İtalya’da siyasi kriz: Başbakan istifa etti, parlamento fesh edildi

İtalya’da siyasi kriz: Başbakan istifa etti, parlamento fesh edildi

İtalya’da Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, Başbakan Mario Draghi’nin istifasıyla sonuçlanan hükümet krizinin ardından parlamentoyu feshederek 70 gün içinde erken genel seçimlerin yapılacağını bildirdi.

Koalisyonda yer alan 3 partinin desteğini çekmesi üzerine Başbakan Draghi’nin istifasını kabul eden Cumhurbaşkanı Mattarella, hükümet krizine çözüm bulmak için parlamentonun üst kanadı Senato Başkanı Maria Elisabetta Alberti Casellati ve alt kanat Temsilciler Meclisi Başkanı Roberto Fico ile ayrı ayrı görüştü.

Cumhurbaşkanı Mattarella, parlamento başkanlarıyla görüşmelerinin ardından cumhurbaşkanlığı sarayı Quirinale’de yaptığı basın açıklamasında, anayasada belirtildiği üzere 70 gün içinde yeniden seçimlere gidilmesi için parlamentonun alt ve üst kanatlarının feshine ilişkin kararnameyi imzaladığını söyledi.

Parlamentonun vaktinden önce feshedilmesini, yapılması gereken en son seçenek olarak tanımlayan Mattarella, “Ancak, ortaya çıkan siyasi durum bu karara yol açmıştır.” dedi.

Senato’da dün Draghi hükümeti üzerine yapılan tartışmaları hatırlatan Mattarella, “Dün Senato’da yapılan tartışmalar ve oylama, hükümete parlamento düzeyinde desteğin kalmadığını ve parlamento çoğunluğuna sahip yeni bir hükümet kurulma olasılığını açıkça ortaya koydu. Bu durum, parlamentonun feshini kaçınılmaz kıldı.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı, son 18 aydır hükümete liderlik eden Mario Draghi’ye de yaptığı işlerden ötürü teşekkür ederken, Draghi hükümetinin yeni hükümet kuruluncaya kadar seçimlerin gerçekleşmesi de olmak üzere vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde görev yapacağını ifade etti.

Mattarella, ekonomik ve sosyal krizin yaşandığı bu dönemde maliyet artışının yol açtığı enflasyon artışının etkilerine karşı gerekli müdahalelerin gecikmeden yapılmasını hatırlatma görevi olduğunun da altını çizdi.

Seçim tarihi belli oldu

Cumhurbaşkanı Mattarella’nın parlamentoyu fesih kararnamesini imzalamasının ardından Başbakan Draghi, seçim tarihini belirlemek üzere bakanlar kurulunu topladı.

İtalyan ANSA ajansının başbakanlık kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, bakanlar kurulu, genel seçimlerin 25 Eylül’de yapılmasını kararlaştırdı.

1946’dan bu yana cumhuriyetle yönetilen ülkede o tarihten bu yana genel seçimlerin ilk defa sonbaharda yapılacağı kaydedildi.

Cumhurbaşkanı’nın parlamentoyu fesheden, dolayısıyla 18. yasama dönemini sonlandıran kararıyla ülkede seçim kampanyası dönemi de resmen başladı. Ülkede erken seçim kararı alınmasaydı, genel seçimlerin 2023’ün ilk aylarında yapılması gerekiyordu.

Anketlerde aşırı sağcı İtalya’nın Kardeşleri Partisi önde görünüyor

SWG araştırma şirketinin 18 Temmuz’da açıkladığı son kamuoyu araştırmasına göre, aşırı sağcı Giorgia Meloni liderliğindeki İtalya’nın Kardeşleri Partisi (FdI), yüzde 23,8 ile birinci sırada, yüzde 22,1’lik oranla merkez solun çatı partisi Demokratik Parti (PD) ikinci sırada yer alıyor.

Sağ partilerden Lig’in oyu yüzde 14, 5 Yıldız Hareketi’nin (M5S) oyu ise yüzde 11,2 olarak kaydedildi.

Merkez sağ ittifak içinde yer alan eski Başbakan Silvio Berlusconi’nin partisi Forza Italia’nın (FI) oyu ise yüzde 7,4.

İtalyan basınında çıkan haber ve yorumlarda, son kamuoyu yoklamalarına göre, FdI, Lig ve FI’nin oluşturduğu merkez sağ ittifakın seçimleri kazanıp iktidar olma şansının yüksek olduğu ifade edildi.

Son hükümet krizi nasıl gelişti?

Draghi hükümetini istifaya götüren siyasi kriz, koalisyon ortaklarından M5S’nin, 14 Temmuz’da parlamentoda bir oylamada, hükümetin sunduğu ekonomik yardım paketine destek vermemesiyle başlamıştı.

M5S’nin tavrı üzerine Başbakan Draghi’nin istifasını vermek üzere Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’ya gitmiş ancak Cumhurbaşkanı, Draghi’nin istifasını kabul etmeyerek, kendisinden hükümet kriziyle ilgili Senato ve Temsilciler Meclisi’ne bilgi vermesini istemişti.

Başbakan Draghi, dün Senato’da yaptığı konuşmada, “Eğer halen bir arada kalmak istiyorsak, bunun tek yolu hükümet anlaşmasını cesaretle, fedakarlıkla ve güvenilirlikle sıfırdan yeniden inşa etmektir” ifadelerini kullanarak, ulusal birlik koalisyonu adıyla andığı hükümetini canlandırmaya çalışmıştı.

Senato’daki görüşmeler sırasında M5S’ye ek olarak sağ partiler FI ve Lig de parçası oldukları Draghi hükümetine yönelik güven oylamasına katılmayacaklarını açıklamıştı.

Senato’da dün akşam yapılan oylamada, Draghi hükümeti kıl payı güvenoyu almış ancak koalisyonun üç büyük partisi oylamaya katılmamıştı. Bunun üzerine Draghi, geçen hafta sunduğu istifasını, bu sabah Cumhurbaşkanı Mattarella’ya giderek tekrar vermiş ve istifası da kabul edilmişti.

Draghi hükümeti, 2018’deki seçimlerle oluşan 18. yasama döneminde görev yapıp, normal süresini tamamlayamadan düşen 3. hükümet olmuştu.

Siyasi partiler, hükümet kriziyle ilgili birbirlerini suçladı

Draghi hükümetine başından beri destek veren ve güven oylaması öncesinde de desteğini açıklayan merkez solun çatı partisi Demokratik Parti (PD) lideri Enrico Letta, Twitter’den yaptığı paylaşımda, “Bu çılgın günde, parlamento İtalya’ya karşı çıkma kararı alıyor. Biz bunu önlemek ve Draghi hükümetini desteklemek için her türlü çabayı gösterdik. İtalyanlar, sandıklarda temsilcilerinden daha akıllı olduklarını göstereceklerdir.” ifadelerini kullandı.

Draghi hükümetine yönelik güven oylamasına katılmayarak desteğini çeken sağcı Lig Partisi lideri Matteo Salvini ise “Draghi ve İtalya’nın günlerdir 5 Yıldız Hareketi’nin çılgınlıklarının ve PD’nin güç oyunlarının kurbanı olduğunu” savundu.

Salvini, M5S yerine merkez sağ olarak Draghi hükümetini desteklemeye hazır olduklarını ama PD’nin bunu mahvettiğini ileri sürdü.

Hükümet krizini başlatan M5S’nin lideri Giuseppe Conte ise Draghi’den kendilerine yönelik küçük gören bir tutum sezdiklerini söyledi. Conte, sağ partilerin de kendilerini hükümetten atmak için kasıtlı bir irade ortaya koyduğunu savundu.

Hükümette Dışişleri Bakanı olarak görev yapan ve Draghi hükümetine sürmesinden yana olan “Gelecek için Birlikte” hareketinin lideri Luigi Di Maio ise “Bu trajik seçimin etkileri tarihte yerini alacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Mario Draghi liderliğindeki geniş katılımlı koalisyon hükümeti, Kovid-19 salgınının yol açtığı sağlık ve ekonomik kriz koşullarında ulusal birlik hükümeti olarak 13 Şubat 2021’de göreve gelmişti. Draghi hükümetine, İtalyan parlamentosunda temsil edilen 10 siyasi parti destek veriyordu.

Draghi’ye hem içeriden hem dışarıdan destek vardı

Güven oylaması öncesi, İtalya’da yapılan son kamuoyu yoklamaları, İtalyanların büyük kısmının Draghi’nin devam etmesinden yana olduğunu ortaya koyuyordu.

Ülke genelinde yaklaşık 1500’ü aşkın belediye başkanı da Draghi’nin görevde kalıp devam etmesi konusunda çağrıda bulunmuştu.

Draghi’nin görevde kalmasına ilişkin İspanya Başbakanı Pedro Sanchez gibi ülke dışından destek veren liderler de oldu. Sanchez, Politico’daki makalesinde “Avrupa’nın Draghi gibi liderlere ihtiyacı var.” diye yazdı.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *