Prof. Dr. Yeşilada, “Piyasadaki kekik ve papatya bitkileri üzerinde yaptığımız çalışmada ne kekiğin kekik ne de papatyanın gerçek papatya olduğunu gördük.” dedi, papatya zehirlenmesine dikkat çekti.
ANKARA (AA) – Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdem Yeşilada, piyasadaki kekik ve papatya bitkileri üzerinde yaptıkları çalışmada ne kekiğin kekik ne de papatyanın gerçek papatya olduğunu gördüklerini belirterek, “Hıfzıssıhhanın zehir danışma merkezi kayıtlarında çok sayıda papatya zehirlenmesi var. ABD’de bir bebekte bu nedenle ölüm kaydı bulunuyor. Bizde de garanti bu ölümler mevcuttur ama insanlar bu nedenle olduğunu zannetmiyordur.” dedi.
Tıbbi ve Aromatik Bitki Çeşitliliğinin Korunmasında, Bunların Üretiminde ve Pazarlanmasında Karşılaşılan Sorunlar ile Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’na sunum yapan Yeşilada, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Yeşilada, Türkiye’nin, en zengin bitki örtüsüne sahip ülkelerin başında geldiğini ancak dünya tıbbi bitki pazarında Türkiye’nin payının 0,57 ile son derece düşük olduğunu söyledi.
Yaklaşık 11 bin bitki çeşidini barındıran Türkiye’de, bu çeşitlilikten istenen ölçüde yararlanılamadığını vurgulayan Yeşilada, şöyle konuştu:
“Gözümüz hep başka ülkelerin ürünlerinde. Örneğin yapılan reklamlarda anavatanı Tibet olan Goji Berry’nin kuvvetli antioksidan etkiye sahip olduğu yayılmaya çalışılıyor halbuki yaptığımız çalışma Trabzon hurmasının çok daha yüksek antioksidan değere sahip olduğunu bize gösterdi. Trabzon hurmasının Türkiye’de değeri bilinmiyor ama Japonya’da lokum haline getirilerek yüksek oranda kullanılıyor. Son derece sağlıklı bir ürün olduğunu söyleyebileceğimiz Trabzon hurması kendi değerimizdir. Gözümüzü başka ülkelerin ürünlerine dikeceğimize kendi zengin değerlerimize sahip çıkmalıyız.”
“Araştırdık ve hiçbirinin kekik olmadığını gördük”
Erdem Yeşilada, üniversite olarak yürüttükleri saha çalışmalarına da değindi.
Çalışmada, aktarlarda satılan kekiğin hiçbir değerinin olmadığını gördüklerini belirten Yeşilada, şöyle devam etti:
“Bir proje çalışması kapsamında piyasadaki kekiğin kalitesini araştırdık ve hiçbirinin kekik olmadığını gördük. Ürünün farmakope kalitesi gerekiyor. Fakat baktığımızda bitki o ama içerisinde uçucu yağ, yani o kokuyu veren madde yok. Farmakopede en az yüzde 2,5 uçucu yağ taşıması gereken kekiğin aktarlarda satılanlarında yüzde 0,5 oranında uçucu yağ çıktı. Bu bizi çok şaşırttı. Uçucu yağ para ettiği için buhar distilasyonu ile bu uçucu yağ alınmış. Bitkinin uçucu yağı, başka pazarlarda satışa sunulurken geriye kalan cesetler bize kekik diye satılıyor. İçerisindeki uçucu yağ gittiği için mikroplara karşı etkili madde de kaybolmuş oluyor. Dolayısıyla bitkide tekrar mikrop ürüyor ve o mikroorganizmaların bize zararı dokunuyor. Bazı kekik türlerine ise yüzde 80 oranında zeytin yaprağı katıyorlar. Vatandaşın yapacağı bir şey yok. Burada devlet devreye girecek ve analiz sonucu onay alamayan ürünlerin satışını yasaklayacak.”
Papatyadaki tehlike
Yeşilada, yaptıkları bir başka çalışmada da aktarlardan alınan hiçbir papatyanın papatya çıkmadığını belirtti.
Halk arasında 40-50 çeşit bitkinin papatya olarak bilindiğini, ancak bunların içerisinde etkili madde bulunmadığını anlatan Yeşilada, papatya olarak bilinen bitkinin bazı türlerinde pirolizidin alkaloit denilen bir maddenin olduğunun ve bu maddenin karaciğeri olumsuz yönde etkilediğinin altını çizdi.
ABD’de bir bebekte bu nedenle ölüm kaydının bulunduğuna da dikkati çeken Yeşilada, “Bizde de garanti bu ölümler mevcuttur ama insanlar bu nedenle olduğunu zannetmiyordur. Hıfzıssıhhanın zehir danışma merkezi kayıtlarında çok sayıda papatya zehirlenmesi var. Kullanılan kalitesiz ürünün zararlarını görmemiz mümkündür. Dolayısıyla piyasadaki kekik ve papatya bitkileri üzerinde yaptığımız çalışmada ne kekiğin kekik ne de papatyanın gerçek papatya olduğunu gördük.” diye konuştu.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *