İsrail’den Lübnan’a “havuç ve sopa” politikası!

İsrail’den Lübnan’a “havuç ve sopa” politikası!

Lübnan ile siyonist işgalci İsrail arasında yaklaşık 860 kilometrekarelik deniz sahası anlaşmazlığı bulunuyor. Lübnan tarafı ise tartışmalı bölgenin 2 bin 290 kilometre olduğunu söylüyor. İşgalci İsrailli yetkililer, zaman zaman Lübnan’ı askeri sonuçlarla tehdit ederken bazen de bir anlaşmaya varılması halinde elde edilecek faydaları dillendiriyor.

İsrail Başbakanı Yair Lapid 19 Temmuz’da yaptığı açıklamada, Lübnan ile müzakerelerin “mümkün olan en kısa sürede” tamamlanması çağrısında bulundu. Bununla birlikte aynı tarihte Savunma Bakanı Benny Gantz, Başbakan Lapid ile İsrail-Lübnan sınırında gerçekleştirdiği bir ziyaret sırasında Lübnan’ı tehdit eden açıklamalar yaptı.

Gantz, Başbakan Lapid ile Lübnan sınır bölgesi yakınlarında gerçekleştirdiği gezinin ardından, “Lübnan’ın liderleri, çatışma yolunu seçerlerse ciddi şekilde zarar göreceklerini çok iyi biliyor.” ifadelerini kullanarak, “İsrail, komşularının refahı için çok şey yapmaya ve vatandaşlarını korumak için harekete geçmeye her an hazır. Karada, denizde, havada ve elektronik sahada, her alanda hazırız.” uyarısında bulunmuştu.

Aynı açıklamada ülkesinin “her türlü tehdide karşı harekete geçmeye hazır” olduğunu belirterek gözdağı veren Lapid, çatışma peşinde olmadıklarını vurgulayarak, “ülkesinin egemenliğine veya vatandaşlarına saldırmaya çalışan herkesin korkunç bir hata yaptığını çok çabuk öğreneceğini” savunmuştu.

Gantz ve Enerji Bakanı Karin Elharrar 8 Haziran’da yayımladıkları ortak açıklamada, ihtilaflı deniz sahası olan “Kariş’in İsrail’in mülkü olduğunu” ileri sürdü.

Kariş’in, “İsrail devletinin stratejik mülklerinden biri” olduğu iddia edilen açıklamada ayrıca “İsrail’in, ekonomik bölgesindeki enerji ve doğal gaz kaynaklarını çıkarmayı ve devletin yeşil ekonomisini geliştirmeyi amaçladığı” belirtildi.

“Kariş ortak sahadır ve her türlü gaz çıkarımı durdurulmalıdır”

Lübnan’daki Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah da, Gantz ve Enerji Bakanı Elharrar’ın açıklamalarının ardından 9 Haziran’da Yunanistan’a, Lübnan-İsrail arasındaki tartışmalı deniz sınırında Tel Aviv için gaz arama çalışmaları yürüten gemiyi ivedi şekilde geri çekme çağrısı yaptı.

Kariş’te İsrail adına arama çalışmaları sürdüren Yunan firmasının gemiyi derhal geri çekmesi gerektiğini söyleyen Nasrallah, “Aksi takdirde gemi mürettebatının göreceği ve meydana gelecek maddi zarardan (Yunanistan) sorumlu olacak.” tehdidinde bulundu.

Tel Aviv yönetiminin iddia ettiğinin aksine Kariş’in tartışmalı deniz sınırında yer aldığını aktaran Nasrallah, “Kariş ortak sahadır ve her türlü gaz çıkarımı durdurulmalıdır.” dedi.

İsrail’in Lübnan’a ait yeraltı servetini çaldığını savunan Nasrallah, Hizbullah’ın İsrail’in Kariş’ten gaz çıkarmasını engelleyebileceğini ancak bunu nasıl yapacaklarına değinmeyeceğini söyledi.

Son haftalarda İsrail tarafına gönderilen Hizbullah’a ait birden fazla küçük insansız hava aracını (İHA) düşürdüğünü açıklayan İsrail, Hizbullah ile gerginlik yaşıyor.

“Ne İsrail ne Lübnan hükümeti ne de Hizbullah askeri tırmanış istiyor”

Kudüs İbrani Üniversitesinde araştırmacı Roni Şaked, AA muhabirine yaptığı açıklamada “İsrail’in, Hizbullah’ın kendi tarafına İHA’ları fırlatmasını tahammül etmeyeceği stratejik bir tehdit olarak gördüğünü” ifade etti.

“İsrail’in mesajı Hizbullah’a ancak bu aynı zamanda Lübnan hükümetine deniz sınırları konusunda bir anlaşmaya varma zamanının geldiğine dair de bir mesaj.” diyen Şaked, “Lapid açıklamasında, ‘İsrail ve Lübnan arasında varılacak anlaşmanın iki ülkeye ekonomik faydalar sağlayacağını ancak Hizbullah’ın açıklamaları ve İHA’larıyla İsrail’i test etmeye devam edeceğini’ söylemek istiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

İsrail ve Lübnan arasında ara buluculuk görevi yürüten ABD Dışişleri Bakanlığı Enerji Güvenliği Danışmanı Amos Hochstein’in gelecek hafta yapacağı ziyarete değinen Şaked, “Bir anlaşma olup olmayacağını göreceğiz. İsrail anlaşma istiyor ve bu anlaşmanın bir an önce yapılmasını istiyor. Biliyoruz ki Lübnan hükümeti de anlaşma istiyor. Ancak Hizbullah İran’ın talimatlarıyla hareket etmeye devam ediyor.” ifadelerini kullandı.

Şaked “Ne İsrail ne Lübnan hükümeti ne de Hizbullah askeri tırmanış istiyor.” diyerek, “Savaş çıkarsa Lübnan’daki herkes parmağını Hizbullah’a çevirip suçlayacak ve Hizbullah bunu istemiyor.” görüşünü dile getirdi.

İsrailli araştırmacı Şaked ayrıca, yakın zamanda İsrail ile Lübnan arasında savaş olmayacağı düşüncesini savundu.

Lübnan’ın tehditleri

Eylül ayındaki gaz pompalamaya başlama tarihinin yaklaşmasıyla Hizbullah’ın açıklamaları da sıklaşmaya başladı.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah 13 Temmuz’da yerel bir televizyona yaptığı açıklamada, Lübnan’ın Akdeniz’deki gaz ve petrol hakkını almaması durumunda savaşın başlayabileceğini söyledi.

Nasrallah açıklamasında, “Direniş (Hizbullah), sınır belirleme müzakerelerinde Lübnan için bir güçtür ve İsrail düşmanının gaz ve petrol çıkarmasını engelleme yeteneğine sahiptir.” ifadelerini kullandı.

“Eğer amaç Lübnan’ın petrol ve doğal gaz çıkarmasını engellemekse, hiç kimse gaz ve petrol çıkaramayacak veya satamayacak.” diyen Nasrallah, sonuçları ne olursa olsun “savaşın ülkedeki ekonomik çöküşün devam etmesinden daha onurlu” olduğunu dile getirdi.

Petrol ve gaz çıkarılmasının Lübnan’ın içinde bulunduğu ekonomik çöküşten çıkmasının tek yolu olduğuna işaret eden Nasrallah, Lübnan’ın Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu gazı İsrail’den almasını engelleyebileceğini ve bunun ülkesi için kaçırılmayacak altın bir fırsat olduğunu kaydetti.

ABD ara buluculuğunda dolaylı müzakereler

Lübnan ile İsrail arasında yaklaşık 860 kilometrekarelik deniz sahası anlaşmazlığı bulunuyor. Lübnan tarafı ise tartışmalı bölgenin 2 bin 290 kilometre olduğunu söylüyor.

İsrail ve Lübnan deniz sınırı anlaşmazlığının çözümü amacıyla Ekim 2020’de Birleşmiş Milletler (BM) gözetimi ve ABD ara buluculuğunda dolaylı müzakerelere başlamıştı. Müzakereler, Mayıs 2021’deki beşinci turun ardından anlaşmaya varılmaksızın askıya alınmıştı.

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, İsrail ile 1 yıldır askıda olan müzakerelere yeniden başlanması için 14 Haziran’da, ara bulucu konumundaki ABD Dışişleri Bakanlığı Enerji Güvenliği Danışmanı Amos Hochstein ile bir araya gelmişti.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *