İfade ve İnanç Özgürlüğü kapsamında

Amerikan kurumları bir süredir şeytan tapınaklarının statüsünü resmileştirmemek için direniyordu ancak 2017 yılında ‘İfade ve inanç özgürlüğü’ hakkındaki başkanlık kararnamesi çerçevesinde şeytana tapanlar da diğer tüm dinler ile eşit ve aynı sınıfta kabul edildi.

Euronews’ün haberine göre, Şeytan Tapınağı dinine mensup kişiler gerçekten de şeytana tapıyor değiller. Bir protesto şekli olarak organize edilen Şeytan Tapınağı dini Hıristiyanlık ve diğer resmi olarak tanınan dinlerin pek çok alanda eşitsizlik yaratan ayrıcalıklara sahip olmasına bir tepki olarak doğdu.

Şeytan Tapınağı’nın eş kurucularından Lucien Greaves daha önce sosyal medya başta olmak üzere çeşitli platformda yaptığı açıklamalarda 21. yüzyılda dahi din ve hurafeler sayesinde ayrıcalıklı bir sınıfın bulunduğunu ve bu kesimin dindar olmayan kesime karşı avantajlı hale geldiğini söylemişti.

2013 yılında Greaves ve Malcolm Jarry tarafından kurulan Şeytan Tapınağı’nın merkezi ise Massachusetts’deki eski bir cenaze evi. Sayıları hergün artan grup üyelerinin bugün ABD’de 20 adet olmak üzere Australya, Kanada, Almanya ve İngiltere’de de ‘ibadethaneleri’ bulunuyor.

Üyelerinin neredeyse tamamı ateist olan grup kişisel temel haklara ve din ile devlet işlerinin ayrılması gerektiğine dikkat çekmeye çalışıyor.

Aşırı sağa ve popülizme de karşı sosyal ve siyasi aktivitelerde bulunan tapınak üyeleri varolan dindar dünyanın sosyal adaleti sağlamakta başarılı olamadığına inanıyor.