Gerilim Türkiye-İsrail ticari ilişkilerini etkiler mi?

Gerilim Türkiye-İsrail ticari ilişkilerini etkiler mi?

Türkiye ile siyonist rejim arasındaki ‘normalleşme’ adımları kapsamında ticari ilişkilerin geliştirilmesi planlanıyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hamas’ı “terör örgütü” olarak görmediğini açıklamasının ardından, İsrail’de Türkiye ile ortak düzenlenmesi planlanan bazı iş forumları iptal edildi.

BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nden Türkiye Dış Politikası uzmanı Gallia Lindenstrauss, iki tarafın ekonomilerinin birbirlerini “tamamlayıcı” nitelikte olduğunu söylüyor.

İngilizce yayımlanan siyonist Haaretz gazetesine göre bazı süpermarketler Türkiye’den ağırlıkla tarım ürünlerinin ithalatını durdurma kararı aldı. Ancak uzmanlara göre bu tepkilerin ticari ilişkiler üzerindeki etkisi sınırlı olabilir.

Gallia Lindenstrauss, bazı İsrailli perakendecilerin bu kararı, “hem Erdoğan’ın açıklamalarını protesto etmek için, hem de güneyinde ve kuzeyinde birçok tarım arazisi olan İsrail’de mevcut savaştan doğrudan ve dolaylı olarak etkilenen endüstriyle dayanışmayı göstermek için” verdiğini söylüyor. Gallia, “Bu adımlar hala çok sınırlı ve muhtemelen yalnızca kısa vadeli bir etkiye sahip olacaktır” diyor.

Son gerilim öncesi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın enerji alanındaki işbirliği fırsatlarını konuşmak üzere İsrail’e gitmesi öngörülüyordu. Ancak Türkiye medyasında bu gezinin iptal edildiği yönünde haberler yayımlandı.

Gallia, “Bu iptal dikkat çekici olsa da, pratikte bu kararın enerji boyutu açısından muhtemelen pek bir önemi yok” diyor ve bunu şöyle açıklıyor:

“İsrail tarafı bu konuları Türkiye ile müzakere etmeye biraz istekli olmasına rağmen, işbirliği olasılığı konusunda, en azından İsrail kıyılarında bulunan mevcut doğal gaz miktarının hacminin zaten yüksek olmadığını belirtmek gerekir.”

Siyasi gerilimler nedeniyle kısıtlansa da ticaretin iki taraf arasındaki en tutarlı ve pozitif ilişki boyutu olduğu düşünülüyor.

Gallia Lindenstrauss, “İsrailli şirketlerin Türkiye’deki devlet ve belediye ihalelerine giremediklerini iddia eden ve ülkeler arasındaki siyasi krizler olmasaydı ticaret hacminin daha da yüksek olacağını savunanlar da var” diyor ve ekliyor:

“Yine de ekonomi boyutu, son 10 yılda iki devlet arasındaki ilişkilerin en istikrarlı ve olumlu unsuruydu.”

Türkiye ve İsrail’in ihracat ve ithalat hacmi yaklaşık 10 yıldır düzenli şekilde arttı. İkili arasında 1997 yılında yürürlüğe giren bir serbest ticaret anlaşması var. 2022’de de diplomatik ilişkileri normalleştirme girişimleri başlamıştı. Türkiye’den İsrail’e ihraç edilen malların başında metal, makine, plastik, çimento ürünleri, tekstil ve motorlu taşıtlar geliyor.

İsrail Merkez Bankası’nın Nisan ayı sonunda yayımladığı analizde, İsrail’in onlarca yıldır komşu Orta Doğu ülkelerinden kopuk bir “ada ekonomisi” olarak geliştiği belirtiliyor. Raporda Türkiye, “bölgedeki tek istisna” olarak anılıyor.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *