Biden, “Çip ve Bilim Yasası”nı imzaladı

Biden, “Çip ve Bilim Yasası”nı imzaladı

ABD Başkanı Joe Biden, yerli yarı iletken üretiminin artırılması ve ABD’nin konumunu Çin’e karşı güçlendirilmesi için “Çip ve Bilim Yasasını” imzaladı ve bunu, “nesilde bir kez gelen yatırım fırsatı” şeklinde niteledi. Pelosi de, Tayvan meselesi ile ilgili açıklamalar yapmaya devam etti.

Başkan Biden, Beyaz Saray’daki Gül Bahçesi’nde (Rose Garden) düzenlenen törende, Çin’e kayan çip üretiminin tekrar ABD’ye dönmesini teşvik eden 280 milyar dolarlık çip yasasını, bazı eyaletlerin valileri, teknoloji şirketlerinin yöneticileri ve özel davetlilerin huzurunda imzaladı.

Biden, “Bugün imzaladığım Çip ve Bilim Yasası, ABD için nesilde bir kez gelen yatırım fırsatı olarak Amerikan halkının gurur duyabileceği bir yasadır. Çip endüstrisinin geleceği Amerika’da üretilecek.” dedi.

Yasanın hem demokratlar hem de Cumhuriyetçiler tarafından desteklendiğini ve bunun “kritik öneme sahip olduğunu” kaydeden Biden, “Ülkemizin geleceği hakkında bu kadar iyimser olmamın sebebi sizlersiniz. Biliyorsunuz, Çip ve Bilim Yasası Amerika’da yarı iletken üretme çabalarımızı güçlendiriyor. Bu yatırım tek başına 40 bin istihdam yaratacak.” diye konuştu.

ABD Başkanı, yeni yasa için yapılan yatırım nedeniyle gelecek 6 ay boyunca yarı iletken fabrikalarının inşa edileceği, sadece bu inşa sürecinin tek başına 1 milyondan fazla istihdam sağlayacağını bildiren analize atıfta bulundu.

Geniş davetli topluluğuna konuşan Biden, Ros Garden’daki iş insanlarına, “Milletimiz ve dünyaya daha büyük umut ve fırsatlar için iyi işler yaratmak için çalışanları güçlendirin, ekonomiyi büyütün, sadece zenginler için değil, herkes için büyüyün.” ifadesini kullandı.

Çin’e gönderme yaptı

Başkan Biden, ABD’nin elini rakiplerine karşı güçlendirecek yasanın Çin’i rahatsız ettiğini dile getirerek, “Çin Komünist Partisi’nin bu yasa tasarısına karşı ABD iş dünyasında aktif olarak lobi yapmasına şaşmamalı. ABD, bu gelişmiş çiplerin üretiminde dünyaya öncülük etmelidir. Bu yasa tam olarak bunu yapacak.” dedi.

Biden, “Eskiden dünyada araştırma ve geliştirmede bir numaraydık, şimdi 9’uncu sıradayız. Çin on yıllar önce 8’inci sıradaydı, şimdi ikinci sıraya yükselmiş durumda ve diğer ülkeler hızla yaklaşıyor. ABD dünyaya liderlik ediyordu. Size söz veriyorum gelecek 10 yıllarda da buna devam edecek.” diye konuştu.

Çip ve Bilim Yasası

ABD Senatosu 27 Temmuz’da, 33 senatörün “hayır” oyuna karşı 64 senatörün “evet” oyu ile çip üretimi sektörüne 280 milyar dolarlık yardımı öngören yasa tasarısını onaylamış, tasarı bir gün sonra Amerikan Temsilciler Meclisi’nde 243 kabul, 187 ret ve 1 çekimser oyla kabul edilmişti.

ABD’de yarı iletken üretiminin artırılmasına yönelik çip yasası, otomobilden elektroniğe kadar birçok endüstride üretimde aksamaya neden olan çip kıtlığını hafifletmeyi amaçlıyor.

Yasa, yarı iletken üretimi için yaklaşık 52 milyar dolarlık desteğin yanı sıra yarı iletken fabrikalarının kurulumunu teşvik etmek için dört yıllığına yüzde 25’lik vergi indirimini içeriyor.

Pelosi: Çin hükümetinin Tayvan’ı izole etmesine izin veremeyiz

NBC’nin sabah programına katılan ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Tayvan ziyaretinin amacıyla ilgili soruya, özgür bir ülke olan Tayvan’ı kimin ziyaret edeceğine diğer ülkelerin karışamayacağını belirterek, “Onlara (Tayvanlılara) Dünya Sağlık Örgütüne girmeyeceksiniz diyebilirler ama Tayvan’a kimin gideceğine karışamazlar. Çin hükümetinin, Tayvan’ı izole etmesine izin veremeyiz.” dedi.

Tayvan’a 6 kişilik heyetle gittiğine ve parlamentolar arası iletişimin önemine değinen Pelosi, “Temsilciler Meclisi Başkanı olarak Tayvan’a yaptığımız ziyaret için oraya birlikte gittiğim seçkin delegasyonla iki partiden de (Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti) ezici bir desteğim vardı. Tayvan’da binlerce insan tarafından çok güzel karşılandık.” ifadesini kullandı.

ABD’nin Çin’e karşı politikasında değişiklik olmadığını kaydeden Temsilciler Meclisi Başkanı, “Politikamızı değiştirmek için oraya gitmedik. Hala ‘tek Çin’ politikasını destekliyoruz. Bunda rahatsız edici bir şey yoktu.” diye konuştu.

Pelosi, “Kongreler, dost olduğumuz ülkeler ve demokrasiler için desteklerini gösterebilirler. Tayvan politika yasasına göre de Tayvan bizim dostumuzdur.” şeklinde konuştu.

Demokrat Pelosi, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın evi için çıkarılan arama kararıyla ilgili soru üzerine “İçeriği hakkında net bilgim yok ama yine de hukukun üstünlüğüne inanıyoruz ve ülkemizde hiç kimse yasaların üstünde değil. Bu ABD Başkanı bile olsa.” iddiasında bulundu.

Tayvan Dışişleri Bakanı Wu: Çin’in askeri tatbikatları, işgal hazırlığı

Tayvan Dışişleri Bakanı Joseph Wu, Çin’in, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin ziyaretinin ardından Ada çevresinde yürüttüğü askeri tatbikatlarının “işgal planına hazırlık” olduğunu savundu.

Bakan Wu, düzenlediği basın toplantısında, daha önce açıklanan 4 günlük süreye rağmen devam eden geniş ölçekli tatbikatların, Hint-Pasifik bölgesinin en yoğun hava ve gemi taşımacılığı güzergahlarından birindeki faaliyetleri aksattığını, bölgesel barış ve güvenliğe zarar verdiğini belirterek, Çin’i “sorumsuzca hareket etmekle” suçladı.

Pekin’in Pelosi’nin ziyaretini bahane ederek Tayvan Boğazı ve çevresinde hakimiyet kurmaya yönelik niyetini ortaya koyduğunu ifade eden Wu, “Çin, tatbikatları Tayvan’ı işgal planına hazırlık için kullanıyor.” dedi.

Wu, Çin’in, tatbikatlar sırasında taraflar arasındaki fiili hava ve deniz hattını belirleyen itibari “orta çizgiyi” geçip uzun zamandır kabul edilen zımni uzlaşmayı ihlal ettiğini, Tayvan Boğazı’ndaki uzun dönemli statükoyu değiştirmek için bu eylemleri sıradanlaştırmaya çalışabileceğini söyledi.

“Asıl amaç tüm bölgede statükoyu değiştirmek”

Tatbikatlar sırasında Ada çevresine güdümlü füzelerin fırlatıldığını, Çin’in açıkça diğer ülkeleri, Tayvan’ı işgal etme girişimine müdahale etmekten caydırmaya çalıştığını belirten Wu, “Erişimi engellemeye yönelik taktiklerin prova edilmesi Çin’in Tayvan’ın ötesindeki jeo-stratejik ihtiraslarını gözler önüne seriyor. Çin’in askeri tatbikatların gerisindeki asıl niyeti Tayvan Boğazı’nda ve tüm bölgede statükoyu değiştirmek.” ifadelerini kullandı.

Çin’in Tayvan’a yönelik tavrını yalnızca bahane olarak kullandığı, asıl hedefinin etkisini Ada’nın ötesinde genişletmek olduğunu dile getiren Wu, özgürlüğü savunan tüm ülkeleri otoriterliğin yayılmasına tepki vermek üzere birlik olmaya çağırdı.

Pekin’in büyük ölçekli tatbikatlar, füze denemeleri, siber saldırılar, dezenformasyon kampanyaları, ekonomik yaptırımlar ve zorlamayla Tayvan kamuoyunun moralini çökertmeyi hedeflediğini öne süren Wu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çin’in Tayvan’ı korkutmaya yönelik girişimleri bizi ne paniğe sevk edebilir ne de yenilgiye uğratabilir. Kimse özgürlük ve demokrasiyi Tayvan’ın elinden alamaz. Bunlar bizim DNA’mıza işlemiş değerlerdir. Tayvan kendi özgür ve demokratik yaşam biçimini sonuna kadar koruyacaktır.”

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı’nın ziyareti

Pelosi ve beraberindeki 5 kişilik Kongre heyetinin geçen hafta yaptığı ziyaret, Ada’yı topraklarının parçası gören Pekin’in tepkisini çekmişti. Çin, 2 ve 3 Ağustos’taki ziyaretin ardından Ada çevresindeki askeri tatbikatlara başlamıştı. İlk başta 4-7 Ağustos’ta düzenleneceği açıklanan tatbikatlar, öngörülen takvimin ötesinde sürdürülüyor.

Pelosi, Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Ada’yı 25 yıl aradan sonra ziyaret eden ilk ABD Temsilciler Meclisi Başkanı olmuştu. Daha önce 1997’de Newt Gingrich, bu görevi yürütürken Tayvan’ı ziyaret etmişti.

Çin-Tayvan anlaşmazlığı

Çin’de İkinci Dünya Savaşı’nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949’da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan’a yerleşip 1912’de kurulan “Çin Cumhuriyeti” iktidarının Ada’da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.

Bu girişim, Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971’e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin’i temsil etmişti. 1950’ler ve 1960’larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti’nden Çin Halk Cumhuriyeti’ne çevirmesinin ardından 1971’de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin Çin’in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan’ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.

Pekin yönetimi, “Tek Çin” ilkesini benimseyerek Tayvan’ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan’ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM’de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkilerini kesmesini şart koşuyor.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *