17-18 Haziran tarihlerinde yapılması planlanan üniversite giriş sınavı ile normal takvime göre 18 Haziran’da yapılacak seçimlerin aynı güne denk gelmesi üzerine parti sözcüsü Ömer Çelik, “ÖSYM bir çalışma yapıyor, yakın zamanda kamuoyuyla paylaşırlar” dedi.
AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken, basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Prensip olarak seçim takvimiyle sınav takvimi üst üste gelmez.” dedi.
Kendisine yöneltilen “ÖSYM’nin bugün açıkladığı takvime göre gelecek yıl üniversite sınavı 17-18 Haziran tarihlerinde yapılacak. 2023 seçimlerinde normal takvimin işlemesi durumunda 18 Haziran tarihinde seçim yapılacağı ifade edilmişti. Bu durum seçim tarihinin biraz daha öne alınacağı anlamına gelir mi?” sorusu üzerine Ömer Çelik şunları söyledi:
“Sevgili öğrencilerimizin hiçbir sınavını seçim takvimine denk getirmeyiz. Bununla ilgili olarak ÖSYM bir çalışma yapıyor, yakın zamanda kamuoyuyla paylaşırlar. Seçim takviminin değişmesiyle ilgili bir değerlendirmemiz yok. Tabii ki seçimin olduğu gün sınav olmayacağına göre, prensip olarak seçim takvimiyle sınav takvimi üst üste gelmez. Onunla ilgili açıklama yapılacaktır.”
Düzce depremi
Düzce depreminden çok sayıda ilin etkilendiğini hatırlatan Çelik, can kaybı bulunmayan depremde yaralananların taburcu olduğunu söyledi.
Çelik, depremin ilk anından itibaren ilgili bakanların bölgede olduğunu, AFAD, Türk Kızılay ve diğer kurumların ilk andan itibaren vatandaşların ihtiyacının karşılanması için büyük bir gayretle çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti.
“Nerede bu devlet?’ sorusu diye bir soru yok. İlk andan, olay olduğu andan itibaren devlet orada. Bütün imkanlar, hizmetler, kabiliyetler vatandaşlarımızın çektiği sıkıntıyı azaltmak, daha fazla sıkıntı çekmemelerini sağlamak üzere.” diyen Çelik, temel ihtiyaçların karşılanmasında herhangi bir eksiğin olmadığını belirtti.
Çelik, güvenlik güçlerinin ilk andan itibaren bu tip durumlarda ortaya çıkabilecek olaylara karşı her türlü güvenlik tedbirini aldığını anımsatarak, bölgedeki hasarlı yapılara girilmemesinin çok büyük önem arz ettiğini, bu konuda vatandaşların resmi makamların açıklamalarına itibar etmesi gerektiğini vurguladı.
Kıbrıs davası
Dış politikada son zamanlarda çok önemli gelişmeler olduğunu belirten Çelik, “Kuşkusuz bunların en önemlisi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) Türk Devletleri Teşkilatına (TDT) ‘Gözlemci üye’ olarak kabul edilmesidir. Türk Devletlerine, Avrupa Birliği başta olmak üzere bazı ülkelerin attıkları bu adımdan dolayı tehdit, şantaj ya da hedefe koyma gibisinden mektuplar yazmalarını, açıklamalar yapmalarını tamamen reddettiğimizi ifade etmek isterim.” dedi. Kıbrıs Adası’nda iki eşik toplum olduğunu vurgulayan Çelik, şunları söyledi:
“Tek başlarına sorunlu bir adayı, ikiye bölünmüş bir adayı tek temsilcisi Güney Kıbrıs olarak Avrupa Birliği’ne alıyorsunuz. Ondan sonra da tavizi Türk tarafından bekliyorsunuz. Herkesin şunu bilmesi gerekir, her ne olursa olsun ve bedeli ne olursa olsun bu adada iki eşit toplum var ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti egemen bir devlettir. Hak ve menfaatlerinin korunması konusunda da Türkiye Cumhuriyeti sonuna kadar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne destek verecektir. Kıbrıs Türk davası, hepimizin davasıdır. Yeryüzündeki en haklı davalardan bir tanesidir.”
KKTC’nin TDT’ye gözlemci üye olmasının ardından ortaya çıkan tehditleri üretenlerin hepsinin yaptığının utanç verici olduğunu bildiren Ömer Çelik, şöyle devam etti:
“Gelinen nokta bir başarıdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, devletimiz için bir başarıdır. Tabii başından sonuna bunu ısrarla takip eden, o toplantıda bunun gerçekleşmesi için büyük bir diplomatik enerji harcayan Sayın Cumhurbaşkanımızın attığı bir imzadır. Bu tarihi bir imzadır, büyük bir başarıdır. Bundan sonrasında da inşallah Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilgili yeni gelişmeleri hep beraber göreceğiz. Tabii Tahıl Koridoru Anlaşmasının yeniden uzatılması, bir ara askıya alınmıştı. Biliyorsunuz yine bütün taraflar ifade ediyorlar ki bu da Sayın Cumhurbaşkanımızın girişimleri sayesinde oldu. Bütün tarafların ifade ettiği bir şey bu.
Sorunlu devletlerle normalleşme arayışı
Türkiye’nin son zamanlarda sorunlu olduğu devletlerle arasındaki sorunların giderilmesi için attıkları adımların bazı kesimlerde rahatsızlık oluşturduğunu ifade eden Çelik, devletler arasında hiç bir sorunun ebediyen yaşanmadığını, yine devletler arasında sorunsuz bir alanını da ebediyen yaşamadığını söyledi.
Çelik, “Bu durumda dış politikada siyaset diye bir şeye ihtiyaç kalmazdı. Uluslararası ilişkilerin bu çerçevede yürütülmesine ihtiyaç kalmazdı. Hiçbir devlet, hiç kimseyle tamamen sorunsuz bir ilişki yaşamıyor. Tamamen sorun da yaşamıyor. Bunlar çeşitli zamanlarda, çeşitli konularda ortaya çıkıyor. Bazen aynı anda hem sorununuz oluyor hem de iş birliği alanlarınız oluyor. Diplomasi de bunun için lazım zaten.” dedi. Ömer Çelik, şunları anlattı:
“Son zamanlarda Cumhurbaşkanımızın, Türkiye Cumhuriyeti’nin hak ve menfaatleri korunması açısından devletimizin başı olarak attığı adımların, sorun yaşadığımız devletlerle sorunların çözülmesi çerçevesinde ortaya koyduğu bu hamlelerin Türkiye’nin hak ve menfaatleri, bölge barışı ve dünya barışı için son derece kıymetli olduğunu ve bunun hem ülkemiz için hem bölgemiz için iyi sonuçlar doğuracağını bir kere daha ifade etmek isterim.”
Pençe-Kılıç operasyonu ve ABD’den gelen açıklamalar
Pençe-Kılıç Operasyonu’na ilişkin Pentagon’dan ve Beyaz Saray’dan farklı açıklamalar geldiği hatırlatılan Çelik, şöyle konuştu:
“Tabii ki Beyaz Saray açıklaması daha doğru bir açıklama. Türkiye’nin kendini savunma hakkı var ve terörle mücadele hakkı var ama Pentagon açıklamasında şöyle bir durum var, bizim terörle mücadeledeki askeri operasyonlarımızın kendilerini tehlikeye attığını söylüyorlar ki böyle bir şey söz konusu olamaz. Operasyonlar terör örgütünün sözde karargahlarına dönük noktasal operasyonlardır. İkincisi de böyle bir durum varsa siz bu terör örgütlerine bu kadar yakın yerde ne yapıyorsunuz? Üstelik bu terör örgütleri sizin müttefikiniz olan Türkiye’ye saldırırken bunu niye seyrediyorsunuz?”
Yapılan açıklamaların, “Burnumuzun dibinde terör örgütü var ve biz bunlara karışmıyoruz ya da bunlara destek veriyoruz.” itirafı olduğu değerlendirmesinde bulunan Çelik, “Burnunuzun dibinde terör örgütü varken bunlara müdahale etmemeniz bizim güvenliğimizi tehlikeye atıyor.” dedi.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *