İran’dan enerji arz güvenliğinde önemli hamle

İran’dan enerji arz güvenliğinde önemli hamle

ABD’nin yaptırımlarının olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla İran, son derece önemli bir entegre projeyi geçtiğimiz günlerde devreye soktu: Gore-Cask Boru Hattı projesi ve Cask limanı projesi

Prof. Dr. Murat Aslan/AA

Küresel ekonomide ağırlık merkezinin batıdan doğuya kayması bölgesel ve uluslararası ölçekte yol açtığı doğrudan ve dolaylı etkiler nedeniyle bazı belirsizliklere yol açarken, diğer taraftan kimi ülkelere de önemli fırsatlar sağlamaya devam ediyor.

Ekonominin ağırlık merkezinin Asya’ya kaymasıyla son yirmi yılda küresel enerji talebindeki artışın yüzde 80’lik kısmı başta Çin olmak üzere Asya ülkelerinden kaynaklanmaya başladı. Bunun yanı sıra küresel lojistik ve deniz yolu ticaretinde de ciddi boyutta bir dönüşüm söz konusu. Gerek emtia gerekse petrol ve doğalgaz gibi enerji-temelli ürünlerin Asya ülkelerine güvenli şekilde ulaştırılması giderek önem kazanıyor.

Bu dönüşümün zemin hazırladığı fırsatlardan faydalanmak, Basra körfezi ve Hürmüz boğazından kaynaklanan riskleri bertaraf etmek ve ayrıca ABD’nin yaptırımlarının olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla İran, son derece önemli bir entegre projeyi geçtiğimiz günlerde devreye soktu: Gore-Cask Boru Hattı (GCBH) projesi ve Cask limanı projesi.

İran’ın en büyük petrol nakil hattı projesi

GCBH İran tarihindeki en büyük petrol nakil hattı projesi. İran’ın resmi haber ajansı IRNA’da yayımlanan bir habere göre, 2021 Mayıs ayının son günlerinde tamamlanan GCBH’den ilk kez petrol nakline başlandı. İran’ın güneyinde Umman körfezi ile Basra körfezinin birleştiği bölgede inşa edilen Cask limanı da epey stratejik öneme sahip bir proje. Açık deniz limanı olan Cask’ın İran’a önemli stratejik avantajlar sağlayacağı öngörülüyor.

Bunun yanında boru hattının ve entegre tesislerin ham petrol açısından etkin bir şekilde beslenmesi için Batı Karun petrol kuyularında iyileştirme çalışmaları yapılıyor. Cask limanında ayrıca oldukça büyük kapasiteli bir petrol depolama tesisi inşaatı devam ediyor. İlk aşamada depolama kapasitesinin 10 milyon varil olacağı, daha sonra bu kapasitenin 20 milyon varile çıkarılacağı tahmin ediliyor. İran’ın devreye aldığı bu projeler, sektördeki gelişmeleri takip eden uluslararası medya kuruluşları tarafından da sıklıkla analizlere konu ediliyor ve bu kapsamda İran’ın hamlelerinin küresel etkileri değerlendiriliyor.

Gore-Cask boru hattı bin kilometre uzunluğuyla epey büyük bir proje. Boru hattının uzunluğu kuş uçuşu İstanbul-Diyarbakır arası mesafeye eşit. Boru hattının başlangıcı, İran’ın Buşehr eyaletinde yer alan Gore petrol tesisi. Ham petrol Gore tesisinden itibaren beş pompalama istasyonu ile Mübarek dağı petrol tesisine gönderiliyor. Boru hattında kullanılan ve çapı 106 cm (42 inç) olan borular günlük bir milyon varil ham petrol taşınmasına olanak sağlıyor. Ayrıca boru hattı gerek ağır gerekse de hafif petrol nakliyesine uyumlu inşa edildi. Dolayısıyla İran’ın toplam ihracat kapasitesinin yaklaşık yarısının bu boru hattı ile taşınması mümkün olacak. Bu boru hattı ve Cask limanı sayesinde Hürmüz boğazı tamamen baypas edilmiş olacak. Proje yapım maliyetinin 2 milyar ABD doları olduğu tahmin ediliyor. Yaptırımlar nedeniyle konuyla ilgili resmî açıklama yapılamasa da, boru hattı ve liman projesinin Çin’le imzalanan 25 yıllık stratejik anlaşmayla ilintili olduğu tahminleri yapılıyor.

Gore-Cask petrol boru hattının ve Cask limanının konvansiyonel yatırım projelerinden beklenilen iktisadi getirilerinin yanında ekonomik olmayan ya da dolaylı katkıları da bulunuyor. Bu katkıların gerek ekonomi-güvenliği, gerekse de siyasi ve jeopolitik boyutları gözden kaçırılamayacak derecede önemli. Bu projenin tam kapasite hayata geçirilmesiyle İran, Hürmüz boğazı ve Basra körfezi ile ilişkili riskleri büyük ölçüde bertaraf etmiş olacak. Körfez bölgesindeki diğer ülkelerin bu tür risklerle karşılaşma olasılığı düşünüldüğünde, Asya pazarındaki ülkelerin İran’dan ham petrol ithalatı konusunda daha istekli olacakları söylenebilir.

Hark adası: Büyük görevi olan küçük ada

Gore petrol terminalinin güneybatısında yer alan Hark adası ve burada yer alan petrol yükleme tesisi yani limanı, İran’ın petrol ihracatında sağladığı lojistik hizmet bakımdan kritik öneme sahip. Ada, İran ana karasına 25 kilometre uzaklıkta ve idari olarak Buşehr vilayetine bağlı. Adanın yüzölçümü yaklaşık 21,3 kilometrekare ve yüzölçümü bakımından Çanakkale’ye bağlı Bozcaada’nın yaklaşık yarısı kadar bir büyüklüğe sahip.

İran’da üretilen ham petrolün büyük kısmı (yaklaşık yüzde 90’lık kısmı) gemilere Hark adasındaki tesislerden yükleniyor. Burada yüklenen tankerler Hürmüz boğazından geçerek nihai menzillerine gidiyor. Hark adası ile Hürmüz boğazı arasındaki mesafe yaklaşık 400 kilometre.

Hark adası son derece küçük bir ada. Yaptırımların olmadığı 2016-2017 yıllarında İran’ın günlük petrol ihracat kapasitesi iki milyon varil düzeyinde gerçekleşiyordu. Gore-Cask boru hattının taşıma kapasitesine paralel olarak Cask limanından günlük bir milyon varil petrolün tankerlere yükleneceği tahmin ediliyor. İran’ın toplam ihracat kapasitesinin yarısının Cask limanına kaydırılması teknik, siyasi ve askeri risklerin azaltılmasına neden olacak.

Teknik ve jeopolitik risklerin azaltılması

Küresel ekonominin normal seyrettiği dönemde Hürmüz boğazından ham petrol transit geçiş yükü günlük olarak ortalama 21 milyon varilin biraz üzerinde idi. Hürmüz boğazı gibi son derece dar bir geçitten (choke point) bu denli yüksek hacimli sevkiyatın yapılmasının yarattığı çok sayıda risk bulunuyor. Gemi kazaları bu bağlamda tehlikelerin belki de en masum olanı.

Körfezde deniz derinliğinin sığ olması ve petrol taşıyan süper-tankerlerin çok büyük olması teknik riskleri de artırıyor. Gemi kazalarının yanında, bölge ülkelerinin birbirleriyle ve ayrıca üçüncü ülkelerle yaşadıkları gerilim nedeniyle bazı dönemlerde petrol tankerlerine doğrudan saldırılar dahi yapılıyor. Basra körfezinde gerek ABD gerekse de İran donanmasına ait irili ufaklı unsurlar bulunmakla birlikte ABD ve İran’a ait gemilerin birbirleriyle sağlıklı iletişim kanalları bulunmuyor, bu da çatışma ihtimalinin artmasına neden oluyor. Hark adası ve Hürmüz boğazı, sabotaj riski bakımından da epeyce hassas ve kırılgan iki stratejik öneme sahip bölge.

Bu nedenle gerek kaza ihtimali gerekse de diğer jeopolitik riskler dikkate alındığında Gore-Cask petrol boru hattının İran’a ciddi bir avantaj sağlayacağı açık. Hangi nedenle olursa olsun ham petrol ihracatı için alternatif bir sistemin geliştirilmesi bir bakıma İran için “yumurtaların ayrı sepetlere konulması” ya da bir anlamda ciddi bir stratejik “hedging” (riskten korunma) mekanizması olarak değerlendirilebilir.

[Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim üyesi olan Prof. Dr. Murat Aslan aynı zamanda İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) ekonomi koordinatörüdür]

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *