AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, parti genel merkezinde, Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan Ürdün Temsilciler Meclisi Filistin Komitesi Başkanı Muhammed Cemil ez-Zahrawy ve beraberindeki Ürdün milletvekillerinden oluşan Ürdün Temsilciler Meclisi Filistin Komitesi heyeti ile görüştü.
Heyeti ağırlamaktan duydukları memnuniyeti dile getiren Kurtulmuş, “Türk halkı olarak, Filistin meselesini, kendi milli meselemiz olarak görüyoruz. Bizim için Filistin meselesi sadece bir uluslararası ilişkiler konusu değildir, Türkiye’nin geçmişten, tarihten, kültüründen, medeniyetinden, bölge ülkeleriyle ve İslam ülkeleriyle olan dostluğundan kaynaklanan milli bir meseledir.” diye konuştu.
Kurtulmuş, Filistin davasına sahip çıkmanın, siyasi önceliklerinden olduğunu belirterek, “Bu, sadece Türkiye için değil, bütün İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler için ve bütün mazlum halkların yanında duran yönetimler açısından da önemli bir insani ödevdir.” ifadesini kullandı.
İslam ülkelerinin tutarsızlıkları, çelişkileri, ihanetleri
Osmanlı’nın 1917’de Filistin topraklarından çekilmek zorunda kalmasıyla kardeş Filistin halkı için, acı, sıkıntı ve ızdırap dönemlerinin başladığını dile getiren Kurtulmuş, “Ne yazık ki zaman zaman daha kuvvetli ittifaklar ortaya konulsa da Filistin davası konusunda İslam ülkelerinin göstermiş olduğu kimi tutarsızlıklar, kimi çelişkiler maalesef kimi ihanetlerle dolu bir süreci geride bırakmış olduk. Filistin davası bu anlamda da sürekli bir yalnızlaşma sürecinin içerisine sokulmuş oldu.” şeklinde konuştu.
Numan Kurtulmuş, kendilerine düşenin, Filistin meselesini tekrardan İslam aleminin bir numaralı gündem maddesi haline getirmek ve uluslararası camiada Filistin davasına destek olacak bütün dost ve müttefikleri arttırmak olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Hem Filistin’deki İslami kültürel varlığın devam etmesi hem Filistin halkının karşılaşmış olduğu işgallerin, insan hakları ihlallerinin uluslararası alana taşınması bakımından da üzerimize tarihi bir sorumluluk düşüyor. Sadece 11 gün süren son Gazze saldırılarında, 261 masum vatandaş şehit oldu, Filistinli kardeşimiz şehit oldu. 1700 Filistinli kardeşimiz yaralandı, 75 bini aşkın Filistinli kardeşimiz de zaten çok zor şartlar altında sürdürdükleri yaşamlarını değiştirmek, evlerini ve yurtlarını terk etmek zorunda kaldı. Bu saldırılar bile bizim Filistin halkına sahip çıkmak konusunda uluslararası bir dayanışma hattı kurmamızı zorunlu kılıyor.
Filistin davasına sahip çıkmak üzerinden küresel anlamda bir insanlık ve adalet cephesini oluşturabiliriz.
Bu anlamda Ürdün’deki siyasi yönetimin, Ürdün’deki kardeşlerimizin Filistin davasına sahip çıkmasını takdirle takip ettiğimizi ifade etmek isterim. Türkiye olarak Ürdün’ün özellikle Kudüs üzerindeki etkisinin devam etmesinin de hayati bir önem taşıdığına inanıyoruz. Kudüs davası da bizim için sadece bir siyasi dava değildir, imanımızın, itikatımızın ve inancımızın bir gereğidir. Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya ve Kudüs’ün o müşerref beldesine sonuna kadar sahip çıkmakta kararlıyız.”
Numan Kurtulmuş, Filistin meselesinin adalet içerisinde bir çözümünün bulunmasının sadece bölgeyi ve İslam ülkelerini ilgilendiren bir konu olmadığını ifade ederek, “Aksine, bütün dünya barışının sağlanması konusundaki hayati bir noktadır. Tarih bize öğretiyor ki dünya barışının kapısı Orta Doğu’dur. O kapının kilidi ve anahtarı da Filistin meselesidir. Eğer Filistin meselesini adaletle çözersek Orta Doğu’da barışın kapısını açmış oluruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *