Boşa Gitmeyen Ameller

Boşa Gitmeyen Ameller

Allah’ın rızasını temel almayan bunun yerine şirkin temele konulduğu tüm işler yıkılmaya mahkumdur ve batıl hükmündedir.

“Binasını takva (Allahʼa karşı gelmekten sakınmak) ve Oʼnun rızasını kazanmak temeli üzerine kuran kimse mi daha hayırlıdır, yoksa binasını çökmeye yüz tutmuş bir yarın kenarına kurup, onunla birlikte kendisi de cehennem ateşine yuvarlanan kimse mi? Allah, zalimler topluluğunu doğru yola erdirmez.” (Tevbe/109)

Mekke cahiliyyenin hüküm sürdüğü yıllarda sadece ahlaksızlık ve şirkin bulunduğu bir mekan değil aynı zamanda cömertliğin, mertliğin, akrabaya değer verme gibi güzel hasletlerin de bulunduğu bir yerdi. Fakat cahiliyye toplumunun ahlâklı gibi görünen bu davranışları şirkin gölgesinde kalmıştır. Allah amelleri O’nun rızasına uygun olduğu takdirde hayırlı kabul eder. Allah’ın rızasını temel almayan bunun yerine şirkin temele konulduğu tüm işler yıkılmaya mahkumdur ve batıl hükmündedir. Dünya zulümlere, savaşlara, türlü türlü adaletsizliklere maruz kalan insanlarla doluyken kimi inkarcıların da sözde hukuk, hak, adalet, eşitlik adı altında dünyaya nizam getirmek için kullandığı ölçütleri vardır. Ancak adaletin terazisine sahip olmayan merkezinde Rabbi olmayan hangi ölçüt adil olabilir. Örnek vermek gerekirse: İslam toplumlarında ölen evlatlarımızın esamesi okunmazken bir Avrupa ülkesi saldırıya uğradı diye tüm dünya sözde insanî hassasiyetleri ile bu olaya kulak kesilip çözüm yolları aramaya koyuldu.

Bunca müslüman can çekişirken gözlerini kapayan insanlık sadece Avrupalı olduğu için adalet duygusunu işletmeye kalktığında ne kadar adil olabilir? Ya da milliyetçilik şuuruyla kendi kavmini merkeze alan ve diğer kavimleri düşük sayan kendi kavmine yaptığı iyiliklerle cenneti hak edebilir mi? Bu yapılan amellerin hiç birinin temelinde Allah’ın rızası yoktur ve zail olmaya mahkumdur.

“Siz hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Haram’ın bakım ve onarımını, Allah’a ve âhiret gününe iman edip Allah yolunda cihad eden kimse(lerin amelleri) gibi mi tuttunuz? Bunlar Allah katında eşit olmazlar. Allah, zâlim topluluğu doğru yola erdirmez.”(Tevbe/129)

Bu ayette de belirtildiği üzere Allah’ın rızası olmadan yapılan işin bir anlamı yoktur. İnsan hakları, hayvan hakları, doğa hakları gibi uydurulmuş birçok kavramla insanlar dünyaya iyilik güzellik kattıkları inancıyla tatmin oluyorlar. Bu davranış biçimiyle elde edilecek güzellikler delik deşik bir düzenin sadece bir boşluğuna yama yapmaya da benzer. Bu nedenledir ki temelinde Allah’ın Müslümanlar’a bahşettiği ahlak olmadan, dünyadaki tüm delikleri kapatmanın da imkanı yoktur.

İslam kapsayıcıdır ve sorunun temeline odaklanır. Müslümanca duruş yaptığı her eylemde temele Rabbini koyar. Kavimcilikten, hümanizmden ziyade adalet şuuruyla yardımda bulunur. Bu kişinin Allah’ın rızasını temel alan amelleri Rabbine verilmiş güzel bir borç gibidir.

(Venhar)

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *