Iraklı siyasi kaynaklar, Sadr hareketinin lideri Mukteda es-Sadr’ın, Koordinasyon Çerçevesi Koalisyonu’ndan iki parti tarafından siyasi süreçten çekilme kararından vazgeçirmek amacıyla sunulan bir girişim kapsamında Koordinasyon Çerçevesi ile ‘uzlaşmayı’ reddettiğini belirttiler.
Şarku’l Avsat Bağdat muhabiri Fadıl en-Neşmi’nin haberi
Kimliğinin açıklanmasını istemeyen Koordinasyon Çerçevesi’nin bir üyesi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Geçtiğimiz hafta yapılan görüşmelerde, Sadr’ın rakibi olan Koordinasyon Çerçevesi’nden iki parti, Sadr’dan uzakta ve Meclis’ten çekilme kararından vazgeçmesi için bir kez daha ikna girişiminde bulunmadan yeni bir hükümet kurmakta acele edilmemesi gerektiğini belirtti” dedi.
Girişimi sunan partilerden birinden olan bir kaynak, Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri Maliki’nin yeni hükümetin bir an önce kurulması konusundaki coşkulu tutumundan ve Kanun Devleti Koalisyonu milletvekillerinin kendi başına ya da onun himayesi altındaki başka bir adayla iktidara dönmeyi istediğine dair verdikleri sinyallerden endişe duyulduğunu söyledi. Söz konusu iki partinin, Sadr’ın siyaset sahnesinden çekilmemeye ve siyasi çoğunluk projesiyle ilgili siyasi tavizler vermeye ikna edilmesi için acil bir girişim formüle etmeye karar verdiğini açıklayan kaynak, Maliki’nin her iki partiye de girişimi reddettiğini bildirdiğini ve bunu ‘Sadr’ın geri çekilmesinin sunduğu altın fırsatın kaybedilmesine neden olabilecek yanlış bir girişim’ olarak nitelendirdiğini de sözlerine ekledi.
Sadr’ın Necef’teki el-Hanana bölgesinde bulunan ofisine yakın bir kaynak ise Sadr’ın, girişimin şartlarını görmeyi reddettiğini ve girişimin önemini anlatmak için kendisini ziyaret etmek isteyenlere dahi kapılarını kapattığını söyledi. Sadr’ın kesin bir karar verdiğini söyleyen kaynak, Sadr’ın çevresinin, bu geri çekilmeden, mevcut çıkmazdan daha tehlikeli bir krizden önce atılmış bir adım olarak bahsettiğine dikkati çekti.
Öte yandan Sadr Bloku, Meclis Genel Sekreterliği’nin dün, Meclis’te anayasal yeminini ettikten sonra seçim listelerinin geri kalanında en çok kaybeden adaylarla yer değiştirmeleri için Sadr Bloku milletvekillerinin üyeliklerine son verilmesi yönünde talimat vermesinin ardından geçtiğimiz Ekim ayında yapılan genel seçimlerde kazandığı 73 sandalye ile Meclis’in duvarları dışında kalan en büyük blok oldu.
Sadr Bloku milletvekillerinin yerini, (Şii) Koordinasyon Çerçevesi Koalisyonu’ndaki siyasi muhaliflerinden adayların alması bekleniyor. En büyük parlamento bloğu, 2005 yılında Meclis’te yapılan ilk oturumdan bu yana hiçbir zaman Meclis’ten çekilmedi ve sandalyelerini rakiplerine devretmedi. Mukteda es-Sadr, 9 Haziran’da milletvekillerinden ‘hükümetin kurulmasına engel olmamaları için’ istifa etmelerini istedi. Yaklaşık bir hafta sonra Sadr Bloku milletvekilleri, liderlerinin isteğine yanıt vererek istifalarını resmi olarak Meclis Başkanı’na sundular. Sadr, bunu ‘vatanı ve halkı bilinmeyene sürüklenmekten kurtarmak için kendisinden yaptığı bir fedakarlık’ olarak değerlendirdi.
Sadr, geçtiğimiz Çarşamba günü istifaların Meclis tatildeyken gerçekleştiği için kararlarından dönebileceklerine dair spekülasyonlara yanıt olarak milletvekillerinin istifalarını onaylamak üzere Necef ilinin el-Hanana semtindeki ofisinde milletvekilleriyle bir araya geldi. Sadr, burada yaptığı açıklamada, ‘hiçbir şekilde yolsuzluklara bulaşmamak için siyasi süreçten çekilmeye karar verdiğini’ söyledi. Sadr, “Önümüzdeki seçimlere yolsuzlarla katılmayacağım. Yolsuzluklar ortadan kaldırıldıktan sonra bir sonraki seçimlere katıldığımızda yeniden sandalyelerinizi kazanacaksınız. Bu yüzden hazır olun, bekleyin ve dağılmayın” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, bir yıldan kısa bir süre içinde başka bir erken genel seçimlerin yapılması olasılığına ilişkin beklentilere kapıları araladı.
Sadr ile Koordinasyon Çerçevesi çatısı altındaki muhalifleri arasındaki anlaşmazlık, özellikle Koordinasyon Çerçevesi çatısı altında Kanun Devleti Koalisyonu’nun lideri ve Sadr’ın baş düşmanı Nuri el-Maliki ile Sadr’ın sık sık ‘küstah’ olarak nitelendirdiği İran’a yakın bazı partiler ve milis grupların yer alması nedeniyle birkaç yıl öncesine kadar uzanıyor. Sadr ve muhalifleri arasındaki yeni anlaşmazlık, geçtiğimiz Ekim ayında yapılan erken genel seçimlerin ardından son sekiz ay boyunca devam etti. Sonuçların açıklanmasının ve Sadr Bloku’nun seçim listelerinin başında görünmesinin ardından Sadr, en büyük bloğu oluşturmak için Koordinasyon Çerçevesi ile ilişki kurmayı reddetti ve bunun yerine Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ve Sünni güçlerin ve isimlerin büyük bölümünün yer aldığı Siyade (Egemenlik) İttifakı ile bir koalisyon kurmayı tercih etti. Koordinasyon Çerçevesi güçleri bu durum karşısında hem öfkelenip hem de gücenirken bunu önceki dört seçim dönem boyunca süregelen siyasi gelenekten bir kopuş ve ‘en büyük Şii bileşenin’ hükümeti kurma hakkını ve ayrıcalığını kaybetmesi olarak gördüler.
Koordinasyon Çerçevesi güçleri, Federal Mahkeme’nin Meclis’te sahip oldukları ‘üçte iki engeli’ kararı ile tutumlarını desteklemesinin ardından Sadr ve müttefiklerinin hükümeti kurma çabalarını engelleyebildiler. Daha sonra, milletvekillerinin üçte iki çoğunluğunu gerektiren cumhurbaşkanlığına aday üzerinde uzlaşılan bir ismin Meclis’te oylanması girişimini engellemeyi de başardılar.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *