Sakarya İmam Hatipliler Derneği (SİMDER) üyeleri, “28 Şubat postmodern darbesini” protesto etti. Dernek Başkanı Yahya Bakır, Adapazarı ilçesindeki Orhan Camisi’nde cuma namazının ardından düzenlenen basın açıklamasında, o dönem alınan Milli Güvenlik Kurulu kararıyla milletin iradesine ipotek konulmaya çalışıldığını söyledi.

Aradan 25 yıl geçtikten sonra da bu zihniyetin hala yaşadığını bildiklerini anlatan Bakır, “28 Şubat, kendisini halkın, milletin, ülke menfaatlerinin üstünde gören statükocuların kendi talepleri ve istekleri doğrultusunda yönetimi ve toplumu şekillendirme çabaları olarak ortaya çıktı. Bu kalkışma; kökünü inancımızdan, kültür ve medeniyetimizden aldığımız toplum kodlarımızla oynayarak yeni bir toplum, yeni bir birey, yeni bir kimlik inşa etmenin de bir çabasıydı.” diye konuştu.

Bakır, 27 Mayıs darbesiyle devam eden bu kötü geleneğin, arkasından 28 Şubat’ları, 15 Temmuz’ları getirdiğini anlatarak, 28 Şubat’ın, ‘milli-manevi’ değerlerine bağlı, inançları ile toplumda yaşamak, eğitim almak, iş hayatında var olmak isteyen, iktidara getirdiği hükümet tarafından yönetilmek isteyen insanlara karşı yapıldığını savundu.

Kamusal alan gibi sahte ve sonradan üretilmiş kavramlarla insanların iş hayatlarına son verildiğini ve aile hayatlarının dağıldığını aktaran Bakır, genç kuşakların bu karanlık planlara karşı her an uyanık olmaları için ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti.

Yahya Bakır, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yüksek puanla üniversiteyi kazandığı halde başörtüsü taktığı için okuma hakkını elimizden alanlara hakkımızı helal etmiyoruz. Konusunda ehliyetli olmasına rağmen sadece sakalı var diye işsiz bırakılanlara sebep olanlara hakkımızı helal etmiyoruz. İmam hatiplilere, Diyanete ve dindar kesime yıllarca kin kusanlara hakkımızı helal etmiyoruz. Katsayı uygulamasıyla zulmedenlere, üniversite okuma hakkımızı elimizden alanlara hakkımızı helal etmiyoruz. İmam hatiplilerin orta kesimle bağını koparmak için 8+4 gibi saçma sapan bir modeli uygulayarak önünü kapatanlara hakkımızı helal etmiyoruz. Sırf dini vecibelerini yerine getirdikleri için binlerce mütedeyyin TSK mensubunu ve kamu çalışanını fişleyerek ihraç ettiren anlayışa hakkımızı helal etmiyoruz. On binlerce aileyi işsiz ve aşsız bırakan anlayışa hakkımızı helal etmiyoruz. Bu anlayışla dünyada helalleşmemiz mümkün değildir, hesaplaşma Hak divanında olacak ve zalimler hak ettiğini bulacaktır.”