Küçük yaşta kaçarak evlendiği için eşi “cinsel istismar” suçundan cezaevinde bulunan 26 yaşındaki Ayşe Sepet, yeni bir düzenlemeyle mağduriyetlerinin giderilmesini istiyor.
Küçük yaşta kaçarak evlendiği için eşi “cinsel istismar” suçundan cezaevinde bulunan 26 yaşındaki Ayşe Sepet, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 14 yaşındayken 18 yaşında olan eşi Doğukan Güngör Sepet ile 2008 yılında kendi rızasıyla, evden kaçarak imam nikahı ile evlendiğini söyledi.
İlk başta ailelerinin rızası olmadığını, ancak daha sonra ailelerinin rıza gösterdiğini ve 17 yaşına geldiğinde anne ve babasının imzasıyla resmi nikahla evlendiklerini anlatan Sepet, şöyle konuştu:
“Sonrasında hamile kaldım. 2010 yılının 3’üncü ayında yani ben 16 yaşındayken ilk çocuğumu dünyaya getirdim. Doğum yaptığım hastanenin bildirmesi üzerine kamu davası açıldı. Eşime 8 yıl 4 ay ceza verildi ama yargı süreci devam ediyordu. ‘Biz aileyiz, çocuğumuz var, severek, isteyerek evlendim.’ Bunlar bütün ifadelerimde yer alıyor. Ailemin veya benim hiçbir şikayetim yok sadece kamu davası açılıyor. Eşimle mutlu bir ailemiz, çocuklarımız vardı, aile hayatımız devam ediyordu.”
Kamu davasının 2010 yılında açıldığını ve 2018 yılında davanın sonuçlandığını, eşinin “cinsel istismar” suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldığını belirten Sepet, “Ben üçüncü çocuğuma hamileydim, üçüncü çocuğumun doğumuna 20 gün kala 16 Haziran 2018 tarihinde, Ramazan Bayramı’nın ikinci günü eşim tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yaklaşık 2 senedir cezaevinde, ben üçüncü çocuğumun doğumunu gerçekleştirdim, eşim yanımda yoktu. Şu an iki yaşına girecek olan çocuğum, bugüne kadar babasını evde bir gün görmüş bile değil. Ayda bir kere bir saatlik görüşlerde ne kadar baba özlemi, ne kadar baba sevgisi sağlayabiliyorsa o kadar. Benim üç çocuğum var birisi 9 yaşında, birisi 3, birisi de 2 yaşında. Ben çok çaresiz kaldım. 3 çocukla birlikte yaşıyorum, yanımda ne ailem var, ne eşimin ailesi var. 3 çocuğumla birlikte tek yaşıyorum. Hem maddi zorluklarımız oluyor hem manevi zorluklarımız oluyor. Bizim artık dayanacak gücümüz kalmadı.” diye konuştu.
“Biz meclis kapanmadan sorunlarımızın çözülmesini istiyoruz”
Eşinin 4,5 yıl daha cezaevinde kalacağını anlatan Sepet, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’unun görüşülmesi sırasında çok umutlandıklarını söyledi.
Mağdur olan eşlerin kocalarına, çocukların da babalarına kavuşmasını beklediğini ifade eden Sepet, şunları kaydetti:
“Dün akşam İnfaz Yasası Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Ben bugün açıkçası eşimi bekledim. ‘Bir umut belki eşim de gelecek’ dedim. Bizim konumuz çok çarpıtılıyor. ‘Tecavüzcülere af veriliyor’ diye yansıtılıyor. Bizim eşlerimiz ‘tecavüzcü’ değil. Biz bir kere bu ağır kelimeyi söyleyemiyorum. Biz bu ağır lekeyi hak etmiyoruz. Eşlerimiz de hak etmiyor. Biz 8 bin aile ve 16 bin çocuk olarak mağduruz. Biz belki bir hata yaptık erken yaşta evlendik. Geçmişe döndüğümüzde ben eşimle 11 yıldır evliyim. 11 yıl öncesi 2008’de olmuş bir olay yeni bir olay değil. Ben 14 yaşında değilim. Ben 26 yaşıma gelmişim. Hangi kadın, tecavüzcüsünün çıkmasını ister?”
Yürürlüğe giren kanunda, eşinin tahliye olmadığını hatırlatan Sepet, “Meclisin, 45 gün tatile gireceği söyleniyor. Biz meclis kapanmadan sorunlarımızın çözülmesini istiyoruz. Meclisten bizim yasamızı saptırmadan çıkartmalarını istiyoruz. Bizim yasamızın ‘tecavüzcüye af getiriliyor yasası’ olarak lanse edilmesini istemiyoruz. Ben ‘tecavüz mağduru’ değilim, eşim de ‘tecavüzcü’ değil. Beni tecavüz mağduru gibi gösterenlerden de aksi hale ben şikayetçiyim. Benim 3 çocuğumun babasına kimse tecavüzcü diyemez. Kimse pedofili diyemez. Benim 3 tane çocuğum var. Benim eşime kimse bu ağır lekeleri, iftiraları atamaz. Bunlar iftira. Biz yasamızı istiyoruz, her ne olursa olsun. İnsanlar tecavüzcüye af verilmediğini anlasın. Bizim artık bekleyecek, dayanacak gücümüz kalmadı.”
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *