Erdoğan: Herzog’un ziyaretini gerçekten önemsiyoruz

Erdoğan: Herzog’un ziyaretini gerçekten önemsiyoruz

Kongo’dan Senegal’e giderken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Herzog’un bu ziyaretini gerçekten biz de önemsiyoruz. Bu ziyaretle birlikte Türkiye-İsrail ilişkilerindeki atılan adım, bundan sonra diğer boyutlarda da görülebilir.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nden Senegal’e giderken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

20 Şubat’ta başlayan Afrika turu

Afrika turu kapsamında resmi ziyaretlerini devam ettirdiğini anımsatan Erdoğan, ilk olarak Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi ile verimli istişarelerde bulunduklarını belirtti.

Afrika ziyaretinin ikinci durağı olan Senagal ziyaretine ilişkin de bilgi veren Erdoğan, Dakar’da Türk firmalarınca inşa edilen 50 bin kişilik Dakar Olimpik Stadyumu’nun açılış törenine iştirak edeceklerini, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier dahil olmak üzere Dakar’da bulunan konuk devlet başkanlarıyla görüşmeler yapacaklarını bildirdi.

Erdoğan, Afrika turunun son durağı olacak Gine-Bissau ziyaretinin, Cumhurbaşkanı düzeyinde Türkiye’den bu ülkeye gerçekleştirilen ilk ziyaret olması hasebiyle tarihi öneme sahip olduğunu aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirdiği Afrika turunun 4 ay gibi kısa bir sürede Afrika’ya gerçekleştirdiği ikinci kapsamlı ziyaret olduğunu anımsattı. Böylece kıta ile bin yıldır kadim bağları bulunan Türkiye’nin Afrika’nın kader ortağı olduğunu gösterdiklerine söyledi.

Afrika gezisine ilişkin gözlem ve beklentileri sorulan Erdoğan, Türkiye olarak kazan-kazan anlayışıyla Afrika’nın kalkınmasına katkı sunmaya, karşılıklı ticaret hacmini artırarak hep beraber kazanmaya yönelik çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

“Afrika gezileriniz Batı basınında ‘Türkiye’nin Afrika’daki yükselişi’ başlıklarıyla veriliyor. Batı’nın Afrika’ya yaklaşımı ile Türkiye’nin yaklaşımı konusunda görüştüğünüz Afrikalı liderlerden nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?” sorusuna Erdoğan şöyle yanıt verdi:

“Afrikalı liderlerin Türkiye’ye yönelik yaklaşımları günden güne daha olumlu bir hal alıyor. ‘Türkiye gerçekten kazan-kazan esasına göre ülkelerimize geliyor’ diyorlar. Aslında tarih yeniden tekerrür etti. Nasıl tekerrür etti? Ecdadımız buralara geldiği zaman sömürge mantığıyla, anlayışıyla gelmedi. Tam aksine buraları inşa ve ihya etmek üzere geldi. Şimdi biz de inşa ve ihya etmek üzere geliyoruz. Kimlerle? İş adamlarımızla. İş adamlarımıza ‘Burada yatırım imkanları var. Bu yatırımlara girmelisiniz ama sömürmek için değil. Hem siz kazanacaksınız hem de bu ülkeye kazandıracaksınız’ diyoruz. Sağ olsun iş adamlarımız da bu anlayışla işlerine devam ediyorlar. Gerçekten iş adamlarımız da buralarda çok ciddi alın teri döküyorlar, hem kazandırıyorlar hem de kazanıyorlar. Bu bizi de mutlu ediyor. Çünkü eseri görüyoruz. Bu eserlerle beraber o ülkelerin Türkiye’ye karşı bakışları daha olumlu hale geliyor.”

Rusya’nın Ukrayna hamlesi

Rusya ile Ukrayna arasındaki krize ilişkin, ABD’nin provokatif açıklamalarının akabinde Avrupalı liderlerin tansiyonun düşürülmesi girişimlerinden sonuç alınamadığı hatırlatıldı ve “Türkiye’nin, sizin başlattığınız bir süreç var. O ne aşamada? Buradan diplomasinin hala bir şansı var mı?” sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

“Şu an itibarıyla Amerika’nın açıklamaları ve özellikle Münih Konferansı’ndaki garipliklerin hepsi nereye çalıştı, nereye çalışıyor belli değil. Bana göre Münih Konferansı da zaten sadece bir NATO Zirvesi olmaktan öteye geçmedi. Biz bu krizde en başından beri tansiyonun düşürülmesi için samimi bir gayret sergiledik. Krizin çözümüne ilişkin mesajlarımızı net bir şekilde ortaya koyduk. Son gelişmeler üzerine Dışişleri Bakanlığımızın yaptığı açıklamada da Rusya’nın sözde Donetsk ve Luhansk cumhuriyetlerini tanıma kararının Minsk Anlaşmalarına aykırı olduğu belirtildi. Bu kararın Ukrayna’nın siyasi birliğinin, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün açık ihlali anlamına geldiği vurgulandı. Biz Rusya’nın bu kararını kabul edilmez olarak değerlendiriyoruz. Taraflara sağduyu ve uluslararası hukuka riayet çağrımızı yineliyoruz.”

“Ukrayna’da bir savaş çıkarsa bunu bir şekilde Karadeniz’in istikrarsızlaşması olarak görebiliriz. Doğu Akdeniz gibi… Batı daha çok Karadeniz’e yoğunlaşacak. Türkiye için yeni tür tehdit endişesi taşıyor muyuz? Karadeniz’e bu kadar krizin yoğunlaşması bizim için ne tür yeni tehditler oluşturur?” sorusu üzerine Erdoğan, “Biz aynı zamanda Karadeniz ülkesiyiz. Karadeniz ülkesi olmamız nedeniyle birçok tedbir paketinin oluşturulması şart. Biz de bu tedbirlerimizi zaten alıyoruz, aldık. Bu şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Karadeniz ülkesi olmanın bize yüklediği sorumlulukları bir kenara bırakamayız. Bu anlayışla yolumuza devam edeceğiz.” dedi.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri artı Türkiye ve Almanya ile ortak zirve önerisine yönelik değerlendirmesi sorulan Erdoğan, “Böyle bir teklif eğer uygulama alanı bulursa biz tabii ki böyle bir teklifin içerisinde de yer alırız. Bunu zaten daha önce de ifade ettim. Bana göre olması gereken de budur. Sayın Zelensky’nin bu teklifi, olumlu bir yaklaşımdır. Bu olumlu yaklaşımı eğer gerek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeleri, gerekse diğer ülkeler kabul ederse biz de bu buluşmada yerimizi alırız.” diye konuştu.

‘Temennimiz odur ki Türkiye-İsrail arasında bu adımı atmak aramızdaki ilişkileri güçlü kılabilir’

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un mart ayında yapacağı ziyaretten bölge, Filistin ve Türkiye-İsrail ilişkileri bakımından beklentisi sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Sayın Herzog’un bu ziyaretini gerçekten biz de önemsiyoruz. Bu ziyaretle birlikte Türkiye-İsrail ilişkilerindeki atılan adım, bundan sonra diğer boyutlarda da görülebilir. Filistin sorununda özellikle bu yapılaşmalarla ilgili atılan adımlarda çözüm noktaları belki gündeme gelebilir. Temennimiz odur ki bu ziyaretle birlikte bu işi güçlü kılacak adımları atalım. Burada bir diğer önemli konu, Türkiye-İsrail ilişkilerinde doğal gazdan tutun diğer birçok konuya varıncaya kadar adımların atılmasıdır. Bir ara bu adımları atma noktasına gelmiştik fakat o zamanki İsrail Başbakanı’nın bu işe olumsuz bakışıyla o süreci devam ettiremedik. Ama şu anda belki çok daha farklı gelişmeler olabilir. Temennimiz odur ki Türkiye-İsrail arasında bu adımı atmak aramızdaki ilişkileri güçlü kılabilir ve böylece bölgeyi geleceğe yönelik bir barış havzasına dönüştürebiliriz.”

Suudi Arabistan’la ilişkiler

“Körfez ülkeleriyle atılan yeni adımlar çerçevesinde Suudi Arabistan ile nasıl bir aşamadayız? Yakın tarihte bir temas, bir ziyaret söz konusu olabilir mi?” sorusu üzerine Erdoğan, “Biz elbette Suudi Arabistan’la da ilişkilerimizin geliştirilmesini istiyoruz. Dışişleri Bakanımız geçtiğimiz yıl Riyad’ı ziyaret etti. Mevkidaşıyla başka görüşmeler de yaptı. Kardeşim Kral Selman’la telefon görüşmelerimiz olmuştu. Hastalığımız çerçevesinde kendilerinden de geçmiş olsun mesajı aldık. Önümüzdeki dönemde olumlu diyalogumuzu devam ettirme ve ilişkilerimizi somut adımlarla ilerletme arzusundayız.” cevabını verdi.

Muhalefet partilerinin toplantısı

“6 muhalefet partisi 28 Şubat’ta kendi ifadeleriyle güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş için hazırladıkları mutabakatı kamuoyuna duyuracaklar. Toplantıyı da Bilkent Otel’de yapıyorlar. Sembolik olarak onun da şöyle bir önemi var. Sizin 2001’de partinin kuruluşunu açıkladığınız yer. Bu benzerlikler nasıl yorumlamak lazım? Bir de Kılıçdaroğlu, diğer 5 lider tarafından kendisine teklif edilmesi durumunda Cumhurbaşkanı adayı olacağını açıkladı. Değerlendirmeniz nedir?” sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

“Yeter ki kararı hep birlikte kesinleştirsinler de vatandaş bunlara ‘Artık yetti be.’ demesin. Geldikleri nokta bu. Tabii Ahlatlıbel’den memnun mu kalmadılar da Bilkent’e kaydırdılar bu işi, o da ayrı bir konu. Bizim Cumhur İttifakı olarak bu noktada herhangi bir sıkıntımız yok. Biz şu anda Cumhur İttifakı olarak AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisi, yolumuza devam ediyoruz. Bundan sonra Cumhur İttifakı içerisinde güçlendirme noktasında bazı gelişmeler olursa bu da tabii bizim tarafımızdan olumlu bir şekilde değerlendirilir. Biz herhangi bir sıkıntıya düçar olmadan yolumuza kararlı bir şekilde devam ediyoruz. Şimdi bunlarda bir taraftan bakanlıkların vesaire paylaşımı da başladı. Tabii bu paylaşım nereye kadar, nasıl gidecek bir de o var. Onları da vatandaşımız izliyor. Ama bizim bu konuda da bir derdimiz yok. Biz şu anda Cumhur İttifakı olarak herhangi bir sıkıntı yaşamadan yolumuza devam ediyoruz, devam edeceğiz. Ama onlar, masanın altında kim var, masanın etrafında kimler var şu anda bunu konuşuyorlar. Bunların önce masanın altında kimlerin olduğunu da bulmaları lazım. Dışarıda bıraktıkları bir siyasi parti var. O siyasi parti nasıl bir tavır koyacak, o da ayrı bir konu. Biz bununla fazla meşgul olmayalım, nasıl olsa milletimiz bu işi çözüyor.”

Elektrik faturaları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen haftaki Kabine Toplantısı’nda elektrik faturası konusunda vatandaş lehine düzenlemeler yapılacağı noktasındaki mesajlarına işaret edilerek bu konuda masadaki formülün netleşip netleşmediği yönündeki soru üzerine, şöyle konuştu:

“210 kilovatsaate kadarki indirimli tarifede ve 210 kilovatsaatin üstündeki birim fiyatlarda vatandaşlarımızın lehine olacak yeni bir düzenleme imkanı üzerinde şu anda çalışılıyor. Esnaf ve sanatkarlar için de indirimli bir tarife söz konusu olabilecek. Sivil toplum kuruluşlarının elektrik aboneliği de ticarethane statüsünden konut statüsüne dönüştürülecek. 1 Mart itibarıyla bu uygulamaya geçmeyi planlıyoruz. Bu adım da milletimizin sesine kulak verdiğimizin göstergesidir. Vatandaşlarımızı rahatlatacak çözümler sunmaya devam edeceğiz.”

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *