Çinli markaların Türkiye’deki gelişimine değinen MAİS Genel Müdürü Berk Çağdaş, üretim olmadan teşviklerin verilmesini doğru bulmadığını, rekabetin dengesinin bozulduğunu belirterek, “Elektrikli ve hibrit araçlarda yerli üretilen araçlara her seviyede fark gözetmeksizin teşvik bekliyoruz” dedi.
D-SUV segmentinde Renault Rafale modelinin tanıtımını Bodrum’da gerçekleştiren ve Renault MAİS Genel Müdürü Berk Çağdaş otomotiv sektörünü Yeni Şafak’a özel değerlendirdi.
Türkiye’de satış yapan Çinli markaların kendi devletinden aldığı desteği damping olarak kullandığını söyleyen MAİS Genel Müdürü Berk Çağdaş, “Bu damping sektörü ve diğer oyuncuları buradaki yerleşik oyuncuları zor durumda bırakıyor. Çünkü ekonominin genel bir kaidesi var. Bir noktadan sonra para konuşuyor ve malın değeri konuşuyor. Gerçek anlamda rekabet yani benim kastetmek istediğim kıran kırana o zevkli ve tatlı rekabet son yıllarda yaşanmıyor. Daha çok fiyat rekabeti görüyoruz. İnanılmaz dampinglerle araçlar geliyor buraya. Sadece pazar payı elde etmek için geliyorlar. Sürekliliği var mı? Bilmiyoruz” açıklamasını yaptı.
Yeni Şafak’ın aktardığına göre, üretim olmadan teşviklerin verilmesini doğru bulmadığını ve rekabetin dengesinin bozulduğunu söyleyen Berk Çağdaş, “Bu tesislerin ortaya çıkması ve gerçek anlamda üretimin olmasıyla bu desteklerin alınması daha doğru olur. Dolayısıyla biz böyle bir pazarda mücadele ediyoruz. Daha verimli bir piyasa ve sağlıklı rekabet için elektrikli ve hibrit araçlarda yerli üretilen araçlara her seviyede fark gözetmeksizin teşvik bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Renault’un OYAK iş birliğiyle Türkiye’ye büyük yatırımlar yaptığına dikkat çeken Çağdaş, “OYAK ve Renault iş briliğiyle Bursa’daki fabrikamızda 300 milyon avroyu aşan bir yatırımla entegre hibrit motor döküm yatırımı yapıldı. Aynı zamanda Renault’un gelecek planları arasında 2027’ye kadar üretilecek olan 8 modelin 4’ünün Türkiye’de yapılmasına karar verdi. OYAK CEO’muz Süleyman Savaş Erdem’in bu araçların Türkiye’de üretiminin gerçekleştirilecek olmasında çok büyük katkısı var. Bunun da 450 milyon avro tutacağını düşünürsek biz zaten grup olarak 2 yatırımla Türkiye’ye 1 milyar dolarlık bir yatırımı yapmış olduk. Bu teşvikler diğer yerli üreticiler için de geçerli olabilir. Ben sadece rekabet yönüyle konuşuyorum. Eğer rekabetse bu doğru bir rekabet değil. Şartların doğru olması kaydıyla biz her türlü rekabete hazırız. Zaten alışığız. Yoksa pozitif ayrımcılık noktasında değilim tabii ki” şeklinde ifade etti.
Türkiye’de sıfır otomobil pazarının 1 milyon adetleri geçmesinin artık çok normal olduğunu ifade eden Çağdaş, “Hala her 1000 kişiye 200 araç düşüyor. Türkiye’de araç üzerinde çok büyük bir vergi var. Artık Türkiye’de yüzde 80’nin altında ÖTV’si olan bir araç yok. Tüm bunlar dikkate alındığında bu ağır vergi yüküne rağmen bu talep oluyorsa Avrupa’daki gibi bir vergi sistemi olduğu takdirde bunun 2 katı bir talebin hatta 2,5 katı talebin olmasını beklemek ‘Türkiye potansiyeli için konuşuyorum’ çok anormal olmaz. Bu sebeple ekonomik iyileşme pazara pozitif yansıyacaktır” değerlendirmesini yaptı.
Refactory’nin satışlarının pazardaki durgunluktan etkilendiğinin altını çizen Berk Çağdaş, “Bu durgunluk finansal kaynakların yetersizliğiyle ilgili olan bir durgunluk. Refactory biraz kaynak meselesi. Refactory’nin iyi çalışabilmesi için ikinci el araç kaynağının doğru ve makul maliyetlerle işlemesi gerek. İkinci el araca sahip birisi veya filoda tekrar kullanılmaya yönlendirildiği zaman Refactory’nin kaynağı bir anlamda kesilmiş oluyor. Ekonomik iyileşmeyle beraber her şey olması gereken yere oturacaktır” dedi.
Araç satışında fedakarlık yaptıklarını ve bunun hala devam ettiğine işaret eden MAİS Genel Müdürü şöyle devam etti: “Çekirdek enflasyonun gerçek anlamda imalat sanayisindeki fiyat artışları ve bunun bizim üretim maliyetlerine yansıyan artışları oldu. Ekonomik durgunlukta fiyatlarınızı istediğiniz gibi artıramıyorsunuz. En büyük fedakarlık bizim için bu. Üretim katma değeri anlamında ve satış katma değeri anlamında bir fedakarlığımız yılın başlarında olduğu gibi hala var.”
Rafale’yle eksik oldukları D SUV segmentine iddialı bir giriş yaptıklarını söyleyen Berk Çağdaş, “Yeni Renault Rafale E-Tech Full Hybrid rekabete yeni bir boyut getirecek. Planımız bu yıl sonua kadar 1000 adedi geçmek üzerine. 2025’deki hedefimiz ise pazarın koşulları ve bizim beklentilerimize göre biraz daha farklı olabilir. Daha agresif hedefler koymayı planlıyoruz. Aracın sahip olduğu bütün özellikler dikkate alındığında 2 milyon 650 bin lira iyi bir fiyat” diye konuştu.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *