Merkezi Hollanda’nın Lahey şehrinde bulunan Kuruluş, 192 ülkenin imzaladığı 1997 tarihli Kimyasal Silahlar Anlaşması’ndan (CWC) yetki alıyor. Sadece 4 ülke, Kuzey Kore, İsrail, Mısır ve Güney Sudan CWC’ye taraf değil. Güney Sudan’ın da anlaşmayı imzalamaya hazırlandığı belirtiliyor.
CWC’nin operasyonel kolu olan Lahey merkezli OPCW, dünya genelinde kamuoyuna açıklanan kimyasal silahların yüzde 97’sinin yok edilmesinde denetçilik yaptı.
OPCW’nin çalışması, çok zehirli kimyasallar arasında nelerin ne kadar bulundurulabileceğini düzenleyen uluslararası bir kontrol rejimi uyarınca yapılıyor.
Anlaşmaya imza atan ülkeler, kimyasal silahları asla üretmeme, stoklamama, kullanmama ve başkalarının bunları yapmasına yardımcı olmamayı vaat ediyor. Ayrıca, ellerindeki kimyasal silah stoklarını ve nerelerde üretilebileceğini deklare etmek zorundalar.
OPCW uzmanları bu deklarasyonları temel alarak, kimyasal silahların ve üretim tesislerinin yok edilmesini denetliyor. Anlaşmada bu sürecin 10 yıl içinde tamamlanması gerektiği belirtiliyordu. Çoğu ülke bu süre içinde işlemi tamamladı.
Ancak Sovyetler Birliği’nin kimyasal silah stoklarını alan Rusya ve ABD, bu süreci henüz tamamlamadı. Bu gecikmeye bu iki ülkenin kimyasal silah stoklarının büyüklüğü, teknik sorunlar ve maliyet yol açtı.
Rusya birkaç ay önce deklare ettiği 40 bin donluk kimyasal silah stoğunu yok ettiğini duyurdu. Bu süreç OPCW denetçilerinin gözetiminde yürütüldüğü için kimse açıklamadan şüphe duymadı.
ABD’de deklare edilen stokların yüzde 90’ını yok ettiğini söyledi ve sürecin 2021-2022 gibi tamamlanacağını açıkladı. Bu süreçte karşılaşılan zorluklar arasında, imha işleminin yakınlarında yapılmasına karşı çıkan halkın ikna edilmesi olduğu da vurgulandı.
Peki, diğer kimyasal maddeler, özelde de Noviçoklar konusunda durum ne?
Skripallere suikast girişiminde kullanıldığı düşünülen Noviçoklar, hiç OPCW’ye deklare edilmedi ve hiç OPCW’nin kontrol rejimine dahil edilmedi. Bunun nedeni kısmen Noviçokların kimyasal yapısı konusundaki belirsizlik.
Maddelerin spesifik adları hayati önemde olabiliyor çünkü CWC, tanımlanabilir oldukları sürece birçok kimyasalın yasal olarak elde tutulmasına izin veriyor.
Anlaşma uyarınca, imzacı ülkeler zehirli kimyasallar ve öncül maddelerini, sanayi, tarım, araştırma ve tıp alanlarında barışçıl amaçlar için kullanabiliyor. Tanımlanmış ya da potansiyel kimyasal silahlar ve yapımında kullanılabilecek kimyasal maddeler sadece kısıtlı miktarlarda elde tutulabiliyor. İmzacı ülkeler, bu maddelerden sadece bir tesiste, genelde de maddelerin üretildiği laboratuvarda toplam bir ton stoklayabiliyor. Bu stoklar, koruyucu giysiler, gaz maskeleri, panzehirler ve kimyasal silahları tespit etme yöntemlerinin geliştirilmesi için kullanılabiliyor. OPCW bu maddeleri miligram seviyesine kadar denetliyor. Çeşitli endüstrilerde daha yaygın kullanılan, ancak kimyasal silah yapımında da kullanılabilecek diğer kimyasal maddeler de yakından izleniyor.
Hükümetler üretilen, satılan, kullanılan ve imha edilen maddelerin tam bir kaydını tutmak ve her yıl OPCW’ye sunmak zorunda. OPCW iletilen bu verileri inceliyor ve dünya genelindeki sanayi tesislerinde her yıl yüzlerce denetleme yapılıyor.
Kimyasal Silah Anlaşması
Madde 1, Kısım 1
Anlaşmaya taraf her bir ülke asla, hiçbir koşulda aşağıdakileri yapmayacaktır:
a) Kimyasal silahları üretmek, stoklamak, elde tutmak ya da doğrudan veya dolaylı olarak transfer etmek
b) Kimyasal silahlar kullanmak
c) Kimyasal silah kullanmak üzere askeri hazırlığa girişmek
d) Bu sözleşmenin devlet olan imzacılarına yasaklanmış faaliyetlere girişmekte herhangi birine herhangi bir şekilde yardım etmek, teşvik etmek, kışkırtmak
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *