Almanya Federal Hükümet Sözcüsü Seibert, İsrail’e destek çıkarak, Erdoğan’ın İsrail hakkında “İsrail terör devletidir” suçlamasının kabul edilemez olduğunu savundu.
ABD’nin Kudüs kararının ardından, tüm dünya ile birlikte Türkiye de karara tepki gösterirken Cumhurbaşkanı Erdoğan da İsrail’in terör devleti olduğunu belirtmiş ve kararı tanımadıklarını söyleyerek “Trump’ın açıklaması, zaten bizim için bir yok hükmündedir. Biz, beklerdik ki, büyük ülkelerin liderleri çatışmayı, barışmayı, barıştırmayı sağlasın. İsrail, bir terörist devlettir” demişti. Türkiye ve İsrail arasında gerginliğe yol açan bu söyleme tepki ise İsrail Başbakanı Netanyahu’dan gelmişti.
Hürriyet gazetesi muhabiri Celal Özcan’ın Berlin’den bildirdiğine göre Almanya Başbakanı Merkel’in sözcüsü Steffen Seibert, İsrail’in ‘terör devleti’ olarak nitelendirilmesinin kabul edilemez olduğunu savundu.
Seibert, basın toplantısında bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’i terör devleti olarak nitelemesine Alman hükümetinin nasıl baktığı sorusuna şu yanıtı verdi: “Ben tek tek açıklamalar hakkında yorum yapmak istemem. Temel olarak biz İsrail’e bu tür tanımlar yakıştırılmasını tümüyle yanlış, kabul edilemez ve hatalı görüyoruz. Almanya’da en küçük bir Yahudi karşıtı tutuma karşı tavır koyma konusunda özel bir sorumluluğumuz var. Bu, tüm siyasi partiler, hükümet üyeleri arasında varılmış bir uzlaşmadır.”
Yahudiler aşağılandı!
Hürriyet’in haberine göre Hükümet sözcüsü Seibert, Trump’ın kararına karşı Almanya’da hafta sonu yapılan gösteriler konusunda ise şu açıklamayı yaptı:
“Alman hükümetinin bu kararı kabul etmediğini ve eleştirdiğini biliyorsunuz. Ancak hafta sonu bazı gösterilerde sloganlar atıldı ve İsrail bayrakları yakıldı. İsrail ve genel olarak Yahudiler aşağılandı. Alman sokaklarında bu kadar açık bir şekilde Yahudi nefreti yayılmasından dolayı utanç duyulmalı. Almanya, İsrail devleti ve tüm Yahudi inancına sahip insanlarla çok sıkı şekilde bağlıdır. Düşünce ve gösteri özgürlük haklarımız tüm insanlara barışçı şekilde gösteri yapmaya izin verir. Ancak bu, Yahudi karşıtı kışkırtmalar ve şiddete çağrı için bir açık mektup olarak görülmemelidir. Önemli olan hepimizin her zaman bu tür tutumlara karşı kararlı şekilde karşı çıkmamızdır.”
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *