“Ekonomik çıkarlarımız neredeyse oralara gitmek istiyoruz”

“Ekonomik çıkarlarımız neredeyse oralara gitmek istiyoruz”

Dünyanın her yerinde dengeli dış politika izlemeye çalıştıklarını savunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Ekonomik çıkarlarımız neredeyse oralara gitmek istiyoruz. Krizlerin etkisini en aza indirmeye çalışırken, elbette her kriz fırsatlarıyla beraber de geliyor.” dedi.

Özbekistan, ABD ve Japonya temaslarının ardından Türkiye’ye dönen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Denizli’de STK Buluşmaları programına katıldı.

Burada yaptığı konuşmada, dış politikayı girişimci ve insani dış politika olarak tanımladıklarını belirten Çavuşoğlu, “Bu girişimcilik aslında gerek sivil toplum örgütlerimizin, gerek iş dünyamızın girişimciliğinden ilham aldığımız dış politika, bu politika da uyarladığımız bir girişimciliktir. Ve küresel gelişmeler karşısında girişimci olmamız lazım. Faal olmamız lazım. Yoğun tempo yürütmemiz lazım. Çünkü küresel sistemin yetersizliğini her yerde vurguluyoruz. Bu sistemin, küresel sistemin sorunları çözmesini beklersek yanılırız. Biz bir taraftan uluslararası sistemin reforme edilmesini savunurken ve nasıl rekabet edileceğine dair fikirler ortaya koyarken Cumhurbaşkanımızın liderliğinde diğer taraftan da faal bir dış politika izliyoruz ve sorunların çözümüne katkı sağlıyoruz.” ifadesini kullandı.

Bakan Çavuşoğlu, dünyanın her yerinde dengeli dış politika izlemeye çalıştıklarını savunarak, “Ekonomik çıkarlarımız neredeyse oralara gitmek istiyoruz. Krizlerin etkisini en aza indirmeye çalışırken, elbette her kriz fırsatlarıyla beraber de geliyor. O fırsatlardan özel sektörümüzde, sivil toplum örgütlerimizde yani tüm topyekun olarak nasıl istifade edebiliriz? Yine bu kendi bölgemizdeki ülkelerle de iş birliği yaparak bunlardan faydalanmaya çalışıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

’53 yıldır Avrupa Birliği’nin kapısında bekletilen bir ülkeyiz’

Son bir haftadır yurt dışında sürekli temaslarda bulunduklarını hatırlatan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şanghay İşbirliği Teşkilatı’na gittik. Şanghay İşbirliği Teşkilatı’nda diyalog ortaklığı statümüz var, davet edildik. Orada üyelik konusunda da davetler geldi. Dünya ve özellikle Batı’da tedirginlik oluştu. Hemen akıllarına soru işaretleri geliyor. Ama şunu söylemek isterim; 53 yıldır Avrupa Birliğinin kapısında bekletilen bir ülkeyiz. Yani Avrupalılar şunu söylüyor; özellikle Avrupa Birliği, ‘Ne içeriye gir ne de kapımdan uzaklaş’. Artık yani buna tahammül eden bir ülke yok. Bizim çıkarlarımıza da ters. Aslında izlediğimiz politika, işte Ukrayna-Rusya Savaşı’nda da bu dengeli politikanın faydasını görüyoruz. Hem Rusya’yla hem de Ukrayna’yla bu anlamda konuşabilen başka bir NATO üyesi ülke de yok, başka Avrupa’da da bir ülkede yok. Yani görüşmek isteyenlerin de böyle bir kapasitesi yok. Dolayısıyla bizim diğer bölgelerle de olan ilişkilerimiz aslında kimsenin zararına değil. Ve biz bu dengeli politikamızı girişimci ve insani anlayışla inşallah devam ettireceğiz.”

Artık Türkiye’de değişik ülkelerin arabulucularını yetiştirdiklerini dile getiren Çavuşoğlu, diplomatları bu anlamda da yetiştiren nadir ülkelerin başında olduklarını ve değişik kıtalardan ülkelerle değişik formatlar oluşturarak iş birliklerini her alanda güçlendirdiklerini aktardı.

‘BM ve diğer örgütler bu işleri başaracak güçte değil’

Mevlüt Çavuşoğlu, özellikle Türkiye’nin gıda kriziyle ilgili oynadığı rolün ne kadar önemli olduğunu BM’ye gidince gördüklerini vurgulayarak, “Özellikle tahıl anlaşması bizim iki tarafla olan, biraz önce anlattığım o dengeli ilişkilerimizin, iyi ilişkilerimizin neticesidir. BM ve diğer uluslararası örgütler tek başına bunları başaracak güçte değil maalesef.” görüşünü paylaştı.​​​​​​​

Çavuşoğlu, en son Ukrayna’yla Rusya arasında esir takasının gerçekleştirilmesini sağladıklarını anımsatarak, “Bu aslında bizim Lviv ziyaretimizde de gerçekleştirilecekti. Ama tarafların işte belli isimleriyle anlaşamaması daha sonra müzakerelerin devam etmesini gerektirdi. Ve en sonunda da bu konuda bir adımı başardık ama bunun devamının gelmesi lazım. Şimdi tüm dünyanın ihtiyacı olan gübrenin, hem Ukrayna hem de Rusya gübresinin uluslararası piyasalara, tüm ihtiyaç duyulan ülkelere gitmesi konusunda da bir çaba sarf ediyoruz.” açıklamasında bulundu.

”Türkiye’nin faydası olur’ denilen bir ülke haline gelindi’

Çavuşoğlu, küresel sistemde gerçekten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde oynadıkları rolle artık sözü dinlenen, sorunların çözümüne katkı sağlayan ve herhangi bir sorunu olduğu zaman “Türkiye’nin faydası olur” denilen bir ülke haline gelindiğini söyledi.

Diplomasinin çok hızlı değiştiğini ve bu sürekli değişen şartlara ayak uydurmanın önemli olduğunun altını çizen Çavuşoğlu şöyle konuştu:

“Bunlara göre politika oluşturmak. Bir de gelişmeleri arkadan takip etmek değil de iyi okuyarak yönlendirmek çok önemli. Hem kendi menfaatlerinize hem de dünyanın iyiliği için hem uyum sağlamak hem de yönlendirmek çok önemli. İzleyici olursak yanılırız. İzleyici olmamız lazım. Dijital Diplomasi, Antalya Diplomasi, Yeniden Asya gibi açılımlarla yenilikleri yakalamaya çalışıyoruz.

Dünyanın ekonomik gücü nereye gidiyor? Asya’ya ciddi bir şekilde hızlı bir şekilde kayma var Asya’ya doğru ekonomik güçte. Dolayısıyla Asya’nın bugün dünya ekonomisine katkısı yüzde 50’yi geçmeye başladı. Bu kıtada bizim daha bütüncül bir anlayışla odaklı olmamız lazım. Çok fırsatlar var. Bunları değerlendirmemiz lazım. Şu anda bin tane proje üzerinde hem üye ülkeler hem de bölgesel teşkilatlarla birlikte yürüttüğümüz projelerle ilişkilerimizi daha da geliştirmek istiyoruz. “

Ekonomi diplomasisinin gerçekten en önem verdikleri alanlardan biri olduğunu anlatan Çavuşoğlu, “Ekonomi diplomasisi, turizm diplomasisi, enerji diplomasisi, sağlık diplomasisi. Bunları uyumlu bir şekilde götürüyoruz. Enerjide dışa bağlı bir ülkeyiz. Dışa bağımlı bir ülke olmamıza rağmen enerjide en önemli aktörlerden bir tanesi olduk. Çünkü yıllardır bu enerji merkezi olabilmek için önemli projeleri hayata geçirdik. Bu projeler sayesinde şimdi Doğu Avrupa ülkeleri, Balkan ülkeleri bizden medet umuyor. Azerbaycan’dan medet umuyor. Azerbaycan’ın önemi arttı.” şeklinde konuştu.

‘Sağlık turizminden en iyi şekilde faydalanacağız’

Mevlüt Çavuşoğlu, salgın döneminde sağlık turizminde önemli yatırımlar yaptıklarını belirterek “Şimdi Körfez ülkeleri dahil Afrika her yer Avrupa ülkeleri dahil Türkiye’ye gelmeye başladı. Bundan da inşallah en iyi şekilde faydalanacağız. Kovid Türkiye’nin önemini artırdı. Ama lojistik konusunda yatırımlarımızı yapmamız lazım. Burada tren yolları, kara yolları, enerji; ondan sonra sadece bunları geliştirmek yetmez, gümrüklerin kaldırılması, yine geçiş ücretlerinin kaldırılması gibi birçok lojistik sorunlarının da çözülmesi lazım. Maalesef kardeş Orta Asya ülkeleri ve Azerbaycan’la ilgili bu konularda halen bazıları daha çözülemedi. Çözülememiş durumda. Bunları da çözerek ticaretin önündeki diğer engelleri kaldırıyoruz.” dedi.

Türkiye’nin yararına olan tüm fırsatları değerlendirmek istediklerini vurgulayan Çavuşoğlu şunları kaydetti:

“Sorunların çözümüne katkı sağlamak ve dünyanın bu hızlı değiştiği bir ortamda daha istikrarlı olması için önemli bir rol oynamak. Diğer taraftan insani dış politika dedik. Tabii insani dış politika bizim Türkiye’mizin en önemli yumuşak gücüdür. Biz sert gücümüzü yeri geldiği zaman teröre karşı, Türkiye’nin menfaatlerini yok sayanlara karşı kullanıyoruz sahada. Ama esas bizim insani dış politikamız bizim yumuşak gücümüzdür. Diğer bölgelerde tüm kurumlarımızla birlikte insani yardımlarda öncü ülkeyiz. En önde olan ülkeyiz. Kardeş Pakistan’daki afetlere sel afetine karşı en çok destek veren ülkeyiz ve uçaklarımız ve trenlerimiz arka arkaya gidiyor. 14 trenimiz, 15 ya da 16 uçağımız yardımlarımızı götürdü. Maalesef sel afeti halen daha devam ediyor. Kurtuluş Savaşı’nda mücevherlerini, ne varsa elinde, avucunda çıkarıp gönderen Pakistanlı kadınların ve onların torunlarını. Kızlarını, erkeklerini yani kısaca Pakistanlı kardeşlerimizi biz yalnız bırakamayız. Onlar bizim en zor zamanlarımızda bizim yanımızda oldu. Biz de kardeş Pakistan’ın yanında olmaya devam edeceğiz.”

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *