Kripto para piyasasındaki 2 milyar dolarlık vurgun iddiası gözleri kripto paralara çevirdi. Peki bu piyasa ne tür riskleri içeriyor? Alanda ne gibi hukuki düzenlemeler gerekiyor?
Kripto para borsası Thodex tüm alım satım işlemlerini durdurup sistemlerini kapattı. Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer’in yaklaşık 2 milyar dolarlık kripto parayla yurt dışına kaçtığı iddia edildi.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, şirket yöneticileri hakkında soruşturma başlattı. MASAK da harekete geçti, şirketin tüm hesapları bloke edildi. Şirket sahibi Özer ise, birkaç gün içerisinde Türkiye’ye döneceğini iddia etti. Şirket merkezinde ise sessizlik hakim.
“Blockchain bize yeni bir şifreleme mantığı getirdi”
Tüm bu yaşanalar kripto para piyasasının güvenilirliğinin bir kez daha sorgulanmasına neden oldu. Kripto para nedir sorusunu Dijital Dönüşüm Uzmanı Ozan İnan TRT Haber’de cevapladı:
“Kripto paranın temelinde blockchain denilen yeni bir teknoloji yatıyor. Bu teknoloji bize yeni bir şifreleme mantığı getiriyor. Bu şifreleme ortamında verilerimizi saklıyoruz. Bu verilerin en yaygını ve bilineni ise kripto para. Kripto para, blockchain teknolojisi ile özdeşlemiş bir teknoloji. Kripto para blockchainde olduğu gibi şifrelerin dağınık yapıda tutulmasından kaynaklı olarak kolay kolay kimsenin eline geçmeyecek bir şifre yapısına sahip, güvenilir bir para saklama yöntemi. Bu parayı şifrelenmiş bir şekilde dağınık bir yapıda tutabiliyoruz ve bu şifrelenmiş ağ küresel bir ağ olduğu içinde bu kripto para dediğimiz yatırım araçlarını transfer edilebilen kurumlara zamandan bağımsız olarak transfer edebiliyoruz.”
Son günlerde bu yeni teknolojiye olan ilgi bir hayli arttı. Piyasaya nasıl girildiğini ve bu piyasada bir güvence olup olmadığını KTO Karatay Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Ali Osman Çıbıkdiken cevapladı:
“Piyasada 9 bin 600’e yakın farklı projelerin farklı kripto paraları var. Bunlara yatırım yapmak aslında yatırımcıların o projeye olan güvenleri ile projenin elde ettiği kazançtan piyasada oluşturacağı değerden pay alma amaçlı yapılan bir davranış. Sisteme giriş yapmak için TL, Dolar, Euro gibi para birimlerinin borsa benzeri yapılara hesap açarak sokulması gerekiyor.”
“Hukuken yapılabilecek tazmin kabiliyeti yok”
Kolayca girilebilen kripto para piyasası yatırımcıyı cezbediyor. Ancak yaşanan Thodex olayı yatırımcıyı da tedirgin etti. Thodex’in kurucusu Faruk Fatih Özer’in yaklaşık 2 milyar dolarlık kripto parayla yurt dışına kaçtığı iddia edildi. Thodex’in yatırımcıları ülkenin dört bir yanında savcılıklara başvuruda bulundu. 2 milyar dolar kayıp bir para söz konusu. Şirket hakkında ise suç duyurusunda bulunuldu.
Böyle bir suçun hukuktaki karşılığını ve mağdurların paralarını alabilme ihtimalini Avukat Prof. Dr. Erol Ulusoy değerlendirdi:
“Ceza hukuku sadece yapılan eylemin suç olup olmaması ve cezalandırma ile ilgilenir ama şuan da yatırımcıları ilgilendiren husus bu kişilerin cezalandırılmasından ziyade yasal bir gelir elde etme amacıyla yatırdıkları paralarının tazmin edilmesi. Dolayısıyla asıl odak noktası özel hukuka yönelik bu paraların iadesi ve tazmin edilmesi ile ilgili.
Bu olaya iki şekilde yaklaşılabilir. Bu yapılan eylem güveni kötüye kullanma suçu olarak ve ya dolandırıcılık olarak nitelendirilebilir. Ancak ortada dolandırıcılıktan ziyade ceza kanununun 155. maddesinde düzenlenmiş güveni kötüye kullanma eylemi söz konusu. Yani verilecek hapis ve ya para cezası yatırımcıyı tatmin etmeyecek. Burada yarımcının ilgilendiği husus kaybının tazmin edilmesi. Paramızı kripto para şirketine yatırdığımızda para bizim mülkiyetimizden çıkıyor. Şirketin mülkiyetine geçiyor. Yani burada bir geri dönüş garantisi ya da teminatı yok.
Normalde bir banka kredi verirken bizden bir teminat ister. Bu piyasada böyle bir teminat yok. Bankaya bir para yatırdığımız zaman belirli bir miktara kadar tasarruf mevduatı sigorta fonunun garantisi var. Nerede bir finans enstrümanı ve parasal bir ilişki varsa oradan bir teminat olur. Anacak burada yani kripto para sistemlerinde kuralsızlık geçerli olduğu için bu borsa şirketine yatırılan paraların geri ödenmesi hiçbir şekilde garanti edilmemiştir. Dolayısıyla paramızı alıp gittiğimiz zaman ortada onun bıraktığı bir mal varlığı yoksa bizim bu parayı tahsil etme imkânımız hukuk sistemimizde maalesef yok. Çünkü bu şirketin mal varlığı yok. Yani burada hukuken yapılabilecek tazmin kabiliyeti yok.”
Kripto para piyasasının riskleri
Yaşanan süreç bu piyasanın sanılandan daha büyük riskler içerebileceğini akıllara getirdi. Ozan İnan kripto para piyasasının risklerini iki ayrı başlıkta ele aldı:
“Küresel bir yapıdan bahsediyoruz. Günlük 2 trilyon dolar işlem hacmine ulaşan bir pazar burası. Ne yazıkki en gelişmiş ülkelerde dâhil olmak üzere henüz regülasyonu olmayan bir yapı. Bu aslında dünyanın tamamında aynı riskleri taşıyan bir olgu. Paraların işletildiği dijital uygulamaların karşılığında bir regülasyon olmaması birinci risk. İkincisi risk ise siber saldırılar. Kripto para denilen varlıkların saklandığı ve alınıp satıldığı yerler siber atağa açık yerler. Yani sizin bugün sahip olduğunuz kripto para şifresi başka kimselerin eline geçerse paranızı saniyeler içinde kaybedebilirsiniz.”
Her ne kadar kripto para piyasalarının riskleri ve kötü niyetli kullanımı söz konusu olsa da sistem kendi içerisinde kriptografik olarak güvenilirliği ispatlanmış parayı transfer etmede kullanılan yepyeni bir yapı içeriyor.
“Mutlaka hukuksal alt yapımızı oluşturmuş olmamız lazım”
Çıbıkdiken, kripto varlık yatırımcısının riskler karşılığında alabileceği tedbirlere dikkat çekerek bu yeni sisteme entegre hukuki alt yapıya sahip olmanın önemine değindi :
“Sistemin bir parçası olan çeşitli enstrümanlar var. Örneğin soğuk cüzdan dediğimiz enstrüman bunlardan biri. Siz eğer borsaya güvenmiyorsanız ve borsadaki varlığınızı tutmayı planlıyorsanız alım işlemini yaptıktan sonra varlığınızı kendi cüzdanınıza indirip kendi güvenli bulduğunuz ortamda bunu saklayabilirsiniz. Bu gibi tedbirleri alırsanız kasıtlı ya da kasıtsız yapılabilecek hataların ve usulsüzlüklerin önüne geçmiş olursunuz. Bu dünya hayatımıza hızla geliyor. İlerde herşey hayatımızda aracısız dijital varlığa geçecek o dönem geldiğinde bizim mutlaka hukuksal alt yapımızı oluşturmuş olmamız gerekiyor.”
“Blockchain geleceğin teknolojisi”
Kripto paranın geleceği ise bir diğer tartışma konusu. Bu piyasa hızla büyüyecek mi, hızla çökecek mi yoksa hukuki düzenlemelerle rayına mı oturacak? İnan bu üç durumunda geçerli olabileceğini söyledi:
“Ben bu üç durumun da farklı farklı ülkelerde geçerli olacağını düşünüyorum. Kripto paranın çalıştığı teknoloji yani blockchain geleceğin teknolojisi. Bu teknoloji kalıcı olacak. Bazı kripto paralar yok olurken bazılar sıfırdan doğacak. Kripto para dijital paranın daha güvenli bir platformda saklanan versiyonudur aslında. Yani burada konuştuğumuz riskler kripto paranın tabiatı değil saklandığı yerin barındırdığı risklerdir. Bu riskler paranın değeri ile ya da geçerliliği ile ilgili değildir. Bu sadece paranın saklandığı noktanın bir regülasyona tabi olup olmaması ile ilgilidir.”
(TRT Haber)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *