Ali Babacan’ın istifasının ardından, yeni parti kurma hazırlığındaki Davutoğlu ekibi ile Babacan ekibinin birbirine girdiği, parti içinden kopacak “muvazzaf milletvekili borsası”nı hareketlendirdiği iddia edildi.
Yeniçağ yazarı Ahmet Takan, ‘Davutoğlucular ile Babacancılar birbirine girdi’ başlıklı bugünkü yazısında, “Hareketli hafta başı, öğle saatlerinde, Abdullah Gül ile birlikte hareket eden Ali Babacan’ın AKP’den istifa ettiği haberi ile daha da hararetlendi. İddialar birbirini kovaladı … Ali Babacan ile birlikte hareket edenlerin istifa edeceği saatten tutunda sayılarına kadar… AKP içinden kopacak “muvazzaf milletvekili” sayısında da borsa oldukça hareketliydi.” ifadelerini kullandı.
Hareketli hafta başı, öğle saatlerinde, Abdullah Gül ile birlikte hareket eden Ali Babacan’ın AKP’den istifa ettiği haberi ile daha da hararetlendi. İddialar birbirini kovaladı … Ali Babacan ile birlikte hareket edenlerin istifa edeceği saatten tutunda sayılarına kadar… AKP içinden kopacak “muvazzaf milletvekili” sayısında da borsa oldukça hareketliydi. Şu satırların kaleme alındığı ana kadar AKP içinden herhangi bir yetkiliden Babacan’ın istifası hakkında bir değerlendirme gelmedi. Herhalde, Erdoğan’ın Saraybosna’dan dönüşü veya oradan yapılacak açıklama beklenecek.
Olaya farklı bir cepheden bakalım dedik. Ahmet Davutoğlu’nun Ali Babacan ve Abdullah Gül tarafından istenmediğini ifşa eden “O AKP’li isme” ulaştık. Bakın!.. Neler söyledi YENİÇAĞ’a;
“Neden Davutoğlu, Ali Babacan’ı istemez?..
Ali Babacan gibi Bilderberg’e gitmedi de ondan. Daha millî kalıyor. Davutoğlu, hatalı bir takım uygulamalar yapmış olabilir. Hatalı olmak başka bir şey, suç işlemek başka bir şey. Suç işlemek demek yolsuzluk yapmak, liyakatsiz atama yapmak, buna benzer işlerdir. Baktığınız zaman hatalı olabilir. Hata yapmıştır. Bana göre hatadır, size göre değildir. Size göre hatadır, bana göre değildir. Bu değişir. Ama tekrar söylüyorum, hatalı olmak başka, suçlu olmak başkadır.
Davutoğlu, ‘daha İslamcı kalıyormuş’ deniyor. Böyle şey olur mu?.. Bir kere bunu söyleyenler İslamiyet ile siyasal İslamcılığı birbirine karıştırıyorlar. Bunları söyleyenler, Davutoğlu’nun yaptıklarını yapmıyorlar mı? Yapıyorlar ama neden bunu söylüyor?.. Mesele bu. Davutoğlu için bir şey bulunmak mı isteniyor, anlamadım ki? Babacan istifa etmişse bu başka konu. Babacan, daha çok farklı bir çizgide gidiyor. Bunun nedeni, Abdullah Gül ve Beşir Atalay’ın çizgisinin etkisinde kalmasından kaynaklanıyor…
Biz, Türk milleti, halk ne istiyorsa onu yaparız. Milletle bütünleşiyoruz.
Halk, millet ekonominin düzelmesini istiyor?
Şimdi ben soruyorum, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset ve Ekonomi Bilimi bölümünü bitirmiş, hocalık yapmış biri mi ekonomiyi düzeltir, yoksa ODTÜ endüstri mühendisliğinden mezun olmuş, endüstri mühendisi mi ekonomiyi düzeltir? Bunun cevabını millet versin bana göre. Her şey ortada. Babacan, ekonomiyi bilen bir insan ama yeter mi ayrı konu, küçümsemek istemem. “Ali Babacan’ın AKP’den istifası sonrasında genel olarak siyaset kulisleri temkinli bir bekleyiş içerisindeydi. “Bekleyip, bileşenleri görmek lazım” deniyordu. Neyse o “bileşenler”!?..
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *