ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’daki kabine toplantısında ABD-İran gerilimine ilişkin soruları yanıtladı.

Trump, “(İran’da) Rejim değişikliğinin peşinde değiliz, bazı insanlar öyle olduğumuzu söylüyor ama değiliz. Başkan Obama ve diğerlerinin bunu denediğini izledim. Bu pek işe yaramıyor. Biz bunun peşinde değiliz.” değerlendirmesini yaptı.

‘Nükleer silaha sahip olamazlar!’

ABD’nin Tahran yönetiminin nükleer silahlara sahip olmasına izin veremeyeceğini söyleyen Trump, “Nükleer silahlara sahip olamazlar. Balistik füzeleri test edemezler ki şimdiki anlaşma altında yapabildiler. Ayrıca İran’ın Yemen’den çıkmasını istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Önceki ABD Başkanı Barack Obama’nın yaptığı İran’la nükleer anlaşmanın çok kötü bir anlaşma olduğu şeklindeki sözlerini bir kez daha yineleyen Trump, Obama yönetiminin İran’a milyarlarca dolarlık imkan sağladığını savundu.

‘Biz İranlılara yardım etmek istiyoruz’

Trump, “Biz aslında İranlılara yardım etmek istiyoruz. Onlarla iyi olmak istiyoruz. Onlarla birlikte de çalışacağız ama nükleer silahlara sahip olamazlar.” diye konuştu.

Öte yandan, aynı toplantıya katılan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, “İlk kez İranlılar füze programlarıyla ilgili olarak müzakere yapmaya hazır olduklarını söylediler.” açıklamasını yaptı.

Pompeo konuyla ilgili detaylara girmezken, İran’ın Birleşmiş Milletler’deki (BM) sözcüsü Alireza Miryousefi Twitter hesabından, “İran’ın füzeleri kesinlikle ve hiçbir koşul altında hiçbir kişi veya ülkeyle müzakereye açık değildir. Nokta.” ifadelerini kullandı.

Zarif: ‘Füze programı müzakere konusu değil’

Diğer yandan, çeşitli temaslarda bulunmak üzere New York kentinde bulunan İran’ın Dışişleri Bakanı Cevad Zarif de Pompeo’nun açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını ve ülkesinin füze programının müzakereye açık olmadığını vurguladı.

Zarif, “Eğer ABD füzeler hakkında konuşmak istiyorsa önce bölgedeki bazı ülkelere füze dahil çeşitli silahlar satmayı durdursun.” dedi.

ABD ile İran arasındaki gerilim devam ederken son olarak İran yönetimi, nükleer anlaşmada yer alan zenginleştirilmiş uranyum stok miktarını aşacağını ilan etmiş, ABD yönetimi ise bu karara sert tepki göstermişti.