‘Böyle bir ahvalde dergi çıkarmak için bir dertleri olması gerekiyor’

‘Böyle bir ahvalde dergi çıkarmak için bir dertleri olması gerekiyor’

“Sohbetlerde insanlar, ‘Zamanında ben de şu dergiyi takip ediyordum’ sözüyle kendilerini bir dergiye nisbet etmek ihtiyacı hissederler” diyen Star gazetesi yazarı Yakup Köse, “Demek ki dergi de insanın şahsiyetinin oluşmasında bir dayanak noktası.” vurgusunda bulundu.

Dertliler Sirkeci Garı’nda buluştu

Yakup Köse / Star

13. Uluslararası Dergi Günleri dün, İstanbul’un simgelerinden tarihî Sirkeci Garı’nda başladı. Dünya Dergiler Derneği (DERGİBİR), dünyanın çeşitli bölgelerinden ve Türkiye’den yüzlerce dergiyi bir araya getiriyor. Büyük bir başarı. DERGİBİR bu başarısını bu yılda daha da ileriye taşımış ve yüzlerce dergi Sirkeci Garı’na sığmamış. Bazı stantları iki dergi paylaşmak mecburiyetinde kalmış. Çoğu derginin de fuara katılım başvurularını üzülerek kabul edememişler. Sığabildikleri kadarıyla yüzlerce dergici ve on binlerce okuyucu 29 Eylül – 2 Ekim arasında Sirkeci Garı’nda olacak.

Benim bu buluşmayı mühim bulmamın ve hemen hemen her sene bu buluşma üzerine yazmamın nedeni ise, dergiciliğin bir fikri, bir kültürü vb. nesilden nesile taşıyıcı hüviyete sahip olduğuna inanmamdır.

Meselâ, benim içinde bulunduğum fikrî hareket Büyük Doğu, Gölge, Akıncı Güç ve Rapor dergileriyle kendini nesilden nesile taşımış, nesilleri yoğurmuştur. Bu dergilerin yoğurduğu gençler de onlarca dergi çıkarmışlar ve hâlâ çıkarmaktadırlar.

Bir silsileye veya geleneğe sahip dergilere rahatlıkla okul veya medrese diyebiliriz. Ülkenin yöneticileri de buradan çıkar, fikir adamları da, sanatçısı da, yazarı da. Başta siyaset olmak üzere cemiyette söz sahibi herkesin yolu illa bir yerde dergiyle kesişiyor. Geçmişlerine baktığımızda muhakkak bir dergi serüvenleri var; en azından bir dergi abonelikleri olmuş. Sohbetlerde insanlar, “Zamanında ben de şu dergiyi takip ediyordum” sözüyle kendilerini bir dergiye nisbet etmek ihtiyacı hissederler.

Demek ki dergi de insanın şahsiyetinin oluşmasında bir dayanak noktası.

Dergiciliğe bu zaviyeden bakıldığında tabiî ki Uluslararası Dergi Günleri gibi faaliyetler çok büyük önem kazanıyor. Nasıl görmezden gelinebilir?

Yazımın başlığına koyduğum “Dertliler” ifadesi Türkiye’de dergiciliği tanımlayan belki de tek sıfat. Holding dergilerini bir kenara koyarsak, maddi getirisi olması şöyle dursun Türkiye’de dergi borç harç çıkartılır. Üniversite talebeleri burslarını birleştirip matbaa parasını denkleştirirler. Böyle bir ahvalde dergi çıkarmak için bir dertleri olması gerekiyor.

Peki, nedir dertleri?

Bunu öğrenmek için Sirkeci Garı’na gitmeli, bu kadar dertliyi bir arada başka nerede bulabileceğiz?

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *