Albayrak: Basiret ve ferasetlerine artık nasıl güvenebiliriz?

Albayrak: Basiret ve ferasetlerine artık nasıl güvenebiliriz?

“Diyelim ki AK Parti ve devlet büyüklerine nazaran birer hiçiz; bizim bile görebildiğimizi AK Parti ve devlet büyükleri nasıl göremedi? Buncağızı bile öngöremeyen AK Parti ve devlet büyüklerinin basiret ve ferasetine nasıl güvenebiliriz?”

İstanbul’un yenilenen seçimlerini “Basiretsizliğin ve ferasetsizliğin bedeli” başlıklı yazısında değerlendiren Hakan Albayrak, faturanın AKP için ağır kesildiğini belirtti. Karar‘daki yazısında Albayrak, “Ekrem İmamoğlu üç aşağı beş yukarı 31 Mart’taki kadar oyla kazansaydı, ‘Gasp edilen hakkını geri aldı, adalet tecelli etti’ denip geçilebilirdi; ama dünkü seçimin neticesinde bundan fazlası var: Adaletin tecellisi + maşeri vicdanı yaralayan eylem ve söylemlerin ağır faturası.” ifadesini kullandı.

Sonucu tahmin edemeyen ‘AK Parti ve devlet büyüklerini’ eleştiren Albayrak, basiret ve ferasetlerine nasıl güvenebiliriz sorusunu gündeme getirdi.

Yazısının bir bölümünde şöyle diyor Albayrak:

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için 31 Mart’ta yapılan seçimin neticesi AK Parti’yi yaralamış ama sarsmamıştı; dünkü seçimin neticesi ise iktidar için fena halde sarsıcı oldu.

‘AK Parti seçmeni dünya yıkılsa CHP’ye gitmez’ kuralı ve bunun sağladığı konfor kesin olarak bozulmuş bulunuyor.

Siyasette artık her şey masada…

***

İmamoğlu 31 Mart’ta 13 bin oy farkla kazanmıştı.

Büyükşehir Belediye Başkanlığını kıl payıyla kaybeden, üstelik Büyükşehir Belediye Meclisi’nde çoğunluğu elde eden AK Parti’nin, onur kırıcı olmayan bu neticeyi kabul edip işi orada bırakmak yerine, dramatik bir yenilgi -yahut şaibeli bulunacak ve ortalığı iyice karıştıracak bir zafer- ihtimali aşikar olduğu halde seçimin yenilenmesinde ısrar etmesi olağanüstü büyük bir saçmalıktı.

Hiç gereği yokken, anlamsızca risk aldı AK Parti.

Üstelik, zaten yaralanmış olan maşeri vicdanı iyice kanatacak söz ve davranışlarla yürüttüğü seçim kampanyasında riski büyüttükçe büyüttü.

Kahvehane sohbetlerinde bile yapılıyordu bu tesbitler.

İyi biliyorum, çünkü ben ve arkadaşlarım da yapıyorduk.

“Siz kimsiniz?”

Diyelim ki AK Parti ve devlet büyüklerine nazaran birer hiçiz; bizim bile görebildiğimizi AK Parti ve devlet büyükleri nasıl göremedi?

***

Asıl soru: Buncağızı bile öngöremeyen AK Parti ve devlet büyüklerinin basiret ve ferasetine nasıl güvenebiliriz?

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *