ISEDAC açış konuşmasında “en hayırlı ümmet” vurgusu!

ISEDAC açış konuşmasında “en hayırlı ümmet” vurgusu!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlık yaptığı İSEDAK 38. Toplantısı açılış programında konuştu, Ali İmran suresinden “Siz, insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz” ayetini okudu.

İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 38. Toplantısı Açılış Programı’na başkan olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldı. Erdoğan’ın yanında başkan yardımcısı olarak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay yer aldı.

Erdoğan konuşmasına “Türkiye Cumhurbaşkanı ve İSEDAK Başkanı olarak her birinize adaletin, barışın ve refahın hâkim olduğu yeni bir dünyanın inşası yolunda gösterdiğiniz samimi çabalar için teşekkür ediyorum.” diyerek başladı.

En hayırlı ümmet!

Ali İmran suresinden “Siz, insanlar için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz” ayetini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Resul-ü Ekrem Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam ise ‘İnsanların en hayırlısı insanlara en faydalı olandır’ buyurmuştur. Müslüman olmak şahsından ve ailesinden başlayarak içinde yaşadığı topluma ve tüm insanlığa karşı kendisini mesul hissetmek demektir. İslam ümmetinin mensupları olarak hiçbirimiz kendimizi dış dünyadan, çevremizde ve ötesinde yaşanan hadiselerden izole edemeyiz” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, doğrudan insanı, insanlığın huzur ve esenliğini ilgilendiren her meselenin aynı zamanda kendilerinin de meselesi olduğunu söyledi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizler yetimlere şefkatle davranan, hiçbir ayrım gözetmeden mazlumlara sahip çıkan, fakir ve fukaranın elinden tutan bir Peygamber’in ümmetiyiz. Paylaşmanın bereketine, dayanışmanın gücüne inanan, veren eli alan elden üstün gören bir medeniyetin mensuplarıyız. Dillerimiz, kültürlerimiz, yaşadığımız topraklar farklı olsa da aynı büyük ailenin fertleriyiz. Bu vasıflarımızla kendi toplumumuz yanında dünyanın neresinde olursa olsun tüm kardeşlerimizden sorumluyuz. Elbette her ailede olduğu gibi bizlerin arasında da kimi zaman tartışmalar, hiç arzu edilmeyen gerilimler yaşanabiliyor.”

‘Allah’tan aramızdaki sevgiyi daim eylemesini diliyoruz’

İslam ümmeti olarak kardeşliklerinin her türlü anlaşmazlığın, her türlü fikir ayrılığının üstesinden gelecek güce ve dirayete sahip olduğunu savunan Erdoğan, Allah’tan aralarındaki bu sevgiyi, ezelden ebede giden bu birlikteliği daim eylemesini diledi.

Bölgede barış ve istikrarın tesisi için de samimiyetle çaba harcadıklarının altını çizen Erdoğan, salgınla başlayan, enerji ve emtia fiyatlarındaki artışla tırmanan, sıcak çatışmalarla daha da kötüleşen küresel krizin yeni boyutlar kazanarak devam ettiğini söyledi.

Erdoğan, “Tüm dünyada resesyon beklentilerinin artması, tünelin sonundaki ışığın henüz görülmediğine işaret etmektedir. İslam ülkeleri olarak ticari ve ekonomik iş birliğimizi daha da ilerletmemiz, krizi fırsata çevirme mücadelemizde bizlere katkı sağlayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

İslam Ülkeleri Tercihli Ticaret Sistemi’nin geçen temmuz ayı itibarıyla yürürlüğe girmiş olmasını memnuniyetle karşıladığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzdeki süreçte diğer İSEDAK üyelerinin de katılmasıyla ülkelerimiz arasındaki ticareti yüzde 25 seviyesine yükseltebiliriz.” dedi.

‘İslam ülkelerindeki tasarruflar bu fona aktarılmalı’

Erdoğan, Tercihli Ticaret Sistemi’nin yanı sıra tahkim merkezi ve uluslararası yatırım fonunun da hayata geçmesinden memnuniyet duyduklarını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“İslam ülkelerindeki tasarrufların, helal yatırım ürünü olan bu fona aktarılmasının teşvik edilmesinde fayda görüyoruz. Altın borsası ve gayrimenkul borsası gibi bu girişimlerin hayata geçmesi noktasında hep birlikte çalışmalarımızı daha da hızlandırmamız gerekiyor.”

Erdoğan, son yıllarda ağırlaşan ekonomik şartların, özellikle Batılı ülkelerde İslam düşmanlığını ve yabancı karşıtlığını ciddi manada körüklediğini söyledi. Batılı siyasetçilerin oy devşirmek veya başarısızlıklarını örtmek için en sık başvurduğu araçlardan birisinin İslam karşıtlığı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Lafa gelince demokrasi ve özgürlükler konusunda mangalda kül bırakmayanlar, mesele Müslümanların, özellikle de Müslüman kadınların hakları olunca en faşist uygulamaları devreye almaktan çekinmiyor. Kimi Avrupa ülkelerinde başörtüsüne okul, iş hayatı ve kamusal alanda getirilen hukuk dışı kısıtlamalar bunun en çarpıcı örnekleridir” ifadesini kullandı.

Erdoğan, LGBT dayatmasının küresel bir dikta aracı hâline geldiğini, hem aile kurumunu hem de İslami değerleri zayıflatmayı amaçladığını vurguladı.

Yunanistan ve Kıbrıs’taki Türkler ve Filistin

Yunanistan’daki Müslüman Türk azınlığın durumundan da bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Yunanistan’daki Müslüman Türk azınlığına yönelik yıllardır süren haksız ve hukuksuz uygulamalar artarak devam ediyor. Yunanistan’daki kardeşlerimizin dinî liderleri tanınmıyor. Vakıfları ve malları gasbediliyor. Ana dillerini öğretmelerine izin verilmiyor. Kimlikleri reddediliyor. İslam âlemi, Yunanistan’da zulme uğrayan kardeşlerimizin durumuna daha fazla seyirci kalmamalıdır.

İslam ümmetinin ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin maruz bırakıldığı hak ihlallerini de biliyorsunuz. Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci ülke olan KKTC’ye sizlerin de gereken desteği vereceğinize inanıyorum.

Teşkilatımızın kuruluş sebebi olan Filistin meselesinin 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip Filistin devletinin vücut bulmasıyla çözüme kavuşturulmasını destekliyoruz. Filistin halkının kendi devletine ve meşru haklarına kavuşması, Kudüs ve Mescid-i Aksa’da statükonun korunması için elimizden geleni yapıyoruz ve yapacağız.”

Suriye’deki sorun

Erdoğan, İslam dünyasını 10 yılı aşkın süredir meşgul eden önemli konulardan birinin de Suriye’deki ihtilaf olduğunu belirterek, “Türkiye olarak 3,5 milyonu aşkın Suriyeli sığınmacıya topraklarımızda ev sahipliği yaparak milyonlarcasını da Suriye sınırları içinde destekleyerek kardeşlik vazifemizi layıkıyla yerine getiriyoruz. Suriye’nin çatışma, insani kriz ve terör sarmalından kurtulması için İslam ülkeleri daha güçlü bir irade ortaya koymalı, siyasi çözüm çabalarına etkin destek vermelidir. Biz de bu konuda gereken adımları atmakta tereddüt etmeyeceğiz” dedi.

PKK, PYD, YPG, FETÖ

Terör örgütlerinin İslam’ı ve Müslümanları hedef aldığını aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:

“Pek çoğumuz terörün vahşi yüzüne şahit olmuş insanlarız. Terör örgütlerinin kalleş saldırılarında vatandaşlarımızı kurban verdik. Bu katil sürüleri kimi zaman DEAŞ olarak, kimi zaman Boko Haram ve Eş-Şebab olarak, kimi zaman FETÖ, kimi zaman PKK, PYD, YPG olarak karşımıza çıktı. Adları, iddiaları, coğrafyaları farklı olsa da bu örgütlerin tamamı öncelikle Müslümanları hedef aldı, Müslümanların kanını döktü, en fazla zararı İslam’a ve Müslümanlara verdi. Sadece biz PKK terör örgütünün saldırılarında 40 bine yakın insanımızı kaybettik. FETÖ’cü hainler bir gecede 252 kardeşimizi alçakça şehit ettiler. DEAŞ’ın kanlı eylemlerinde yüzlerce insanımız bizden kopartıldı. Önceki hafta İstiklal Caddesi’nde, ardından Karkamış ilçemizde 3’ü çocuk, 8 vatandaşımız PKK tarafından şehit edildi.”

Erdoğan, şöyle devam etti:

“Dökülen bu kanda elbette bölücü terör örgütü kadar DEAŞ’la mücadele bahanesiyle bu teröristleri silaha ve desteğe boğanların da payı vardır. Ölen her bir masumun kanı ülkemizin yaptığı tüm ikazlara rağmen harf oyunlarıyla terör örgütlerini meşrulaştırmaya çalışanların eline ve yüzüne bulaşmıştır. İlk günden beri proje mahsulü bir yapı olduğu bilinen DEAŞ’la mücadele kisvesiyle, PKK ve uzantılarına destek verme oyunu artık son bulmalıdır. DEAŞ’la sahada göğüs göğüse çarpışan ve bu örgütü bozguna uğratan Türkiye’nin bu tür argümanlara karnı toktur. Ülkemizle birlikte Suriye ve Irak’ın da toprak bütünlüğüne tehdit oluşturan bu terör örgütünün kökünü kazımakta kararlıyız.”

Konuşmasının ardından Erdoğan’ın salondan ayrılırken yerine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlık etti.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *