Barrack, Suriye’den Lübnan’a uzandı

Barrack, Suriye’den Lübnan’a uzandı

Önce ABD’nin Ankara Büyükelçisi olarak Trump atanan ardından Suriye özel temsilciliği görevi verilen Barrack bugün de Lübnan’ı ziyaret ederek temaslarda bulundu, Hizbullah’ı tehdit etti.

Barrack, Perşembe sabahı Lübnanlı yetkililerle olan turuna başladı. Bu, bölgenin benzeri görülmemiş gerginlikler yaşadığı bir zamanda, memleketi olan Lübnan’a yaptığı ilk resmi ziyaretiydi.

Barrack Lübnanlı yetkilileri ziyaret turuna Perşembe sabahı başladı. Bu ziyaret Barrack’ın, bölgede benzeri görülmemiş gerginliklerin yaşandığı bir dönemde, kendi ülkesi olan Lübnan’a yaptığı ilk resmi ziyaret olma özelliğini taşıyor.

Günün erken saatlerinde Barrack, Baabda Sarayı’nda Cumhurbaşkanı Avn tarafından karşılandı. Avn, ABD büyükelçisine Lübnan’da, özellikle Güney Lübnan’da güvenlik ve istikrarı güçlendirme olmak üzere tüm cephelerde yeniden inşa çabalarına yardımcı olmak için Washington’ın desteğine güvendiğini söyledi.

Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın X hesabına göre, Cumhurbaşkanı Avn özellikle İsrail güçlerinin Lübnan topraklarında işgal etmeye devam ettiği beş tepeden çekilmesi, çatışmaların durdurulması ve Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararını uygulamak üzere Lübnan Ordusu ile koordinasyon içinde çalışan Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü’nün (UNIFIL) görev süresinin uzatılması çağrısında bulundu.

Lübnan Cumhurbaşkanı ayrıca “Litani’nin güneyinde konuşlanmış olan Lübnan Ordusunun 1701 sayılı kararın hükümlerini tam olarak uyguladığını, silahlı gösterileri dağıttığını, silah ve mühimmata el koyduğunu ve resmi güvenlik güçleri dışında herhangi bir silahlı varlığı yasakladığını” yineledi.

Bununla birlikte, “İsrail’in beş tepe ve çevresindeki bölgeleri ısrarla işgal etmesinin Ordunun görevini tam olarak yerine getirmesini engellediğini” açıkladı. Joseph Avn ayrıca Barrack’a, hem Hizbullah’ın cephaneliği hem de Filistinlilerin silahları açısından devletin silah tekelini elde etmek için temasların sürdüğünü ve İsrail-İran çatışmasının tırmanmasıyla ortaya çıkan gerilimin ardından bu çabaların “bölgesel durum istikrara kavuştuğunda” yoğunlaştırılacağını bildirdi.

(Filistin kamplarının silahsızlandırılmasına bu Pazartesi günü Beyrut’taki kamplarda başlanması gerekiyordu, ancak son tarih ertelenmişti.)

Lübnan Cumhurbaşkanı ayrıca ABD Büyükelçisine “reform sürecinin gerçekten başlatıldığı ve devam edeceği” konusunda güvence vererek “Lübnan’ın yolsuzlukla mücadele ve kurumlarını güçlendirme konusundaki kararlılığını” yineledi.

Barrack, Avn’a ABD desteğini müjdeledi

Barrack Cumhurbaşkanı Avn’a “Başkan Trump’ın Lübnan’ın karşı karşıya bulunduğu koşulların ve zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı olma konusundaki kararlılığını” bir kez daha teyit ederek “ABD’nin Lübnan Ordusuna ve Lübnanlı yetkililer tarafından güvenlik, ekonomi ve finans alanlarında alınan tedbirlere verdiği desteği” vurguladı.

Trump’ın dünürü görüşmeye katılmadı

Bazı medya organları Trump’ın damadının kayınpederi olan Lübnan asıllı Afrika Danışmanı Massaad Boulos’un da Barrack’a Lübnan’da eşlik edeceğini bildirmiş olsa da, Cumhurbaşkanı Aoun ile görüşmesinin ardından Lübnan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan resmi açıklamada Boulos’un adı geçmedi ve beraberindeki fotoğraflarda da yer almadı. Trump’ın seçim kampanyasında, özellikle de Arap Amerikan toplulukları arasında kilit bir rol oynayan Boulos, Trump’ın göreve gelmesinin ardından Arap ve Orta Doğu İşleri Kıdemli Danışmanı olarak atanmış, daha sonra Afrika Kıdemli Danışmanı olarak atanmış ve bu değişim bazı gözlemciler tarafından çeşitli tartışmalarla ilişkilendirilmişti.(L’orient Today)

Nebih Berri görüşmesi

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan’da Meclis Başkanı Nebih Berri ile görüştü. Barrack’a ABD’nin Beyrut Büyükelçisi Lisa Johnson da eşlik etti.

Görüşme sonrası ABD temsilcisi Barrack bir açıklama yaparak, Hizbullah’ın İsrail ile İran arasındaki “çatışmalara girmesinin kötü bir karar olacağını” söyledi.

“Dünyadaki karmaşık durum karşısında” Lübnan için bir mesajlarının olduğunu ifade eden Barrack, ülkedeki yeni yönetimle birlikte barış ve iyileşme sürecinin başlayacağına inandıklarını anlattı.

Barrack ayrıca, Lübnan’a yardım etmeye kararlı olduklarını ve ülkedeki “barış ve iyileşme süreciyle ilgili” ülkesinin umutlu olduğunu ifade etti.

Nebih Berri’nin görüşmeye bir açıklama yapıp yapmadığı ise bilinmiyor.

Hizbullah’tan uyarı

Hizbullah 13 Haziran’da İsrail saldırılarını şiddetle kınadı ve İran devleti ve halkıyla tam dayanışma içinde olduğunu ifade etmişti.

Hamaney’e yönelik suikast tehditleri üzerine yeni bir açıklama yayınlayan örgüt, bunun feci sonuçlara yol açacağı uyarısında bulundu.

Times of Israel’in aktardığına göre açıklamada, “[Hamaney’i] öldürme tehditlerinin aptalca ve pervasızca olduğu ve feci sonuçlara yol açacağı belirtiliyor… Bunları dile getirmek bile yüz milyonlarca inanan ve İslam’a bağlı olanlara karşı bir suçtur ve tamamen kınanmalıdır. Bugün, onun etrafında daha kararlı ve birleşmiş durumdayız.” denildi.

Hizbullah’a saldırı sürüyor 

Siyonist rejimin dün Kefr Cuz beldesinde gerçekleştirdiği İHA saldırısında bir kişinin yaşamını yitirdiği, bir kişinin de yaralandığını aktaran Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Düşman İsrail’e ait İHA’nın Kefr Cuz beldesinde düzenlediği saldırıda yaralanan bir kişi de şehit oldu, böylece saldırıda ölenlerin sayısı ikiye çıktı.” denildi.

İşgalci İsrail ordusu ise saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, Lübnan’ın Nebatiye bölgesinde Hizbullah’a bağlı bir saha komutanının öldürüldüğünü iddia etti. Açıklamada, “Dün gece saatlerinde İsrail ordusu, Nebatiye’deki bir hedefe düzenlediği saldırıda, Hizbullah’ın Şeba Çiftliklerindeki tanksavar füze biriminin komutanı Muhammed Ahmed Hireys’i etkisiz hale getirdi.” ifadeleri kullanıldı.

Ordu, Hireys’in 26 Nisan 2024’te İsrailli sivil, Şerif Savaid’in ölümüyle sonuçlanan Cebel Rus saldırısının planlayıcılarından olduğunu ve Lübnan’ın güneyinde İsrail’e karşı yeni saldırılar planlamaya devam ettiğini ileri sürdü.

Lübnan hükümeti ve Hizbullah, söz konusu saldırıya veya İsrail ordusunun iddialarına ilişkin henüz açıklama yapmadı.

Suriye’ye Amerikan şirketleri giriyor

Suriye haber ajansı SANA, ekonomik yaptırımların kaldırılmasının ardından Suriye’ye Amerikan şirketlerinin geri dönmesini ve faaliyetlerini yeniden başlatmasını Thomas Barrack’ın memnuniyetle karşıladığını aktardı. Ajans, şu ayrıntıları verdi:

Barrack, (X) platformunda yaptığı bir paylaşımda şunları söyledi: “Suriye’nin iletişim altyapısının yeniden inşa edilmesi, tüm Suriyelilerin tarihi kültürlerinin yenilenmesinden ve canlanmasından faydalanmalarına yardımcı olmak için kritik önem taşıyor.”

Barrack ayrıca, Suriyeli iş adamı Cihad Salkini tarafından kurulan, gelişmiş kablosuz ağ altyapısı çözümlerinde uzmanlaşmış bir Amerikan şirketi olan Tecor Networks’ten bir ekiple görüşmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *