Cübbeli’den ‘selefiler silahlanıyor’ iddiası

Cübbeli’den ‘selefiler silahlanıyor’ iddiası

Geçtiğimiz günlerde Mahmud Ustaosmanoğlu Hocaefendi’nin yeğeni Saadettin Ustaosmanoğlu ile çekişmeleri gündeme gelen Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Habertürk yazarı Murat Bardakçı ile birlikte Teke Tek’te Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtladı. Programda, Cübbeli Ahmet Hoca’nın son dönemde özellikle Vehhabîlik ile ilgili çıkışları ele alındı. Mahmut Ünlü, Cumhuriyet’in ilk kuruluşunda, kurucu irade tarafından Diyanet’in Maturidi, Hanefi mezhebi üzerine kurulduğunu vurguladı.

Habertürk yazarı Murat Bardakçı, “18. asırdan bu yana başa bela olmuş bir ideoloji ya da dini inanç sistemi. Selefiliğin siyasi tarafıdır” diye tanımladığı Vehhabîlik için şunları aktardı: “Hz. Peygamber’in türbesi dışında her şey yıkılmış. 3. Selim var tahtta pek bir şey yapamıyor. Daha sonra tahta geçen 2. Mahmut da askeri tedbir alamayınca Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’dan yardım istiyor. 1813’e kadar 8 sene boyunca kıta Arabistanı’nda Osmanlı’ya bağlı olan Mısır kuvvetleri ile Vehhabîler arasında bir çatışma vardır. 1813’te Diriye hariç her yeri alırlar. Orada 1913’e kadar tıkanırlar.”

“İSTANBUL’DA İDAM EDİLDİLER”

Vehhabîlerin Mekke Medine’yi aldıkları sırada senelerce hac yapılamadığını kaydeden Bardakçı, şöyle devam etti: “Suud Bin Abdülaziz, Abdulvahab’ın torunu olduğu düşünülür. İstanbul’a getirilir. Letaif-i Enderun isimli bir kitap vardır, orada idam sahnesi çok canlı şekilde anlatılır. Sultan Mahmut oturur, Saray Meydanı diyor… Orada yarım saat Bin Abdülaziz’i seyretmiş. Adamı zincirlemişler karşısına çıkarmışlar. Bu kadar bela açan herif bu muymuş diye. Orada kafası kesilir. Kitapta ‘Dinsiz, melun, hainin kanını bostancıbaşı bir vuruşta akıttı’ diye yazılır. Adamlarının da hepsi İstanbul’un değişik yerlerinde idam edilmiştir.”

“1920’LERDEN İTİBAREN İKTİDAR”

Suud Bin Abdülaziz’in bugünkü Suud hanedanının büyük dedesi olduğunu, aynı ailenin devam ettiğini hatırlatan Bardakçı, “Bunlar, sonra 1900’lerin başında tekrar Diriye’den kalkarak Riyad’ı işgal ederler. 1902’den itibaren Suudiler tekrar Riyad’dan yayılmaya başlıyorlar. 1920’lerden itibaren iktidara geldiler” diye konuştu.

Cübbeli Ahmet Hoca da o dönem Osmanlı’nın 18 kişiyi idam ettiğini belirterek “Ulema’yı idam etseydi bu iş biterdi. Şu andaki Suud’daki müftüler de o soydan gelmekte. Eski Vehhabîler yöneticilerin yanlışlarını söylerlerdi. Aralarında da ayrılmışlar” dedi.

“CAMİAMIZDA ÖNGÖRÜ YOK”

Son dönem tartışmalar üzerine, “Bizimkilerin maalesef öngörüleri yok. FETÖ meselesinde öyle oldu, Adnan meselesinde de öyle oldu. Öngörü maalesef bizim camiamızda yok” diyen Cübbeli, şöyle devam etti:

“Dış güçlerin yönettiği bir kadro varsa diyalog olamaz. Bizimkilerin devamlı tavsiyesi, büyütmeyelim, abartmayalım. FETÖ meselesini ilk burada yaptık. Fatih Bey sağ olsun bizi çıkarmaya cesaret etti. O zaman FETÖ’cüler çok uğraştı. O güvenle çıktık Mahmut Efendi Hazretleri de ‘Çık’ dedi. Ertesi gün gittim, tebrik etti. Onun tasvibi olmasa cesaret edemezdim. İslami camianın tümü o zaman beni fitne ile suçladı. Bana yapmadıkları kalmadı.

Mesele 25 senelik süreç. Bir Ali Kalkancı ile hükümet devirdiler. Ondan sonra bütün uyarılar haklı çıktı. FETÖ meselesi… Şimdi hükümetçi olan adamlar, ‘Saptırıyor’ diye telefonla bağlandı. ‘Bu adamlar din hainidir, devlet sevicisi olamaz’ diyordum. Dinde görüşlerine güvenilmeyen bir zihniyet size zarar verecek. Bunları alenen uyardım kaç defa. Darbe olana kadar bu tehlike sezilmedi. Yüzde 5 tehlike var deniyor. Bir kişi bile devletler arası olay çıkarır. Gizlileri var hala.”

“TÜRKİYE’DE SELEFİLİK YAYILIYOR”

Son dönemdeki uyarılarını iki sene önce de yaptığını ve savcıya da ifade verdiğini anlatan Cübbeli Ahmet Hoca, “2000 dernek demişim ama ne 2000’i, az demişim. Adıyaman’da çay ocağı idi. Üç patlama burada oldu: Gar katliamı da buradan oldu, gümrük patlaması da buradan oldu. Çay, kahvehane, kitap dükkanı bunları topladığında ‘Ne 2000’i’ diye ben bunları açıkladım. Diyanet’in DEAŞ raporu var. Ondan sonra Türkiye’de Selefiliğin durumunu Hilmi Demir Hoca, ben sizin kanalda dinledim. 2020’de Selefiliğin nüfusa oranının 3.6’ya kadar yükseldiğini söylüyor. Bazı vilayetlerde yüzde 8-10. Bu vilayetlerdeki durum… Orada hangi hocanın da dinlendiği söyleniyor. Diyelim AK Parti’nin fazla olduğu yerde Nihat Hatipoğlu. Ben Türkiye ikinciliğini kaybetmemişim. Konya, Adıyaman… 10 vilayet ismi veriliyor bu raporda. Yüzde 8-10 ne demek biliyor musunuz? Ben burada sokağa çıktığım zaman yüz kişiden 8’i, 10’u benim kanımı, canımı, karımı helal sayıyor. yani beni gavur sayıyor. Bundan büyük nasıl tehdit olacak?”

Yabancı imamların Arapça konuştuğunu ve Türkiye’deki Araplara hitap ettiğini anlatan Cübbeli Ahmet Hoca, “Suriyeli Müslümanlardan göç edenler hoca değil. Çocukları burada büyüyorlar. Bunlara Şam Uleması Birliği Başkanı hocamız, devlet de o zatı tanıyor. Bu zat bana bir mesaj attı, ‘Osman Hamis Vehhabîdir, konuşturuluyor’ diye. Sonra bir de yanına resim koymuş. Bin Abdülvahab’ın kitabı tercüme edilmiş, Türklere dağıtılıyor. Zaten Arapça TIR TIR geliyor. Selefi bildiriler… Esenyurt, Başakşehir kopmuş gidiyor. Arapların gençliği bunların videolarını izliyor” diye konuştu.

“KURUCU İRADE BUNU GÖRDÜ”

Osman Hamis’in “Maturidiler ehli sünnet değildir” dediğini aktaran Cübbeli Ahmet Hoca, “Maturidiler biziz. Cumhuriyet’in ilk kuruluşunda da Diyanet Maturidi, Hanefi mezhebi üzerine kurulmuştur. Verilen eserlerde Maturidi, Hanefi gözetilmiştir. Birliğin böyle kurulacağını, kendi imanı olmasa da, kurucu kadro görmüştür” dedi.

Osman Hamis’in daha önce Youtube’da yayınlanan videolarının Türkiye’ye gelmeden silindiğini öne süren Cübbeli, söz konusu videolarda Hamis’in Osmanlı’yı şirk devleti olarak gördüğünü söylediğini aktardı. Testi kırılmadan uyarısını yaptığını kaydeden Cübbeli Ahmet Hoca, “Parayı nereden buluyorlar” sorusu üzerine Bin Selman’ın geçmişte mezhep ihraç etmek için 40 milyar dolar harcadığını itiraf ettiğini, İran’ın da devlet olarak bu fonlamayı geçmişte yaptığını ileri sürdü. Ancak şu anki durumda İsrail’den yardım alındığını öne süren Cübbeli Ahmet Hoca, şöyle devam etti:

“ARAPLAR BURADA TAKİYECİ”

“Araplar fitilini alevliyor. Adam çocuğunu yetiştiriyor. Türklerdeki mevzu ne? Türk Selefiler 18 ayet bilir, onun dışına çıkamaz. Arap zaten burada radikallik yapamıyor, Türk yapıyor. Arap takiye yapıyor. Arap nüfusu da kalabalıklaştı. Bunlar ne diyor? Şefaat istemek şirk, evliya ziyareti şirk, tarikata girmek şirk… Türk Selefileri internetlerde, dergilerinde ‘Askere gidilmez’ diyor, ‘Rey verilmez’ diyor. Bize telefon geliyor ‘Oğlum IŞİD’e gitti’, ‘Kızım yemeğimi yemiyor, siz müşriksiniz diye’ diyor.”

“GİZLEDİKLERİ SİLAHLARI VAR”

Cübbeli Ahmet Hoca, “iç savaş” söylemine ilişkin olarak da “Bunlar girdikleri her yerde savaş çıkarmıştır. Türklerde şu an Selefilik yüzde 3.6 ve ilerliyor. Birçok aile yıkıldı, birçok karı koca birbirine kafir diyerek ayrıldı. İsrail’den fonlanan cami grubu, Suudi, BAE bir arada. Türk-Kürt başaramadılar, Alevi-Sünni başaramadılar ama din işi başka işe benzemez. ‘Kafir, öldürmen lazım’ diyor. Alt taban oluşunca dış güçler kıvama geldiğini gördüğü zaman oradan bir sıçrama yapar. Bunların gizli yerlerde silahları var. Kendi basılacakları hücre evinde bulundurmuyorlar. Kimlere ne zaman dağıtıldıkları belli. Şu anda Türkiye’deki radikal Selefi gruplar son derece tehlikelidir” diye konuştu.

“KASET KONUSU BELALTI DEĞİL”

Cübbeli Ahmet Hoca, Saadettin Ustaosmanoğlu’nun açıklamalarının hatırlatılması üzerine “O video bir haftadır duruyor. Bir hafta evvel gördüğümde cevap vermedim, Ustaosmanoğlu soyadı töhmet altında kalmasın diye. Ama ne zamanki bu kaset şantajı diye yazıldı, o zaman cevap verdim” ifadelerini kullandı. İddia edilen kasetin belden aşağı bir içeriği olmadığını kaydeden Cübbeli Ahmet Hoca, “Iraklı Şeyh Seyyid Muhammed Accan el Hadid çekmiş. Bundan 12-13 sene evvel ben Accan ile görüşürken… Kaset konusu belaltı değil” diye konuştu.

“HADDİMİ BİLİRİM”

İsmailağa Cemaati’nin bundan sonraki liderinin kim olacağı ile ilgili tartışmalara da yanıt veren Cübbeli Ahmet Hoca, “Benim bildiğim İsmailağa en liyakatli, ehliyetli, en doğru zatı seçecektir” dedi.

Cübbeli Ahmet Hoca, kendisini şeyh ilan edip etmeyeceği ile ilgili soruya da “Şeyhlik ilan edecek kadar kafayı yemedim. Haddimi bilirim” yanıtını verdi.

(Habertürk)

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *