Özgün İrade Dergisi’nin Nisan sayısı 31 Mart seçim sonuçları değerlendirmesi ile çıktı.
180’inci sayısı ile okurlarına ulaşan Özgün İrade dergisinde, ‘beka’ tartışmaları arasında yaşanan seçim süreci ve seçim sonuçları konu alındı.
“Dersimiz seçim..” başlıklı ‘editör’ yazısında “Başkanlık sisteminin tercih edilmesinden sonra yapılan ilk yerel seçimlerde yeni yönetim sisteminin yerel seçimlerdeki karşılığı merak ediliyordu.” vurgusuna yer verildi.
“Seçimler sadece müesses sistem sahiplerince takip edilmedi” denilen yazıda şu ifadelere yer verildi:
Selam ile,
Yeni bir yerel seçim daha yaşadık. İl, ilçe, mahalle ve köyleri beş yıllığına yönetecek kadrolar halkoyuyla belirlendi. Son yılların sonuçları itibariyle tartışılacak bir seçim oldu. Seçim üzerinden beş gün geçtiği halde birçok il ve ilçede itirazlar sonuçlandırılmaya çalışılıyor.
Herşeyden önce seçimlerin güvenliği ve sonuçların sağlıklı bir şekilde ortaya konulması noktasındaki sistem açıkları insanları tedirgin etti. Bu sonuç şunu gösterdi ki, her bir aşaması devlet, parti ve diğer çevreler tarafından dikkatli bir şekilde takip edilmesi gerekmektedir. Bazen bir oyun herşeyi değiştirebildiği bir sistemde istismar, hile veya yanlışlara götürebilecek unsurlardan arındırılması gerekmektedir.
Seçim sonuçları, gösterge ve süreç olması hasebiyle birçok farklı nokta-i nazarını celbedecek bir vakıya işaret etmektedir.
Adı yerel olan ancak etkileri ve sonuçları itibariyle geneli andıran bir süreç yaşadık. Türkiye´de hemen her tür seçimin böyle bir kaderi var.
Türkiye’deki sonuçları itibariyle baktığımızda partiler, liderler, ekonomik ve sosyal gelişmeleri de içinde barındırarak her yönden çok ilginç sonuçlar çıkan bir seçim ile karşı karşıyayız.
Sonuçların bir sistem tasarımı mı yoksa olağan bir sonuç mu olduğu hususunda soru işaretleri bulunmaktadır. İstanbul, Ankara ve İzmir üzerinden yeni siyaset tasarımcıları gelecek öngörülerini yeniden test etmek zorunda kalacaklardır.
Başkanlık sisteminin tercih edilmesinden sonra yapılan ilk yerel seçimlerde yeni yönetim sisteminin yerel seçimlerdeki karşılığı merak ediliyordu. Türkiye’nin yeni siyaset tasarımını ilk seçimden tartışmalı hale getirmeyi amaçlayan söylemlerin karşılık bulmadığı söylenebilir.
Yeni sistem tasarımındaki iki merkez parti etrafındaki oluşan siyaset imkânının sürdürülebilirliği test edilmiş oldu. Oluşan ittifaklar seçimi çok tercihli bir arenaya çevirmektedir. Her bir il veya ilçe için farklı stratejiler üretmeye zorlamaktadır.
Her seçim arifesinde “ders verme” merkezli tavırlar seçim sonrasında ne kadar “ders alma” ile sonuçlandığı tartışılmaktadır. İkaz, muhasebe, tespit, değerlendirme süreçleri birbirini takip edecektir.
Beka, tanzim, Ayasofya, poşet, üslup, söylem, pahalılık, ekonomik kriz, İslamofobi gibi teorik ve pratik birçok gündemin anaforunda ortaya çıkan seçim sonuçları Türkiye’nin akl-ı selimini ifade etmektedir.
Seçimler halkın bir özeleştiri yapma süreçleridir. Özeleştiri sadece yönetenlerden beklenmemelidir. Halk kullandığı oy ile bir yandan geçmişi bir yandan geleceği oylamaktadır. Her seçim öncelikle halkın kendi kendini özeleştiriye tabi tutmasıdır. Seçimler ile birlikte öncesinde ve sonrasında partiler ve yöneticiler özeleştiri yapmaya davet edilirken halka özeleştiri yapma sırası gelmiyor.
Seçimlerden önce ve sonra öncelik her oy sahibi kendi kendisini özeleştiriye tabi tutmalıdır.
Halk, ben özeleştiriden muafım, diyemez. Halk bir yandan eleştirirken ve seçim yaparken, diğer yandan kendisini de eleştirmelidir. Ne ki, siyaset dili ve ahlakı halka bu özeleştiri yapma imkânını tanımıyor.
Küresel sistem aktörleri tarafından yakından izlenen sonuçlarda küresel gerilimlerin yereldeki karşılığı okunmaya çalışılıyor. Atlantik ve Avrasya arasındaki küresel gerilimde her güç kendi pozisyonunu güçlendirmeye çalışıyor. Küresel müesses sistemin seçimlere müdahalesi doğru okunmalı ve gelecek için yapılan tasarımların bu sürecin asli parçası olduğu unutulmamalıdır.
Seçimler sadece müesses sistem sahiplerince takip edilmedi. Müslüman, mağdur, işgal ve ilhak edilmiş coğrafyalar ve halkları da seçimi dikkatle takip ettiler. Umudunu Türkiye’ye bağlamış toplumlar ve devletler bu ülkenin kaderini kendi kaderi saymaktadırlar.
Türkiye seçimini yaptı. Partiler, liderler ve halkı bu seçimin yüzleşmesini zorunlu kıldığı yeni seçimlerle baş başa bıraktı.
Yeni seçim sonuçları Türkiye ve dünya için hayırlı olsun.
Allah´a emanet olunuz.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *