Almanya’da endüstri devleri son günlerde art arda binlerce kişiyi işten çıkaracağını ve üretim tesislerini kapatacağını açıkladı. Peki Alman sanayisinde neler oluyor?
Ali Güzel öfkeli. Almanya’nın çelik devi Thyssenkrupp’taki binlerce işçinin geleceği için şirket yönetimiyle pazarlıkları yürüten kıdemli sendikacı, kendisini ve arkadaşlarını hayatlarının en sert emek mücadelesinin içinde görüyor. IG Metall Sendikası üyesi ve Thyssenkrupp Çelik Avrupa İşyeri Temsilciliği Başkanı Güzel, çalıştığı kurumdaki durumu şöyle özetliyor:
“İkisi büyük ikisi küçük dört yüksek fırınımızdan iki küçüğünü kapatıyorlar. Çelik birimimizden yönetim 5 bin kişiyi işten çıkarmayı planlıyor. 6 bin kişinin işini de dışardan şirketlere devretme hazırlığı var. Yani 2030’a kadar 11 bin arkadaşımız işini kaybetmekle karşı karşıya.”
Güzel ve ailesinin, binlerce Thyssenkrupp çalışanı gibi fabrikayla gönül bağı da var. Ali Güzel’in babası Almanya’ya gelen ilk kuşak göçmen işçilerden ve yıllarca burada çalışıp emekli olmuş. “Ben buradaki ikinci kuşağım. Oğlum eğitimini burada yaptı, biz üç kuşaktır Thyssen’liyiz” diyor ve işçiler arasında dört kuşaktır fabrikada çalışanlar olduğunu belirtiyor. “Bizde 142 farklı kültürden işçi çalışıyor” diye de vurguluyor.
Thyssenkrupp’un yıllardır gelecek garantisi ve refah sembolü bir işveren olduğunu anlatan Güzel, son senelerde Asya menşeili ucuz çelik ile rekabet edilememesi ve Almanya’da enerji fiyatlarındaki rekor artış şirketteki kötü gidişata gerekçe gösterilse de asıl suçun yönetimde olduğunu düşünüyor. Fabrikaya yıllardır dışarıdan, kurumla gönül bağı olmayan yöneticiler getirildiğini söyleyen Güzel’e göre bu kişiler “ceplerini doldurdular”, ama şirketi geleceğe hazırlayamadılar.
Küresel çapta faaliyet gösteren Thyssenkrupp’un çelik üretiminde çalışan 11 bin kişiyi işten çıkarmasıyla birlikte yıllık üretiminin 11,5 milyon tondan yaklaşık 9 milyon tona düşeceği tahmin ediliyor. Uzmanlara göre ise şirket sadece iklime dost “yeşil çelik” üretimi ile ayakta kalmayı başarabilir.
Çelik kritik öneme sahip
“Çelik kritik bir ürün” diyen Güzel, sözlerini “Thyssenkrupp gibi fabrikaların üretiminin radikal şekilde azaltılması, Almanya’nın dışa bağımlılığını artıracak” diye sürdürüyor. Güzel’e göre pandemi gibi yakın zamanda yaşanan tecrübelerden de ders çıkarılmadı.
Çeliğin kritik bir malzeme olduğu görüşüne Duisburg Belediye Meclisi Üyesi Ünsal Başer de katılıyor. Thyssenkrupp’un yan kuruluşu olan Hüttenwerke Krupp Mannesmann’da meslek eğitimi alan ve 14 yıl boyunca kokhanede çalışan Başer, çeliğin beton ve cam gibi temel malzemelerinden biri olduğunu ifade ediyor:
“Çelik olmazsa ev yapamazsımız, kılık kıyafetinizi yıkayamazsınız çünkü çamaşır makineleri çelikten. Yemek yiyemezsiniz çünkü ocaklarımız çelikten. Gıdanızı muhafaza edemezsiniz çünkü buzdolabınız çelikten. Otomobil üretemezsiniz çünkü o da çelikten.”
Başer’e göre Çin’deki ekonomik gidişata ABD’nin müstakbel başkanı Donald Trump’ın ilave gümrük vergisi planları da eklenince yakın zamanda bir ticaret savaşı çıkabilir. Başer, böyle bir dönemde çelikte dışa bağımlılığın artmasının mantıklı olmadığını düşünüyor:
“11 bin kişinin işten çıkarılacak olmasıyla bir iki kent değil, çok sayıda tesisin bulunduğu koca bir bölgenin tamamı olumsuz etkilenecek. Benim için Thyssenkrupp eve ekmek götürmenin, bir ev alabilmenin garantisiydi. Ve bana bu imkanı verdi.”
Thysssenkrupp’taki her istihdam dışarda altı kişiye iş demek
Sendikacı Güzel’in verdiği bilgilere göre de Thyssenkrupp’ta çalışan her bir işçi, tedarikçiler ve hizmet sektörü de hesaba katıldığında dışarda altı kişiye daha istihdam sağlıyor. Şirketin ürettiği yassı çeliğin yüzde 60’ının otomotiv sektörüne, geri kalanının da endüstriyel kullanıma satıldığını belirten Güzel, işten çıkarmaların ve üretimde azaltmaya gitmenin pek çok sektörde olumsuz sonuçlar yaratacağına işaret ediyor.
DW Türkçe’nin “Çalışanlar arasında moral nasıl?” sorusuna ise Güzel “Berbat” diye cevap veriyor:
“Özellikle bu öğretim döneminde meslek eğitimine başlayan 800 gencimizin ayaklarının altından yer çekilmiş gibi oldu. Çok büyük bir gelecek korkusu yaşıyorlar.”
Tasarruf planları ve iflaslar silsilesi
Almanya’da son günlerde Thyssenkrupp gibi köklü endüstri devlerinden neredeyse art arda kötü haberler geliyor.
Son haftalarda işten çıkarma ve tesis kapatma haberleri ile yoğun biçimde gündemde olan bir diğer şirket de otomotiv devi Volkswagen (VW). Almanya’da 125 bin çalışanı olan şirketin en az üç fabrikasını kapatacağı ve 10 binden fazla çalışanını işten çıkaracağı duyurulmuştu.
VW’de çalışan binlerce işçiyi temsil eden IG Metall sendikasının işten çıkarma olmadan tasarrufa gidilmesine yönelik sunduğu plan ve halen süren toplu sözleşme görüşmelerinde istediği zam VW yönetimince reddedildi. Aksine maaşlarda yüzde 10 azalmaya gidilmesini teklif etti.
Toplu sözleşme çerçevesinde var olan işten çıkarmama garantisi VW yönetimince Eylül ayında iptal edilmişti. İşveren ile sendika arasında anlaşma sağlanamaması üzerine IG Metall Aralık ayı başından itibaren uyarı grevlerine giderken sendika direniş göstereceğini duyurdu. Taraflar arasındaki dördüncü toplu sözleşme müzakereleri 9 Aralık’ta başlayacak.
Domino etkisi ile işten çıkarmalar yayılıyor
Almanya’da ekonomi son yıllarda sürekli küçülüyor ve yakın zamanda da iyileşme beklenmiyor. Gidişattan en olumsuz etkilenen alanlar arasında elektrikli ve otonom araç üretimi yapan şirketler ile tedarikçileri de bulunuyor.
Türkiye’de ağırlıklı olarak beyaz eşya ürünleriyle tanınan teknoloji devi Bosch da sıkıntıda. Şirket, sürücüsüz araç ve otomobillerin asistan sistemleri için çalışan en az 3 bin 800 kişiyi işten çıkaracak. Şirket aynı zamanda kısa mesaiye de gidecek.
Yine otomobil tedarikçisi Schaeffler de 7 bin çalışanını işten çıkarmaya hazırlanıyor. Ayrıca Avusturya ve İngiltere’de de birer tesisini kapatıyor. Tedarikçiler arasında en sert tasarruf ise ZF Friedrichshafen’da yaşanacak. Almanya’daki 35 tesisinde yaklaşık 54 bin çalışanı bulunan şirket, önümüzdeki dört sene zarfında toplam 14 bin çalışanını işten çıkaracağını duyurdu. Bu da kimi tesislerinin tamamen kapanabileceği anlamına geliyor.
Amerikan otomobil üreticisi Ford’un Köln’deki fabrikasından da 2027’ye kadar yaklaşık 2 bin 900 kişinin işten çıkarılması planlanıyor. Aralarında çok sayıda Türkiye kökenli 13 bin çalışanı bulunan Ford’da “istihdam garantisi” olsa da Volkswagen örneğinde olduğu gibi, şirketin krizi gerekçe göstererek bunu tek taraflı iptal etmesi mümkün. Köln’de de bundan endişe ediliyor. Bir diğer otomobil tedarikçisi Hannover merkezli Continental’de de geçen yıldan beri 5 bin kişi işten çıkarırken 2028’e kadar bunun küresel çapta 7 bin olması bekleniyor.
Tanınmış kimya devi BASF de aldığı ihalelerin azalması ve Avrupa’daki üretim koşullarının kötüleşmesini gerekçe göstererek sıkı tasarrufa gideceğini duyurmuştu. Diğer pek çok sanayi şirketi gibi BASF de en büyük zorluğun artan enerji giderlerinden kaynaklandığına işaret ediyor. Handelsblatt gazetesi, şirketin 2024 sonuna kadar dünya çapında 3 bin 300 kişiyi işten çıkaracağını yazdı. Bunlardan 2 bin 500’ü Almanya’dan.
İşsizliği artıracak
Endüstride yaşanan kriz Alman ekonomisinde sektörler üstü de olumsuz sonuçlara yol açıyor. Almanya Endüstri Birliği’nin (BDI) 2024 Endüstri Raporu’na göre “öncü branşlar” diye nitelenen alanlarda üretimde büyük oranda gerileme söz konusu. Otomobil üretiminde yüzde 6,9, makine sanayisinde yüzde 8,5, elektro sanayide de yüzde 10,7 oranında gerileme kaydedildiği açıklandı.
Münih merkezli Ekonomi Araştırmaları Enstitüsü’nün (ifo) Kasım 2024 İstihdam Barometresi’ne göre de çalışan sayısı 2020 yazından bu yana en düşük seviyeye indi. ifo’nun işletmecilerin nabzını ölçen araştırma bölümü Başkanı Klaus Wohlrabe, “Gün geçtikçe daha çok işletme işe alımları durduruyor. Ayrıca daha sık da işten çıkarma gündemde” diyor. Wohlrabe, sanayinin içinde bulunduğu krizi atlatmada kısa mesai ve işten çıkarma yollarına başvurduğunu, bu durumun ticaret sektörüne de yansıdığını belirtiyor.
ifo’nun aktüel raporuna katılan şirketlerden yüzde 17,8’inin Kasım ayında kısa mesai yaptığını beyan ettiği kaydediliyor. Önümüzdeki üç ay zarfında bunun kötüleşerek yüzde 28 olacağı tahmin ediliyor.
Almanya Federal İstatistik Dairesi’nin verilerine göre, 83 milyon kişinin yaşadığı ülkede istihdamda olanların sayısı bu yılın üçüncü çeyreğinde 46 milyon 100 bin oldu.
(Elmas Topcu / DW Türkçe)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *