Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, ATO Congreisum’daki 5. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı kapsamında düzenlenen programda konuştu. Kurum, Türkiye Yüzyılı’nı verimlilik, sürdürülebilirlik, bilim, dijital ve kalkınmanın yüzyılı yapmak için çalışmaların devam ettiğini söyledi. Doğal alanların korunması ve şehirlerin temizliği konusunda teknolojinin bütün imkanlarının kullanıldığını anlattı.

Yaşamın her alanında tasarrufu, temiz üretimi ve verimliliği bir kültür haline getirerek yaygınlaştırdıklarını aktaran Kurum, “Örnek vereyim, üstümüze giydiğimiz bir tişörtün üretimi için 2 bin 700 litre su harcanıyor. Ayakkabı için 17 bin litre üretilirken su harcanıyor ve şu an biz su kıtlığı çeken bir ülkeyiz. Nüfusumuzun artacağını, su kaynaklarının aynı kalacağını ve iklimin de değiştiğini öngördüğünüzde önümüzdeki süreçte su fakiri ülkeler arasında yer almamız kaçınılmaz.” dedi.

Kaynaklara artık “bitmeyecek” anlayışıyla bakılmaması gerektiğini ifade eden Kurum, kaynakların yeniden kullanımına öncelik verilecek şekilde yaşam kültürünün her alanda değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Doğal afetin durumlarında önleyici tedbirlerin önemine işaret eden Kurum, Kastamonu’nun Bozkurt ilçesindeki selden önce, Türkiye’de ilk kez afet erken uyarı sistemini devreye aldıklarını anımsattı. Kurum, bu sistemle cep telefonlarına uyarıların anlık olarak düştüğünü ve muhtemel can kayıplarının önüne geçildiğini aktardı.

Yapıların güvenliği, ekonomik ve çevre dostu olarak inşa edilmesi için Elektronik Beton İzleme Sistemini (EBİS) hayata geçirdiklerini hatırlatan Kurum, “Döktüğünüz betona çip takıyoruz ve bu çiple birlikte beton doğru yere, doğru alana dökülmüş mü, dökülmemiş mi? Buradaki beton kalitesi nedir? Yine bu, afette lazım size. 10 sene sonra lazım. Buraya hangi beton sınıfı dökülmüş? Ne zaman dökülmüş? Nasıl dökülmüş? O sistemle birlikte EBİS sistemine kaydediyoruz ve binalarımızdan aldığımız 27 milyon çipli numuneyi yüzde 100 denetleme başarısına ulaştırdık ve böylece betonda kayıp kaçağın önüne geçtik. Konutlarımızın daha güvenli ve sağlıklı olmasını sağlamış olduk.” şeklinde konuştu.

Mekansal Strateji Planı’nı gelecek ay açıklayacağız

Bakan Kurum, “Türkiye Yüzyılı Zirvesi ve Para Sohbetleri” programına da video mesaj gönderdi.

Dünyanın ve Türkiye’nin iklim krizinin ağır sonuçlarıyla karşı karşıya kaldığını savunan Kurum, Türkiye’de yaşanan afetleri ‘iklim değişikliği’ kaynaklı olduğunu öne sürdü. Kurum, “Bakanlık olarak, ülkemizi iklim krizine uyumlu bir hale getirmenin sorumluluğunu taşıyoruz. Dünyada yeşil dönüşümün merkeze alındığı, yeni normalin artık en yüksek sesle gündeme geldiği bir dönemde, attığımız her adımı Türkiye’nin ufkuna uygun bir şekilde atıyoruz. Çünkü artık her devlet, her millet için ‘yeşil dönüşüm’ kaçınılmazdır, ülkemiz için de olmazsa olmazdır.” ifadelerini kullandı.

Kurum, “Bu mücadeleye büyük katkı sunacak Ulusal Uyum Stratejisi ve Eylem Planımızı, 22 kurumumuzdan oluşan İklim Koordinasyon Kurulumuzla, gayrimenkul sektörü de dahil tüm alanları kapsayacak şekilde 2023 yılı içerisinde tamamlayacağız.” diye konuştu.

Kurum, “Yeni normale uyum sağlamak adına çok güçlü bir hamle yapıyoruz. Bu hamleyle gayrimenkul dünyasının geleceğini şekillendireceğiz. Doğru yatırımların doğru alanlarda yapılmasının, sanayinin belli büyüme öngörüleriyle planlanmasının, lojistik güzergahların net bir şekilde belirlenmesinin önünü sonuna kadar açacağız.

4 yıl süren çalışmaların ardından, bilim insanlarımızla birlikte tamamladığımız, 81 ilimizin 100 yıllık geleceğini ortaya koyan, Türkiye 21. Yüzyıl Mekansal Strateji Planımızı, mart ayında Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleri ve siz değerli sektör temsilcilerimizle birlikte, gururla açıklayacağız. Bu planla, şehirlerimizin siluetlerini koruyacağız. İnsanımızın hayat kalitesini artıracağız. İstihdamımızı güçlendireceğiz. Kent içi raylı sistemler, mikromobilite ve bisiklet yolu sayılarımızı artıracağız. Yeşillendirilmiş ve güvenliği sağlanmış yürüme ağlarını kuracak, ülkemizi kuzeyden güneye, doğudan batıya ekolojik koridorlarla, yeşil ağlarla öreceğiz. İnşallah hep birlikte; gelecek 10 yıl içinde şehirlerimizin tamamının yapısal, çevresel, kültürel ve ekonomik dönüşümünü tamamlayacağız.” dedi.