Lavrov’un “Hitlerin Yahudi asıllı olduğu” şeklindeki ifadelerinin ardından, Rusya’nın “Yahudi Ajansı temsilciliğini tasfiye” girişimi siyonist işgalci İsrail yönetiminde öfkeye neden olurken, dün siyonist bakan Benny Gantz, iki ay önce Suriye’de İsrail uçaklarının Rus S-300 füzeleri tarafından hedef alındığını açıkladı.
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, Rusya’ya ait füzelerin, iki ay önce Suriye’de İsrail uçaklarını hedef aldığını söyledi. İsrail’in Kanal 13 televizyonunun düzenlediği konferansta konuşan Gantz, “Rusya S-300 füzeleri 2 ay önce Suriye’deki İsrail uçaklarını hedef aldı.” dedi.
Olayın sadece bir kez olduğunu ve saldırının İsrail’in Suriye’ye yönelik hava saldırısı sırasında gerçekleştiğini belirten Gantz, konuya ilişkin ayrıntılı bilgi vermedi.
İsrail ile Rusya arasındaki “Yahudi Ajansı” polemiğine de değinen Gantz, bu sorunun çözülebileceğine inandığını ve Rusya ile ilişkilerinin çok önemli olduğunu belirtti.
‘Büyük devletler’ vurgusu!
Gantz, İran konusunda ise, “Büyük devletler ve İran arasında yakın zamanda bir anlaşma imzalanmasını öngörmüyorum ancak bunu uzak bir ihtimal olarak da görmüyorum.” dedi.
Nükleer programına devam etmesiyle ilgili Tahran’ı sert bir şekilde uyaran Gantz, “İran, İsrail için özel bir sorun değil, küresel bir sorun. Neticede güç kullanarak, İran’ın nükleer programını erteleyebiliriz.” ifadesini kullandı.
Gantz, Tahran’la nükleer anlaşma yapılması için harcanan uluslararası çabalara tepkisini yineleyerek, “Bu anlaşmaya inananların görüşüne göre; İran tarafı, nükleer projesini sürdürmeyecek, gelecek yıllara erteleyecek. Böyle bir anlaşmadan memnun değiliz, çünkü bu, geçici bir anlaşma olacak, İranlıların ekonomilerini açacak ve onlara meşruiyet kazandıracak.” diye konuştu.
İran’ın bu konuda ABD ve Batılı ülkelerle yaptığı görüşmelere işaret eden Gantz, gelecek günlerde böyle bir anlaşmanın olacağını düşünmediğini ancak bunu tümüyle de yok saymadığını, şu anda bununla ilgili büyük bir işaret göremediğini ifade etti.
İsrail Savunma Bakanı, ABD Başkanı Joe Biden’ın İsrail ziyaretinde dile getirdiği, “askeri çözümü dışlamadığı ve son çare olarak gördüğü” açıklamasından da övgüyle söz etti.
Nasrallah’a tehdit
Öte yandan Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’a uyarıda bulunan Gantz, “İsrail’in caydırıcılık düzeyi, Lübnan ve Hizbullah’a kıyasla daha yüksek. Nasrallah, caydırılması gerektiğini çok iyi biliyor. Hizbullah’ın insansız hava araçları fırlattığını gördük ve bize meydan okurlarsa biz de bunun üstesinden geleceğiz.” diye konuştu.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah 13 Temmuz’da bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Lübnan’ın Akdeniz’deki gaz ve petrol hakkını almaması durumunda savaşın başlayabileceğini söylemişti.
İsrail-Rusya ilişkilerinde “dalgalı seyir”
İsrail’in, Suriye’deki askeri hareket özgürlüğünü göz önünde bulundurarak temkinli hareket ettiği ve Rusya ile ilişkilerini korumakta zorlandığı gözlemleniyor.
İsrail ordusu, Rusya’nın askeri olarak aktif rol oynadığı Suriye’de Moskova ile koordinasyon halinde, İran ve rejim hedeflerine çok sayıda hava saldırısı gerçekleştiriyor.
Ukrayna’daki savaşın başlamasından bu yana Rusya’yı karşısına almaktan kaçınan İsrail’in, ABD ve Batı’daki müttefiklerinden bu nedenle baskı gördüğü basına yansımıştı.
İsrail’de bir önceki Başbakan Naftali Bennett, Ukrayna’daki savaşa ilişkin ilk açıklamalarında Rusya’nın ismini anmaktan kaçınmıştı. Dönemin Dışişleri Bakanı Yair Lapid ise Rusya’nın saldırılarını kınamış ve Moskova’nın rolüne işaret etmişti.
İsrail, bugüne kadar Ukrayna’ya yönelik insani yardıma vurgu yapmış ve nisan sonunda Kiev yönetimine çelik yelek ve askeri kask gönderme kararı almıştı.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, nisan ayında Rusya’yı, Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş nedeniyle Cenevre merkezli İnsan Hakları Konseyi üyeliğinden çıkarmış, İsrail bu kararda Rusya aleyhine oy kullanmıştı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, oylama üzerine İsrail’in, “Ukrayna’daki durumu kullanarak uluslararası toplumun dikkatini Filistin meselesinden çekmeye çalıştığını” vurgulamıştı.
Rus yöneticilerin, Filistinli yetkililerle yaptığı telefon trafiği de bu dönemde yoğunlaşmıştı.
Yahudi Ajansı meselesi
Hedefini, “tüm dünyadaki Yahudi halklarının, mirası ve topraklarıyla bağlantı kurmalarını sağlamak ve gelişen bir Yahudi geleceği ile güçlü bir İsrail inşa etmek için onları güçlendirmek” olarak açıklayan JAFI, 1929 yılında kuruldu.
Söz konusu Ajans, Yahudilerin Filistin topraklarına yerleştirilmesi yönünde yürüttüğü faaliyetlerle biliniyor.
Öte yandan Jerusalem Post gazetesinin haberine göre, Rusya’da faaliyet gösteren JAFI gibi başta ABD ve İsrail olmak üzere yurt dışından mali destek alan diğer Yahudi sivil toplum kuruluşları (STK) da Moskova hükümetinden uyarı mektupları aldı.
Rus hükümetinin, JAFI’ye benzer Yahudi STK’lara “yabancı unsur sayılabilecekleri” ve bu nedenle “kapatılabilecekleri” yönünde ihtar mektupları gönderdiği aktarıldı.
Gazetenin ulaştığı bir STK ise “faaliyetlerinin aynı şekilde devam ettiğini” kaydetti.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *