ABD, 11 Eylül’ün ardından 7 Ekim 2001’de “Sürekli Özgürlük” adı altında Afganistan’ı işgal harekatını başlatmıştı. 2001-2014’te 13 yıl süren operasyonda ABD’ye NATO üyesi ve olmayan, Türkiye’nin de aralarında olduğu 20’den fazla ülke destek verdi.
2014’te NATO liderliğinde, ittifak üyesi olan ve olmayan 36 ülkeden oluşan, Afgan ordusunu eğitimine odaklanan yeni bir misyon başladı. 2014’ten sonra Taliban’ın etkinliği güneyden başlayıp diğer bölgelere yayılmak suretiyle hızla arttı.
BM Güvenlik Konseyi Yaptırım Komitesi’nin 12. Raporu’na göre Taliban, 58 bin ila 100 bin arasında silahlı adama sahip. Taliban istikrarlı şekilde kadrolarını genişletirken, yılın ilk aylarında 352 bin kişiye ulaşması hedeflenen Afgan güvenlik güçleri mensuplarının sayısı ise 308 binde kaldı.
ABD’nin Taliban’la 29 Şubat 2020’de barış anlaşması imzalayarak ülkedeki tüm yabancı güçlerin çıkması için verdiği söz, ülke için dönüm noktası oldu.
Çekilme sürecine paralel olarak Taliban ile Afganistan İslam Cumhuriyeti tarafları arasında yürütülen geçiş süreci müzakereleri başarısızlıkla sonuçlandı.
Sürecin çökmesiyle de Taliban’ın ülke genelindeki baskısı yoğunlaştı. Doha Anlaşması’yla yabancı güçlere saldırmama güvencesi veren Taliban, Afgan güvenlik güçlerine karşı şiddetli eylemlere girişti.
Dengeler Taliban lehine değişiyor
ABD’nin 2001 yılında Afganistan’ı işgali ve Taliban’ı geriletmesinin ardından yeniden yapılandırılan merkezi yönetimin ülke genelindeki nüfuzu gün geçtikçe azalıyor.
Toprak hakimiyeti konusunda hükümetin, Taliban’ın ve BM’nin farklı verileri mevcut.
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Tarık Aryen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülke genelinde toprakların yarıdan fazlasını kontrol ettiklerini savunurken, Taliban yüzde 75 alan hakimiyeti kurduğunu iddia ediyor.
BM verilerine göre ise Taliban kent merkezleri dışarıda tutulduğunda dahi ülke topraklarının yüzde 50 ila 70’ini elinde bulunduruyor.
İl merkezleri devlette, ilçeler Taliban’a geçiyor
AA muhabirinin yerel yetkililerden derlediği bilgilere göre Taliban, ülke genelinde 407 ilçeden 90 ilçeyi merkezleri dahil olmak üzere ele geçirmiş durumda. Bunlardan 60 kadarında, bazı beldeler halen Afgan güvenlik güçlerinin elinde.
Ülkenin 34 vilayet merkezi de tamamen devlet kontrolünde bulunuyor.
Afganistan topraklarının büyük bölümünde güvenlik güçleri ile Taliban arasında çekişme sürüyor. 407 ilçenin 250 kadarında çatışmalar devam ediyor.
Kuzeye odaklanan Taliban başkente de sokuluyor
Taliban, eylemlerini daha önce ülkenin güneyindeki vilayetlerde yoğunlaştırırken son iki aydır kuzey, kuzeydoğu ve batı bölgelerine baskısı daha da arttı.
Mayıs ayından bu yana kuzeyde Faryab, Cüzcan, Belh, Bağlan, Samangan; kuzeydoğuda Badahşan ve Tahar; batıda Gor ve Badgis vilayetlerinde Taliban şiddetli saldırılara girişti.
Taliban, son iki ayda kuzeyde 9 ilçede 20’den fazla karakolu hedef aldı. Bunlardan iki ilçeyi ele geçiren Taliban, 7 ilçede güvenlik güçleri üzerinde baskısını artıyor. Mayıs ayından bu yana toplamda ele geçirdiği ilçe sayısı 10’u buldu.
Taliban, 12 Mayıs’ta Maydan Vardak vilayetinin Narh ilçesini alarak 30 kilometre mesafedeki başkent Kabil’in idari sınırlarıyla fiziki temas kurdu.
NATO Zirvesi
ABD Başkanı Joe Biden’ın 11 Eylül’ün yıl dönümüne kadar Afganistan’daki tüm Amerikan askerlerinin çekileceğini açıklamasının ardından eve dönüş süreci ilerliyor.
Amerikan ordusu çekilmenin yüzde 44’ünü tamamladı.
Taliban’ın hızlı ilerleyişi nedeniyle ABD’nin diplomatik çabaları da hız kazandı.
ABD’nin Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad hafta başından itibaren Kabil-Doha hattında görüşmeler yaptı. Kabil yönetimi, Amerikan yönetiminin Afgan güvenlik güçlerine iki yıl için 3,3 milyar dolar tutarında askeri yardım desteğinde bulunacağını duyurdu.
Afganistan’daki durum, NATO’nun 14 Haziran’da Brüksel’de gerçekleşecek liderler zirvesinde de ele alınacak.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *