Fransız basınından Le Figaro’ya verdikleri demeçte de Yael Braun-Pivet ve Senato Başkanı Gerard Larcher, siyonist rejimin Gazze’ye yönelik saldırılarının başladığı 7 Ekim’den sonra “cumhuriyetin, insan haklarına saygı ve laiklik gibi temel değerlerin tehlikede olduğunu” savundu.

Fransa Sosyalist Parti lideri Olivier Faure da hafta başında siyasi partileri yahudi karşıtlığına karşı birlik olmaya çağırmıştı.

Engellemelere rağmen Filistin’e destek gösterilerine katılım sürüyor

Fransa halkı yasaklamalara rağmen Filistin’e destek gösterilerine yoğun ilgi göstermeye ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron hükümetinin siyonist yanlısı tutumunu eleştirerek Gazze için barış çağrısı yapmaya devam ediyor.

Son haftalarda ülkenin farklı şehirlerinde yasağa rağmen çok sayıda gösteri yapılırken, hafta sonu Paris’te düzenlenen Filistin’e destek gösterilerine on binlerce kişi katıldı.

İşgalci İsrail’in Gazze’ye saldırılarının ardından hükümet, Filistin’de destek gösterilerine topyekun yasak kararı getirmiş, bu karar ifade özgürlüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle Danıştay’a taşınmıştı. Danıştay ise gösterilere ilişkin toplu bir yasak kararının alınamayacağına, yetkililerin olay bazlı karar vermeleri gerektiğine hükmetmişti.

Filistin’e destek gösterilerinin başladığı tarihten bu yana, ülkede yahudi karşıtlığı gerekçesiyle gözaltına alınanların sayısı artmıştı.

Senatoda siyonizm karşıtlığının suç sayılması girişimi

Cumhuriyetçi Partiden Senatör Stephane Le Rudulier, Filistin’e destek gösterilerinde işgalci İsrail bayraklarının yakıldığını belirterek, “Siyonizm karşıtlığının suç sayılması” için girişimde bulunmuştu.

Stephane öncülüğünde 16 senatör, Senatoya sundukları yasa tasarısında siyonist İsrail varlığını sorgulayanlara 1 yıl hapis ve 45 bin avro, işgalci İsrail’e hakaret edenlere ise 2 yıl hapis ve 75 bin avro para cezası verilmesini istemişti.

Tasarıda, siyonist oluşuma karşı nefret ve şiddeti kışkırtmaya ise 5 yıl hapis ve 100 bin avro para cezası talep edilmişti.

Fransa Ulusal Meclisinin 2019’da yahudi karşıtlığını siyonizm karşıtlığıyla eş sayan tasarıyı onaylaması tartışma yaratmıştı.

Çok sayıda akademisyen ve bilim insani antisemitizmle mücadelenin önemine vurgu yaparken siyonizm karşıtlığının ise meşru olduğu görüşünü paylaşmıştı.