ABD tarafından yok edilen Nagazaki şehrinde, ABD saldırısının yıldönümü törenine, Gazze’yi aylardır bombalayan siyonist rejim Nagazaki yönetimi tarafından davet edilmedi. Durumu öfkelenen diğer davetliler ABD ve İngiltere, anmaya büyükelçiler olarak katılmayacaklarını duyurdular. Diğer bombalanan şehir Hiroşima ise tepkilere karşın İsrail’i de davet etmişti.
Japon basınında yer alan haberlere göre, bir yahudi olan ABD’nin Tokyo Büyükelçisi Rahm Israel Emanuel ve İngiltere’nin Tokyo Büyükelçisi Julia Longbottom, anma törenine katılmayacaklarını açıkladı.
İngiltere, İsrail’in kendini koruduğunu sanıyor!
İngiliz büyükelçi, Nagazaki yönetiminin İsrail’i davet etmemesi nedeniyle atom kurbanlarının anılacağı törene gitmeyeceğini belirtti.
Hiroşima’daki törene katılan Longbottom, Rusya’nın aksine “İsrail’in kendini savunma hakkını kullandığını”, İsrail’i Rusya ile bir tutmanın “yanıltıcı” olacağını savundu.
Amerikalı büyükelçi Israel Emanuel de Hiroşima’daki törene katılmasına rağmen Nagazaki’deki törene katılmayacağını, “etkinliği siyasileştirmek istemediğini” ifade etti.
Nagazaki’deki anma törenine katılmayacak büyükelçilerin, üst düzey olmayan diplomatlar tarafından temsil edileceği kaydedildi.
ABD’nin Nagazaki’ye atom bombasıyla saldırısının yıl dönümü olan 9 Ağustos’taki anma törenine İsrail’in davet edilmeyeceği açıklanmıştı. Nagazaki Belediye Başkanı Suzuki Şiro, Gazze’deki vahim insani durumun ve kamuoyunun saldırılara ilişkin protestolarının, anma törenini sekteye uğratabileceği endişesiyle bu kararı aldıklarını belirtmişti.
Hiroşima yönetiminin, atom bombası kurbanlarının anıldığı törene İsrail’i davet etmesine tepki
Japonya’da aktivistler, Hiroşima’ya atılan atom bombasının yıl dönümünü dolayısıyla kentte düzenlenen anma törenine İsrail’in davet edilmesine tepki gösterdi.
Kyodo News’un haberine göre, Hiroşima’da Filistin’i destekleyen yaklaşık 100 aktivist, İsrail’in Tokyo Büyükelçisi Gilad Cohen’in anma törenine davet edilmesini kınadı.
Gazze’nin özgürleşmesi çağrısında bulunan aktivistler, nükleer silahsızlanmayı savunan Hiroşima’da anma törenine İsrail’in katılmasını eleştirdi.
Filistin’in Japonya Temsilcisi Waleed Siam, “barışın sembolü” olarak nitelendirdiği Hiroşima’da, kurbanların dışlanmasından duyduğu hayal kırıklığı ve hüsranı dile getirdi.
Siam, İsrail’in davet edilmesinin Hiroşima’nın temsil ettiği adalet ilkesine ters düştüğünü vurguladı.
Aktivistlerden Masae Yuasa, İsrail’in davet edilmesini, kalıcı dünya barışını savunan Hiroşima’nın mücadelesine “ihanet” olarak değerlendirdi.
Mitsuko Yamaguçi de İsrail’in anma törenine davet edilmesini “utanç verici” olarak değerlendirirken, bu davetin, “Hiroşima’nın Gazze’de olanları kabul ettiği anlamına geldiğini” söyledi.
Hiroşimalı yetkililer, Japon hükümetince tanınmaması ve Birleşmiş Milletler (BM) üyesi olmamasını gerekçe göstererek Filistin’i törene davet etmemişti.
Ne olmuştu?
ABD, 6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya tarihin ilk atom bombasını atmış, kentin yüzde 90’ı yıkılmış, ilk anda 80 bin kişi yaşamını yitirmişti. Üç gün sonra da Nagazaki’ye atom bombası atılmış, burada da en az 40 bin kişinin ilk anda öldüğü belirtilmişti.
Atom bombasının sonraki etkileriyle de büyük çoğunluğu sivil olmak üzere yaklaşık 110 bin kişinin yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor. İzleyen aylar ve senelerde radyasyona bağlı hastalıklardan bölgede ölümler devam etmişti.
O günden sonra Japonya tam anlamıyla ABD kontrolüne girmişti.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *