Somali kıtlığın eşiğinde

Somali kıtlığın eşiğinde

7 milyon kişi acil gıda yardımı beklerken Arap Birliği acil eylem çağrısında bulundu. Somali’deki kötüleşen insani duruma ilişkin bilgiler çelişkili. Ancak hem resmi hem de sivil toplum kuruluşları ve ajansları tarafından sağlanan veriler, acil ve sürdürülebilir çözümler bulmaya yönelik hızlı ve etkili bir hareket gerektiren gerçekliğin kasvetli bir tablosunu çiziyor.

Şarku’l Avsat’tan Mahmud Muhammed Hasan Abdi’nin haberi

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Dünya Gıda Programı (WFP) ı tarafından, Somali’de yüksek gıda fiyatları ve fon eksikliği nedeniyle benzeri görülmemiş oranda yetersiz beslenme seviyelerine tanık oluınduğuna ilişkin yapılan uyarılardan duyduğu endişeyi dile getirdi. Bununla birlikte ülkeyi sık sık vurmaya devam eden kuraklık ve milyonlarca Somalilinin feci bir kıtlığın eşiğine sürüklemesine dair korkular da artıyor.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Ebu Gayt, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada durumun ciddiyetini ve hızlı bir şekilde müdahale etmek ve Somali halkını bu tehlikeli krizin sonuçlarından kurtarmak için gerekli bağışları sağlamak amacıyla uluslararası ve bölgesel düzeylerde acil eylem alınmasının gereğini vurguladı.

Genel Sekreter, uluslararası ve bölgesel olarak tüm ilgili taraflara Somali’ye her türlü yardımın hızlı bir şekilde sağlanması için çağrıda bulundu. Ayrıca Arap Birliği’nin bu tehlikeli zorluklarla yüzleşmede Mogadişu’nun yanında olduğunu kaydetti.

Afrika Boynuzu’nda kritik durum

Kırsal kesimde çocuk ve anne sağlığı ile ilgilenen bir kuruluşun müdürü olan Zehra Abdurreşid, bölgede saha faaliyetleri yürüten uluslararası kuruluşların raporları aracılığıyla, genel olarak Afrika Boynuzu’ndaki toplumlardaki en savunmasız kesimlerin karşı karşıya kaldığı ‘yakın tehlikenin’ büyüklüğüne dikkat çekti. Abdurreşid açıklamasında şunları söyledi:

“En yoksul grupların, özellikle de hızlanan iklim değişikliğinin sonucu olarak birbirini izleyen kurak mevsimlerden en çok etkilenen Bedevi ve tarım topluluklarının maruz kaldığı yakın tehlikeyi küçümsemek mümkün değil. ‘Oxfam’ ve ‘Save the Children’ raporlarına göre göstergeler, yardım ve insani durumun hızla kötüleştiğini doğruluyor. Öyle ki Etiyopya, Kenya ve Somali’nin kuraklık çeken kırsal bölgelerinde her 48 saniyede en az bir kişinin açlıktan ölebileceği bir gıda yoksunluğu ve susuzluk aşamasına geçebiliriz.”

Zehra Abdurreşid sözlerinin devamında israf edilen fonlara dikkat çekti:

“Başta, öncelikleri değişen bağışçı ülkeler olmak üzere çeşitli tarafların sorumluluk aldığı yardım çalışmalarında bir yavaşlama var. Yeni ekonomik koşullar göz önüne alındığında, bağışların doğrudan hedeflerine fayda sağlamayan harcamalar yoluyla fon israfına neden olan idari uygulamaları halen sürdüren uluslararası kuruluşlarına ve çalışanların işlerini denetleyen üst düzeylerde bürokratik engellerle ve idari yolsuzlukla karşı karşıya kaldıkları devlet kurumlarına şahit olabiliriz.”

Somaliland’dan yardım aktivisti Davuud Ahmed de şu açıklamada bulundu:

“Somali yarımadasının tamamı bu dönemde çok istisnai bir duruma maruz kalıyor. Somaliland Ulusal Afet Kontrol ve Gıda Sigortası Kurumu, beş mevsimdir yağışların azalması nedeniyle 250 bin ailenin yetersiz beslenme riskiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı. Bu, Somaliland nüfusunun dörtte birinin, yani 125 bin kişinin açlığın eşiğinde olduğu anlamına geliyor. Bu, iklimsel nedenlerle ve Afrika Boynuzu’nun bu bölgesindeki güvenlik ve siyasi durumla ilgili diğer nedenlerle olağandışı bir durumdur.”

Somali’nin güney bölgelerinde gıda güvenliği alanında tehlike hissedilmeye başladığını vurgulayan Ahmed sözlerini şöyle sürdürdü:

“Daha az istikrara veya devlet kurumlarının açık bir şekilde yokluğuna tanık olan bölgelerin sakinlerinin, faktörleri öngörülebilir ufukta birleşen ciddi tehlikelere karşı diğerlerinden daha savunmasız olduklarını anlamaları gerekiyor. Somali-Kenya sınırına yakın bölgeler, yetersiz beslenmeden kaynaklanan komplikasyonlar nedeniyle onlarca çocuğun ölümüne tanık oldu. Kurbanların geçim kaynağı olarak otlatma ve tarım olan ailelere mensup oldukları biliniyor. Geç veya yetersiz yağışlar nedeniyle söz konusu ailelerin sürüleri telef oldu ve mahsulleri zarar gördü. Bu durum, söz konusu aileleri, çocuklarının susuzluğa ve gıda yetersizliğine maruz kalmaktan kurtarmak için kaçmaya sevk etti. Ancak kaçtıkları bölgeler de onları kurtarmak için yeterli kaynağa sahip değil.”

Tehlikelere yönelik tahminler

Somali’deki kötüleşen insani duruma ilişkin bilgiler çelişkili. Ancak hem resmi hem de sivil toplum kuruluşları ve ajansları tarafından sağlanan veriler, acil ve sürdürülebilir çözümler bulmaya yönelik hızlı ve etkili bir hareket gerektiren gerçekliğin kasvetli bir tablosunu çiziyor. Afrika Boynuzu’ndaki insani sorunlarla ilgili çalışmalar yürüten ilgilenen Nama for Development’ Örgütü’nün kurucularından Abdi Ghillah konuya dair şunları söyledi:

“Teyit edilen tehlikeden kurtulmak için gerekli gıda ve maddi yardıma acilen ihtiyaç duyulduğu söylenebilecek kuraklıktan etkilenen nüfusun büyüklüğüne ilişkin tahminlerde açık bir tutarsızlık var. Raporlara göre 5,2 milyon kişi, yani Somali Federal Cumhuriyeti’ndeki toplam nüfusun yüzde 33’ü, akut gıda güvensizliği durumuyla karşı karşıya. Diğer raporlar nüfusun yarısının, yani 7,1 milyon Somalilinin ülke genelinde giderek kötüleşen koşullar ışığında acil gıda yardımına ihtiyaç duyduğunu ve şu an 1,5 milyon çocuğun yetersiz beslenmeden muzdarip olduğunu gösteriyor. Bu eşitsizliğe rağmen tehlike gerçektir. Felaket sonuçlar, gözlerimizin önündedir ve bu sadece bir zaman meselesidir.”

Ghillah, durumu düzeltmek için gösterilen çabalar ve Somali hükümetinin kardeş Arap coğrafyasından ve diğer dost ülkelerden destek alması hakkında “Şu anda gelenler, ülkenin eteklerinde mahsur kalan yüz binlerce etkilenen insanı bekleyen trajik kaderle yüzleşmek için sembolik bir girişim gibi görünüyor” dedi.

Araplar ne teklif edebilir?

Resmi ve halk düzeyinde Somalililer, Arap Birliği Genel Sekreteri’nin açıklamasını oldukça olumlu karşıladılar. Bu karşılama, Arap rejiminden ne beklendiği ve Somali’deki duruma nasıl yaklaşılacağı konusunda farklı görüşlerle gölgelenmiş olsa da Zehra Abdurreşid, Somali’deki gıda krizini ciddi bir şekilde inceleyerek ve ele alarak bir model olarak ele almanın faydalı olduğunu düşünüyor. Abdurreşid konuya dair şu açıklamada bulundu:

“Bu, Arap Birliği’nin bozulan gerçekliği çözmeye destek sağlaması koşuluyla, artan su yoksulluğuna tanık olan Arap bölgelerinin çoğunun karşı karşıya olduğu çevresel, ekonomik, politik ve insani koşulları çözmelerini sağlayacaktır. Somali’deki durumu düzeltme deneyimindeki başarıya odaklanılarak, bu trajik koşulların Arap bölgesinin diğer bölgelerinde tekrarlanmasını önlemek için bir yol haritası üretilebilir.”

Diğer yandan Glillah’ın konuya dair değerlendirmesi ise şöyle:

“Sadece giderek daha şiddetli hale gelen periyodik kuraklık mevsimlerinden kaynaklanan gıda krizini çözmek değil, aynı zamanda farkındalığı yaymaya odaklanan yerel ve ayrıntılı kalkınma projelerine sponsor olarak Somali’de ekonomik ve sosyal kalkınma işaretleri yaratmak için gerçek fırsatlar ortaya çıkarmak da mümkündür. Bir yandan sürdürülebilir çözümleri desteklemek amacıyla çevreye zararlı uygulamaları önlemek ve topraklarının kuraklığa direnme kabiliyetindeki düşüşün nedenlerini azaltmada nüfusun yeteneklerini artırmak mümkün. İşte o zaman Somali, geçtiğimiz onlarca boyunca sürüklendiği bu ölümcül girdapta sıkışıp kalmak yerine, kısa ve orta vadede Arap gıda güvenliğine katkıda bulunma konusundaki doğal yeteneğini yeniden kazanacaktır.”

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *