizi ve muhabbetimizi canlı tutma günüdür. Sevinç ve mutluluğumuz gibi hüzün ve kederimizi de paylaşma günüdür. Nitekim Peygamber Efendimiz, biz müminleri şöyle tarif etmektedir: ‘Müminler, birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir beden gibidir.'” şeklinde konuştu.

Vatandaşlara sükunet çağrısı yaptı

Ali Erbaş, yaşanılan afetler karşısında her bir vatandaşa düşen sorumluluklar olduğunu vurguladı:

“Hazreti İbrahim’in atıldığı ateşi söndürmeye koşan karınca misali, bugün her birimize düşen sorumluluklar vardır. Her şeyden önce sağduyumuzu ve sükûnetimizi muhafaza edelim. “Ey Rabbimiz, üzerimize sabır yağdır ve ayaklarımızı sabit kıl, bize yardım eyle.” diye dua edelim. Yangın, sel, deprem ve salgın hastalık gibi afetlere karşı bilinçli, duyarlı ve tedbirli olmayı, milli bir mücadele olarak görelim. Gerekli hallerde yetkili mercileri haberdar edelim. Küçücük bir hata ve ihmalin çok ağır neticeleri olabileceğini unutmayalım. Devletimiz, milletimiz büyük. Devlet ve millet kaynaşması ile el birliği ile inşallah bu afetlerin de üstesinden geleceğiz. Yangınların, depremlerin geride bırakmış olduğu bu problemleri, zorlukları, sıkıntıları hep beraber inşallah ortadan kaldıracağız.

Bu vesileyle, başta yangınlar olmak üzere afetlerde hayatını kaybedenlere Cenâb-ı Hak’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Yüce Rabbimiz, afetlerle canla başla mücadele eden kardeşlerimizin işini kolaylaştırsın ve onların yardımcısı olsun.”

Ali Erbaş hutbenin ardından dua etti.